Muğla’nın Marmaris ilçesine 60 kilometre mesafede, yarımadanın en uç noktasında ve bir ucu denize bakan Taşlıca Mahallesi’nde asırlık su sorunu, Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin geçen yıl başlattığı "Bozburun Yarımadası İçme Suyu Projesi"nin tamamlanması ile çözülecek. Kırsal Taşlıca Mahallesi’nde neredeyse her evde, geleneksel beton sarnıçlar bulunurken, içme suyu için en yakın köy Söğüt Mahallesi’ndeki çeşmeden içme suyu temin ediliyor.
Taşlıca Mahallesi, geçimini büyük oranda hayvancılıkla sağlıyor ancak yaz mevsiminde yağmur yağmaması halinde hayvanların suyu yalnızca bir ay kadar yetecek durumda. Köyün hemen alt kısmında yer alan yapay gölet ise kışın yağan yağmur sularının birikmesiyle doluyor ve tüm köy halkı ile yaban hayvanları için hayati bir su kaynağı oluyor. Ancak bu gölet yaz sonuna kadar yetse de sonrasında su sıkıntısı tekrar yaşanıyor.
Yüzyıllık gelenekler, modern çözümler bekliyor
Tarihi milattan önce 6. yüzyıla dayanan Phoenix Antik Kenti’nin sınırları içerisinde yer alan Taşlıca Mahallesi, Marmaris’in susuz köylerinden biri. Phoenix, Feniks, Fineket gibi isimlerle anılan köy, en son Taşlıca adını almış. Köy halkının başlıca geçim kaynakları büyükbaş hayvancılık ve susuz tarım ile sebze yetiştiriciliği.
140 haneli ve 440 nüfuslu köyde, her evde yağmur suyu hasadı yapılıyor. Çatılardan plastik borularla beton sarnıçlara aktarılan yağmur suları, sağlık açısından güvenilir bulunmadığı için içme suyu olarak kullanılmıyor. Köylüler, içme suyu ihtiyaçlarını yakınlardaki Söğüt Mahallesi’ndeki Palamut Çeşmesi’nden karşılıyor. 30 ton kapasiteye sahip beton sarnıçlar, yaz ortasına kadar köylülerin su ihtiyacını karşılayabiliyor. Ancak sular tükenmeye başladığında, mahalle sakinleri 3 tonluk su tankerlerini 800 liraya satın alarak haftalık su ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor.
Taşlıca Mahallesi sakini Durkadın Yalçın, su sıkıntısını şu sözlerle dile getirdi: "Sularımız gelse de susuzluktan kurtulsak. Su derdimiz var. Depomuz var, onu kullanıyoruz. Su bitti mi tankerlerle su getiriyoruz. Kışın da yağmur suyu topluyoruz. Ama ne yapacağız? Su yetmiyor. 72 yaşındayım ve yıllardır su sıkıntısı çekiyorum. Suyu idareli kullanmak zorundayız, çiçeklerime bile zor yetiyor."
Bir başka mahalle sakini Durkadın Demircan ise şöyle konuştu:
"Ben doğma büyüme buralıyım, 74 yaşındayım. Su yok, geldiğinde de acı su geliyor. Tatlı su getiremiyorlar. Eskiden vardı köyümüzde su ama şimdi yağmur az yağınca depolarımızdan idare ediyoruz. Yağmur suyu biriktiriyoruz."
"Proje bizim için bir milat olacak"
Taşlıca Mahalle Muhtarı Menderes Altıntaş, su sorunu hakkında şunları söyledi:
"Köyümüzün geçim kaynağı hayvancılık olduğu için yapay bir göletimiz var. Kışın yağmur sularıyla doluyor ve köyün bütün hayvanları ile yabani hayvanlar bu göletten su içiyor. Gölet olmasaydı köyümüzde hayvancılık yapılamazdı. Evlerimize yaptığımız sarnıçlara, kışın çatılarda biriken yağmur suları ile dolduruyoruz ve yazın yettiği kadar onu kullanıyoruz. Yetmediği zaman Söğüt köyünden traktörlerle su getiriyoruz. Üç ton suya 800 lira ödüyoruz ve bu bir haftalık ihtiyacımızı karşılayabiliyor ya da karşılayamıyor. Temmuz ayı geçtikten sonra şebeke suyu tuzlanmaya başlıyor. Coğrafi yapıdan dolayı su kaynaklarımızın o zamana kadar tükenmeyeceğini düşünüyoruz. İnşallah bu yıl Kasım veya Aralık ayı içinde su projemiz tamamlanacak. Bu proje bizim için bir milat olacak. Yüz yıllardır görmediğimiz şebeke suyunu göreceğiz ve susuzluğa son vereceğiz. Susuzluğun ne demek olduğunu en iyi, bunu yaşayan insanlar bilir. Köyümüz ise bu zorluğu en derinden yaşayan yerlerden biri."
Taşlıca Mahallesi halkı, çalışmaları devam eden su projesinin hayata geçmesini dört gözle beklerken, yıllardır süregelen su sıkıntısının son bulmasını umut ederek, ’Allah bu projeyi yapanlardan razı olsun. Çalışanlara, devletimize, milletimize zeval gelmesin’ dediler.