Kendisinin de 1974-80 arası lise ve üniversite öğrencisiyken MTTB mensubu, 1985'ten bu yana da Birlik Vakfı müdavimi olduğunu belirten Tuna, 'bana 'hoş geldiniz' demeyin. Zira, yuvasına gelene hoş geldiniz denir mi hiç?' diye başladığı sözlerini, 'MTTB ruhu, Hoca Ahmet Yesevi ruhudur, Taptuk Emre, Yunus Emre, Hacı Bektaş, Hacı Bayram, Şeyh Edebali, Akşemseddin ruhudur. MTTB gençliği, Anadolu ve Rumeli'nin aziz bekçisi, ihya ve beka dinamizmidir. MTTB'li genç, 'kim var?' dendiğinde, sağına ve soluna bakmadan 'ben varım' diyecek, Anadolu'da bin yıldır, Rumeli'de altı yüz elli yıldır yaşayan medeniyetimizin dili Türkçeyi, bin yıldır daha yaşayacak ve yaşatacak gençtir. İçinde yetiştiğim MTTB gençliği, bu toprakların sesi sözü yüzüdür. Özüdür. Şiiri, öyküsü, romanı, denemesi, portresi kısacası edebiyatı olmayan bir medeniyetten söz edilemez. İşte biz, bu alanların hepsinde de söz sahibi bir milletiz.' dedi.
'Birincil göreviniz Türkçeyi yaşatmak'
"Müslüman Türk genci olarak sizin birincil göreviniz, Türkçeyi yaşamak ve yaşatmaktır' diyen Tuna, fotoğraflar eşliğinde 1970-80 arası MTTB Sakarya Teşkilatı ileri gelenleri tek tek tanıttı. Sakarya Teşkilatı öncülerinden merhum Numan Yazıcı, Ahmet Arıca, Yusuf Aydın, Selahaddin Şimşek, Yılmaz Güney'in ruhlarına Fatiha okuyan ve okutan Yazar Tuna, milli bir gençliğin mayalanmasında, rahmetli olan bu değerli isimlerin yanısıra, dönemin MTTB ileri gelenlerinden Sami Güçlü, Cevat Sarıgüzel, Mustafa Tekelli, Alaaddin Yılmaz, İbrahim Ertiryaki, Suat Ateş, Şinasi Arabacı, Hayri Adalı gibi birçok değerli ismin büyük emek ve katkılarından söz etti.
Kırk kadar gencin izlediği ve yaklaşık iki saat süren söyleşinin sonunda Tuna, kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.