EDİRNE (AA) - GÖKHAN ZOBAR - Trakya Üniversitesinde (TÜ), KOSGEB desteğiyle yaraların iyileşmesine katkı sağlayan, nanofiber tabanlı olması sayesinde mikroorganizmaların yaraya temasını engelleyen antimikrobiyal yara örtüsü geliştirildi.
TÜ Arda Meslek Yüksekokulu Kimya ve Kimyasal İşleme Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Açık, Kimya Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Murat Türkyılmaz, Prof. Dr. Hüseyin Rıza Ferhat Karabulut, Dr. Ali Osman Karatavuk ve İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümünden Doç. Dr. Çağatay Altınkök, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle elektro çekim yöntemini kullanarak polimerik nanofiber tabanlı yara örtüsü tasarladı.
Devlet desteğiyle gerekli ekipmanları temin eden çalışma ekibi, araştırma ve inceleme çalışmalarının ardından kabuklu deniz canlılarından elde edilen kitosan maddesi ve geliştirdikleri formülasyonu kullanarak nanofiber yara örtüsü üretmeyi başardı.
Özellikle yatalak şeker hastaları ve yanık yaralarında kullanılması amacıyla geliştirilen yara örtüsü, muadillerine göre hastalara farklı avantajlar sağlıyor.
Elektro çekim yöntemiyle elde edilen yara örtüsü, yapısına ilaç katılmasını ve nanogözenekleri sayesinde yaranın hava almasını sağlıyor. Koku sorununu ortadan kaldıran antimikrobiyal özellikli yara örtüsü, çıkarılırken yara dokusuna herhangi bir zarar vermiyor.
Doç. Dr. Gökhan Açık, AA muhabirine, uzun araştırma sürecinin ardından yaraların iyileşmesine katkı sağlayan bir yara örtüsü geliştirdiklerini söyledi.
Yaranın üstünü kapatan, belli bir noktaya kadar dışarıyla bağlantısını kesen ve yaranın iyileşmesine olanak sağlayan malzemelerin yara örtüsü olarak tanımlandığını belirten Açık, "Biz kendi tasarımımızda polimerlerden yola çıkarak bu örtüyü yapıyoruz. Nanofiber yapılı bu örtüde aslında ipliksi bir kumaş elde ediyoruz. Bu polimerler biyobozunur yani belli bir süre sonra ortadan kaybolan, vücuda uyumlu yapılardır." dedi.
Açık, geliştirilen yara örtüsünün nano gözenekli olduğu için yaranın hava almasını sağladığını, aynı zamanda yarayı dış etkenlerden koruduğunu ifade etti.
Yara bandı benzeri yara örtülerinin vücuttan çıkarılırken yaşanan sorunların geliştirdikleri çalışmada ortadan kalktığını vurgulayan Açık, "Bizim yara örtüsünün özelliği; biyouyumlu olması sayesinde vücut tarafından bir miktarı emiliyor kalan az bir kısmı da küçük bir sıyırmayla yara üzerinden alınıyor." diye konuştu.
Açık, her 20 saniyede bir şeker hastasının rahatsızlığı sebebiyle uzuv kaybı yaşadığına, bu nedenle yara tedavilerinin sağlıklı şekilde yapılmasının önem arz ettiğine dikkati çekti.
Yara örtüsünde kabuklu deniz canlılarından elde edilen polimerler kullandıklarını anlatan Açık, şunları kaydetti:
"Bu canlılardan elde edilen kitin tabakası belli bir reaksiyonla kitosan maddesine çevriliyor. Biyobozunur, biyoyumlu, antioksidan ve antimikrobiyal olmasını sağlayan bir polimer çeşidi. Biz bunu mekanik özelliği gelişmiş başka bir polimerle birleştirip kendimize özel teropatik ajanları buna yüklüyoruz ve fiber hale getiriyoruz. Hem çok hafif hem de çok dayanıklı bir ipliksi yapı elde ediyoruz.
Nihai hedefimiz bu cihazı bir tabanca haline getirmek. Bir sağlık çalışanı çantasında farklı yaralara iyi gelecek formülasyonları taşıyıp bir tabancayla yaraya uygulama yapabilsin. Örümcek adamın elinden örümcek ağı fırlatması gibi tabancayla yara kaplanabilir. Yaranın boyutuna göre birkaç dakika içinde bu işlem yapılacak. Günümüzde kullanılan yara örtülerinden çok daha hızlı şekilde ve hastaya mümkün olduğunca konfor sağlayacak malzeme türü olacak."
- "Bizim çalışmamız ticarileşmeye hazır durumda"
Prof. Dr. Murat Türkyılmaz ise KOSGEB desteğiyle güzel bir projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti.
Geliştirdikleri projenin benzerlerinin dünyada yapıldığını ancak kullanılan yönteme yeni bir materyal eklediklerini belirten Türkyılmaz, "5 akademisyen bir araya gelerek bu alanda bir çalışma başlattık ve KOSGEB desteğiyle güzel bir sonuç elde ettik. Ürünleri elde etmek çok güzel ama bunları ticarileştirmediğimiz sürece bir anlamı olmuyor. Bizim çalışmamız ticarileşmeye hazır durumda. Umarım hem üniversitemize hem ülkemize faydası olacak bir ürün haline getirmiş oluruz." diye konuştu.