Kırıkkale’de neyzen Vedat Kartoğlu, 7 bin yıllık geçmişe sahip neyin hem üretimini yapıyor hem de musikinin derin manevi boyutunu gençlere öğretiyor. Gençlik Merkezi’nde ney dersleri veren Kartoğlu, bu kadim mirası yeni nesillere aktarıyor.

Sümerler tarafından kullanıldığı bilinen ve sazlıklardan toplanan kamışlardan şekillendirilen ney, 7 bin yıllık geçmişiyle günümüzde de önemini koruyor. Özellikle tasavvuf musikisinin vazgeçilmez enstrümanı olan ney, Kırıkkale’de yaşayan neyzen Vedat Kartoğlu’nun usta ellerinde yeniden hayat buluyor. Yaklaşık 25 yıldır ney üretimi ve eğitimiyle uğraşan Kartoğlu, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi’nde gençlere ney dersleri veriyor. Doğal ortamda yetişen kamışlar 3 yıl boyunca kurutulduktan sonra, temizlenip ısı ile doğrultuluyor. Ardından ölçülendirilip içi oyulan neyler, perdeleri açılarak üflemeye hazır hale getiriliyor. Kartoğlu, unutulmaya yüz tutmuş tasavvuf musikisini yeni nesillere tanıtmayı amaçlıyor. Ney yapımını bir sanat olarak gören usta neyzen, verdiği derslerle hem bu enstrümanın tarihini aktarıyor hem de musikinin derin manevi boyutunu gençlere öğretiyor.

"Diyelim ki kişi neyse, ney odur esasında"

Neyin büyülü sesinin kendisini cezbettiğini belirten Vedat Kartoğlu, "Her şey bir arayışla başladı. İnsan, neyi aradığını bilmeden kendini arıyordu. O büyülü ve buğulu ses bizi de cezp etti. Ney, aslında kişinin kendisini bulma yolculuğunu ifade eder. Kişi neyse, ney de odur. Diyelim ki kişi neyse, ney odur esasında. Kişinin kendisidir ney. Hep dolaştım, anlamaya ’Ben neyim?’ Ömrüm boyu bulamadığım bir şeyim. Hayalmiş gördüklerim zahir, her gördüğüm nasıl ise ben oyum. Arayış hep böyle devam etti" dedi.

"Buğulu ses bizi de cezp etti"

Neyin insanın kendini bulma yolculuğunu ifade ettiğini vurgulayan Kartoğlu, "O büyülü sesin, buğulu sesin sırlı dünyanın cazibesine kapılarak neyzenliğe, ney üflemeye başladım. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün yönlendirmesiyle somut olmayan kültür mirası taşıyıcılar listesinde bulunuyoruz. Aynı zamanda Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi’nde ney hocası olarak eğitimlerimize devam etmekteyiz. Her şey bir arayışla başladı. Esasında insan aramaktaydı ama neyi aradığını da bilmiyordu. Esasında insan kendini arıyordu. Bazıları buldular, bazıları aramakta kaldılar ama muhakkak bulanlar hep arayanlardı. İşte o sırlı dünya, buğulu ses bizi de cezp etti" diye konuştu.

"Esasında kamışın yapımı ve yolculuğu insanı tarif etmektedir"

Ney yapımının aşamalarını detaylandıran Kartoğlu, "Doğal ortamda yetişen kamışların kesildikten 3 yıl sonra kurumalarının beklenmesiyle başlar. Bu kuruma işlemi tamamlandıktan sonra ney yapım aşamalarına geçilir. Bunlar farklı aşamalardan oluşmaktadır. İlk olarak kamışın yapraklarının temizlenmesiyle başlar. Tabii ki doğal olarak yetişen kamışlar eğri olduğundan, ısı işlemi uygulanarak kamışın doğrultulma safhasına geçeriz. Kamışı doğrulturuz. ’Rast’ kelimesi Farsça’da ’dosdoğru’ anlamına gelir. Esasında kamışın yapımı ve yolculuğu insanı tarif etmektedir. İnsan içinde dosdoğru olacak. Bu işlem tamamlandıktan sonra ölçülendirme işlemini yaparız. Ölçülendirme işlemini yaptıktan sonra içi boşaltılır ve perdelerini açarız. Ondan sonra da başpare yaparız. En sonda ise genel akordunu yaparak neyimizi üflenmeye hazır hale getiririz" şeklinde konuştu.

2 yıl önce ney ile tanışma hikayesini anlatan Hacer Rümeysa Uzar, "Sosyal medyada bir video görmüştüm ve ney çok dikkatimi çekti. Birkaç ders videosu izledikten sonra plastik bir ney edindim ve denemeler yaptım. Sonra, ’Gençlik Merkezinde Vedat hoca var’ dediler ve buraya geldim. Ney üflemek dış dünyanın karmaşasından uzaklaştırıp huzur veriyor. 2 yıldır buradayım" ifadelerini kullandı.

Zehra Zahide Tanyeri ise neyin hayatına kattığı güzellikleri ifade ederek, "Gençlik Merkezi’ne geldiğimde Vedat Hoca’yla tanıştım. Çok iyi bir hoca. Burada birçok parça öğrendim ve güzel bir deneyim yaşadım. Ney üflerken kendimi çok rahatlamış hissediyorum" dedi.

Kaynak: iha