Bu, 13 Eylül haftasında gerçekleşen en hızlı sermaye akışlarından biri olarak kayıtlara geçti. Ancak uzmanlar, bu tür kısa vadeli "sıcak para" hareketlerinin tersine dönmesi durumunda 2018 yazında yaşanan ekonomik kriz gibi risklerin tekrar gündeme gelebileceği konusunda uyarıyor.
Tahvil ve Carry Trade İlgisi Artıyor
13 Eylül haftasında özellikle tahvil ve carry trade işlemlerine yönelik büyük bir giriş yapıldı. Bloomberg HT'nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine dayandırdığı analizlere göre, yabancı yatırımcıların Türk bankaları ile gerçekleştirdiği swap işlemlerinde 3.1 milyar dolarlık artış yaşandı. Bu giriş, Mayıs ayından bu yana görülen en büyük sermaye akışını temsil ederken, toplam swap miktarı 21 milyar dolara çıkarak yeni bir zirve yaptı.
Yatırımcı İlgisi Sürebilir
Yabancı yatırımcıların Türk tahvillerine olan ilgisi, Deutsche Bank gibi büyük finansal kurumların olumlu raporlarıyla da destekleniyor. Banka, Türkiye'nin tahvil piyasasında olumlu getirilerin devam edeceğini öngörüyor. Bununla birlikte, döviz carry trade işlemlerinin tahvillere kıyasla daha düşük performans göstermesine rağmen, yüksek faiz oranlarının yatırımcıları Türkiye’ye çekmeye devam etmesi bekleniyor. ABD Merkez Bankası'nın bu hafta faiz indirimi yapması halinde, gelişmekte olan piyasalara olan ilginin daha da artabileceği tahmin ediliyor.
Yabancı Yatırımlar 48 Milyar Dolara Ulaştı
Yurt dışında yerleşik kişilerin Türkiye'deki hisse senedi ve tahvil yatırımlarının toplam değeri, 13 Eylül haftasında 48 milyar doları geçti. Yabancıların elinde bulunan hisse senetlerinin değeri 33.6 milyar dolara, tahvil yatırımları ise 14.7 milyar dolara ulaştı. Yabancılar, geçtiğimiz hafta hisse senedi satışına devam ederken, 1.6 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştirerek son 3.5 ayın en büyük sermaye girişini sağladı.