CHP’de ilçe kongrelerinin geride kaldı. Değişim isteyen kanatta yer alan Sabri Anıl Özkan, Adapazarı İlçe Başkanı oldu. Seçimi kazandık tabiri yerine, arkadaşlarının kendisini tercih ettiğini söyleyen Özkan, seçimin ardından ilk kez gazetemiz Bizim Sakarya’ya konuştu.

“SEÇİMİ KAZANMADIK, TERCİH EDİLDİK”

Adapazarı İlçe kongresinde yapılan seçimi kazanmasının ardından tebrik ettiğimiz Özkan; “Seçimi kazandık demek yerine biz tercih edildik demeyi daha uygun buluyoruz. Çünkü diğer adaylar da bizim ablamız ve kardeşimiz. Biz parti içerisinde hep beraberiz. Nitekim seçim bittikten sonra her ikisi de tebrik ettiler. Asla bir ayrılık gayrılık yok. Nitekim bizim yola çıkıştaki ilk amacımız da “Sen, ben yok, biz varız” olmuştu. Amacımız ilk etapta partimizi biraz daha gençleştirmekti.

2006-2008 yılları arasında Gençlik kollarında yöneticilik yaptım. 2008-2010 Erdoğan Bey’in İl Başkanlığında ana kademe il yöneticiliği yaptım. Cumhurbaşkanı adayımız belirlendikten sonra ‘Kılıçdaroğlu Gönüllüleri’ adında bir platform kuruldu. Bu platformun Sakarya İl Koordinatörlüğü görevi genel merkez tarafından bana verildi. Bu sürecin sonunda parti içerisinde değişmesi gereken atılımlar oldu, her zamanki gibi demokratik bir süreçle Adapazarı İlçe Başkanlığı görevi için arkadaşlarımız beni uygun gördüler.” dedi.

“ŞÜKRAN HANIM İLE BİRLİKTE ÇALIŞACAĞIZ”

Seçimin ardından Şükran Gökpınar’a yapılan kötü yorumları eleştiren Özkan; “İki adayımız da çok değerli kişilikler. Şükran hanım yıllardır CHP’ye emek vermiş bir isim. Solculuğunu ve Cumhuriyet Halk Partililiğini kimseye tartıştırmayacağım bir isim. Şöyle bir durum da var ki, Kılıçdaroğlu Gönüllüleri İl koordinatörlüğü görevini aldığımda Şükran Ablaya Adapazarı İlçe koordinatörlüğü görevini sundum. Kabul etti ve birlikte çalıştık.

Bu süreçte ikimiz de aday olduk. İkimiz de hizmet etmek istedik ve tek sebep buydu. Bundan sonra da beraber çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“SUÇU KENDİMİZDE ARAMALIYIZ”

29 Yıldır Sakarya’da neden iktidar olamadıklarının sebebini önce kendilerine sormaları gerektiğini vurgulayan Anıl Özkan; “1989 Yılında Sakarya’da örnek belediyeciliği biz herkese gösterdik. 29 yıldır hala Ünal Ozan konuşuluyor bu şehirde. Nerede eklerimiz var, nerede halka dokunamıyoruz? Bu suçları önce kendimizde aramamız gerekiyor. Önce biz neden 29 yıldır yerelde iktidar olamıyoruzu sorgulamamız gerekiyor. Vatandaşımızın taleplerini bilip ona göre onlara yaklaşmamız lazım” dedi.

“NE OLURSA OLSUN YAPACAĞIZ”

Kendisinin ve yönetim kadrosunun ilk amacının yerel seçimler öncesi bir ön seçim yapmak olduğunu belirten Özkan; “Sosyal demokraside bunun olması gerekir. Genel merkezden seni seçtim, onu atadım gibi şeyler bizim kabulümüz değildir. Olması gereken gerçek budur. Üyelerimize, seçmenimize de ilk vaadimiz buydu. Ne olursa olsun, kim karşı çıkarsa çıksın biz Adapazarı’ndaki 84 mahallemiz ile ön seçim yapacağız ve sonuçları genel merkeze göndereceğiz. Sonrasındaki takdir genel merkezimizde olacak” ifadeleriyle her mahalle için sandık kuracaklarını belirtti.

“3 DÖNEM KURALI ŞART”

Kendilerinin bir değişim talebi olduğunu ve ekip olarak bu amaçla yola çıktıklarını söyleyen Anıl Özkan; “Bu demek değildir ki Kemal Bey İnsin Ahmet Bey gelsin, Mehmet Bey gitsin Ayşe Hanım gelsin. Değişimden kastımız asla bu değil. Değişim kastımız delegelik sistemimizin, üyelerimizin aktif pasif olarak değiştirilmesi. İlçelerin, illerin, Parti meclisinin, MYK’nın daha da gençleştirilmesi. 7 dönem bir ailenin mensubu milletvekili olmasın. 5 dönem biri milletvekilliği yapmasın. Sadece genel başkanı değiştirmek istiyormuşuz gibi bir algıyla bu değişim isteyen kanadı yıpratma çabası var. Kemal Bey bizim genel başkanımız. Yıllardır mücadelesi ortada. Adalet Mücadelesi ortada. Onun hakkını yiyebilecek bir görüşümüz asla olamaz. Biz CHP olarak daha genç bir kadro istiyoruz. Kesinlikle 3 dönem kuralı gelmesini istiyoruz. Bana kalsa bu kural 2 dönem olmalı ama üyelerimiz genelde 3 dönemden yana. 15 yıl belediye başkanlığı yapmış birisi zaten halka vereceğini vermiş yada veremeyeceği şeyleri verememiştir. Yılmaz Büyükerşen gibi insanüstü bir çabayla projeler üretmiş, verebileceğinin maksimumunu her zaman veren efsanevi isimler için bu kural esnetilebilir. Çünkü zaten orada ondan iyisi yok. Bunun gibi bir örnek dışında kalan kişilerin, şehrin evlatlarının önünü açması gerektiğini düşünüyorum. 50 yaşında bir isim meclise girerken 75 yaşına geldiğinde hala şehrinin gençlerinin önünü tıkamaması gerektiğini düşünüyorum.

Öğretmen, doktor, avukat, mühendis arkadaşlarımız var. Önleri açılmalı. Bu duruma da karşıyım. Neden bakkaldan milletvekili olmasın? Herkesin önünde bir sıfat yazmasına gerek yok. Halkı yönetecek insanlar sokaktan da gelmeli. Artık Türkiye siyasetinde parası olanın siyasette olması gibi bir durum var maalesef. Ben halkın vekilinin gerçekten halkın içinden çıkmasından yanayım. Değişimden kastımız da tam olarak bu” dedi.

Editör: Serkan Çağlar