Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar, yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, Sakarya Üniversitesi'ndeki (SAÜ) ayrımcılık iddialarını gündeme getirdi. Sakarya Üniversitesindeki ayrımcılık iddiasının yanı sıra Sakarya'daki iki Fen Lisesinde kimi öğretmenlerin öğrencileri ortak oldukları ve kendilerinin de görev yaptığı kurslara gitmeye zorladığı yönündeki iddiaları da gündeme getirdi. Toplantıda öncelikle Sakarya Üniversitesindeki ayrımcılık iddialarından bahseden Yücel Kaçar konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Biz Sakarya Üniversitesinde son dönemde Eğitimsen üyeleri başta olmak üzere “kendilerine yakın olmayan” gerek idari gerek akademik üniversite personeline karşı ayrımcılık yapıldığı, ötekileştirildiği; kadro, unvan tahsisi, görevlendirmeler vb. durumlarda ciddi kayırmacılık yapıldığı hususunda çokça örneğe tanık olduk, bunlara karşı girişimlerde bulunduk sonuç aldığımız da oldu, sonuç alamadığımız da.

FETÖCÜLER KORUNUYOR MU?

Ancak geçtiğimiz hafta içinde bize ulaşan gerek üniversite öğrencisi gerekse üniversite personelinden gelen bilgiler durumun bizim gördüğümüzün çok daha ötesinde vahim olduğunu ve idari ve hukuki suç teşkil edecek davranışların yaşandığını ortaya koymaktadır. İçlerinde eski Fetöcüler de olmak üzere bazı cemaat/tarikat/vakıf vb. yapılara yakınlığı olan kişilerin korunup kollandığı, bu kişilere hak etmediği kadro ve unvan tahsis edildiği, Bu kişilerin kendilerinin dokunulmaz olduğunu aleni, açıktan sözlü olarak kalabalık toplantılarda beyan ettikleri, bunların üniversite bünyesinde sıradanlaştığı ve artık kimsenin yadırgamadığı iddia edilmektedir.

REKTÖRE SORULAR

Söz konusu iddiaları doğrudan Sakarya Üniversitesi Rektörüne sormak için randevu istedik ancak şu ana kadar bize bir yanıt verilmedi. Buradan Sayın rektöre sormak istiyoruz; iddia edildiği gibi Sakarya üniversitesinde Cemaat mensupları korunup kollanmakta mıdır? Kendilerinin ideolojileri dışında bir akademik ve idari gelişmenin olamayacağını herkesin içinde bu rahatlıkla beyan edebilmelerinin arkasındaki güç hangi siyasi ya da idari topluluktur? Cemaat mensubu olsun olmasın, birileri akademik olarak hak etmediği halde Akademik unvan/kadro almış mıdır? Eğitimle ve bölümün uzmanlık alanıyla ilgisi olmayan kişiler dekan ve bölüm başkan yardımcısı olarak atanmış mıdır? Bu atamalar sayın rektörün bilgisi dâhilinde midir?”

FEN LİSELERİNDE DAYATMA İDDİASI!

Kaçar daha sonra Sakarya'daki iki Fen Lisesinde kimi öğretmenlerin öğrencileri ortak oldukları ve kendilerinin de görev yaptığı kurslara gitmeye zorladığı yönündeki iddialardan bahsetti ve şu ifadeleri kullandı: “Bilindiği gibi, bir kısmı geçen dönem basına da yansıdı Sakarya’daki iki fen Lisesinde, kimi öğretmenlerin öğrencileri, bile isteye (kendilerinin de çalıştığı/ortak olduğu) bazı kurs merkezi/dershanelere yönlendirdiği; hatta bunun için derste konuların tamamını anlatmadıkları, “konunun devamını öğrenmek isteye kursa/ dershaneye gelecek” gibi dayatmalar yaptıkları yönünde iddialar ortaya atılmıştı. Bu iddialar üzerine İl Milli Eğitim Müdürlüğü de haklı olarak soruşturma başlatmıştı.

İDDİALAR BÜYÜK ÖLÇÜDE DOĞRU

Bu soruşturma sonuçlandı ve ne yazık ki iddiaların büyük ölçüde doğru olduğu ortaya çıktı. Kimi öğretmenlerin gerçekten de öğrencileri belli kurslara yönlendirmek ve buradan kazanç elde etmek için okulda ki dersleri manipüle ettikleri ortaya çıktı. Eğitim sisteminin sınava dayalı ve piyasacı yapısı ile ekonomik olarak yoksullaşma ve geçim sıkıntısının birleşmesi sonucu öğretmenlerin düştüğü durum bir tarafa. 20’den fazla öğretmenin ceza aldığı yerinin değiştiği bu soruşturmada elbette “kurunun yanında yaş ta yanar” misali haksız yere ceza almış olan öğretmenler varsa onların haklarını aramasında destek oluruz ancak öğretmenlerin gösterdiği bu davranışın öğretmenlik mesleğine yakışmadığı konusunda hiçbir tereddüt yoktur.

“BAŞARISIZ YÖNETİCİLER”

Bununla birlikte 20’den fazla öğretmenin ceza alacağı, öğretmenlerin yerinin değişeceği bu kadar olay olurken bu okulların yöneticileri ne yapmaktaydı. Çocuklar dershanelere yönlendirilirken, dersler yarıda kesilip öğrenciler top oynamaya bahçeye çıkarılırken, duruma itiraz eden öğretmenlerden “kurtulmak” için katlar değiştirilirken, Bu okulların yöneticileri ne yapmaktaydı. Söz konusu iki fen lisesi yöneticisinden biri hakkında hiç işlem yapılmamışken, bir diğerinin Kaynarca’ya görevlendirmesi yapılmış ancak hala görevden ilişiği kesilmemiştir. Hatta söz konusu müdür hala Atatürk Lisesine müdür olmayı hayal etmekte, yakın çevresine hiç Kaynarca’ya gitmeden Atatürk Lisesinde göreve başlayacağını ifade etmektedir.  Açıkçası böylesine büyük bir soruşturmaya rağmen okul yöneticilerinin yerlerinde kalmaları, bu cüreti göstermeleri son derece şaibelidir. Sakarya’nın en başarılı öğrencilerinin öğrenim gördüğü, en seçkin, en nitelikli olması gereken okullarının böylesine başarısız yöneticilere bırakılması kabul edilemez.”

Haber: Rabia Uçar

Editör: Serkan Çağlar