Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Semih Uçar, “Bugünün imkanlarıyla bilimsel olarak da depremi bilmek mümkün değil. Sakarya için de depremin yarın olmayacağını söyleyemeyiz. Dolayısıyla biz sadece depreme hazırlıklı olmalıyız. Depreme hazır, dirençli şehirler kurmayı planlamalıyız. Sakarya’nın şu an için depreme hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün değil” dedi.
Malatya’nın Kale ilçesinde dün saat 10.46’da 5,9 şiddetinde çevre illerden de hissedilen deprem meydana geldi. Depremin ardından İMO Başkanı Semih Uçar gazetemize açıklamalarda bulundu. Depreme hazır, dirençli şehirler kurmanın öneminden bahseden Uçar açıklamasında, “Bu depremler her zaman dile getirdiğimiz gibi ne ilk olacak ne son olacak. 1999 yılında olan büyük Marmara depremini bir milat olarak görüyorduk ama maalesef Kahramanmaraş ve Hatay depremleriyle birlikte onun da milat olmadığını tekrar gözlemledik. Depremin yerini, zamanını biz bilemiyoruz. Bugünün imkanlarıyla bilimsel olarak da bunun belirlenmesi mümkün değil. Sakarya için de depremin yarın olmayacağını söyleyemeyiz. Dolayısıyla biz sadece depreme hazırlıklı olmalıyız. Depreme hazır, dirençli şehirler kurmayı planlamalıyız. Sakarya’mız için de 99 depremiyle birlikte mevcut yapı stoğumuzun tekrar yenilenmesi lazım. Envanter çalışması yapılması lazım. Bu envanter çalışmasıyla birlikte mevcut olan riskli binaların belirlenip deklare edilmesi lazım. Risk içeren binalar dönüşüm ya da güçlendirme yoluyla yenilenmesi lazım.
BU RİSKLERİ NASIL KALDIRABİLİRİZ?
Sakarya’nın şu an için depreme hazırlıklı olduğunu söylemek mümkün değil. 1943, 1967,1999 depremlerini geçirmiş binalar var şehrimizde. Bu binaların envanter çalışmalarıyla birlikte belirlenip risk içeriyorsa risklerin ortadan kaldırılması lazım. Bu riskleri nasıl kaldırabiliriz? Binalara güçlendirme yaparak ya da kentsel dönüşüm yaparak depreme dirençli hale getirebiliriz. Bunun için de sadece inşaat mühendisleri değil tüm sivil toplum kuruluşlarının, belediye başkanlarının, en başta valimizin hepimizin bu meseleye mesai harcaması gerekiyor. Çünkü insanların can güvenliği çok önemli. Bu bilinçle biz de olabilecek yeni depremlere karşı hazır olmalıyız.
“İLK DEPREM DEĞİL SON DA OLMAYACAK”
Şehirde riskli binaları bir an önce iyileştirmeliyiz. Eğer böyle bir ekonomik gücümüz yoksa güçlendirmenin de bir alternatif olduğunu mutlaka söylemek lazım. Güçlendirme de hem Marmara depreminde hem 6 Şubat depreminde güçlendirme uygulanan binalar vardı. Güçlendirmenin doğru bir teknik olduğunu kanıtladı. Bu yapılar depremde hasar aldılar ama yıkılmadılar. Bu durum güçlendirmenin de uygun bir yöntem olduğunu gösterdi. Malatya depremi ilk değil son da olmayacak. Yarın deprem olacakmış gibi hazırlanmalıyız” ifadelerini kullandı.
Deprem sonrası Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Okan Tüysüz açıklamalarda bulundu.
PROF DR. GÖRÜR: ENDİŞE YOK
Prof. Dr. Naci Görür, “Akuşağı-Kale/Malatya’da 6,0 büyüküğünde deprem oldu. Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde. Biliyorsunuz 2020 yılında Elazığ depremi nedeniyle bu fay büyük ölçüde kırılmıştı. Muhtemelen bugün olan deprem 6 Şubat 2023 depremlerinin bu faya enerji transferinin bir sonucudur. Endişe yok” dedi.
PROF. DR. TÜYSÜZ: BU TÜR DEPRMELER OLAĞAN
Prof. Dr. Tüysüz, "Özellikle 6 Şubat depremlerinden sonra bu tür depremler olağan... Yıkıcı deprem olarak adlandırdığımız depremler 6 buçuk ve üzeri depremlerdir. Bu depremlerde fay, yüzeye kadar ulaşır. Bu gibi durumlarda tabii ki binaların kalitesi de çok önemlidir. Bazı binalar 7 şiddetinden bile etkilenmez. Bu nedenle sadece deprem büyüklüğü değil yapı da çok önemlidir" dedi.
HABER: CANSU TETİK