“Dünyada en fazla tarafa sahip olan Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oybirliği ile kabul edilmiştir. Ülkemizde ise 1995 yılından günümüze yürürlüktedir.

20 Kasım, evrensel hukukun güvencesi altında olan temel çocuk haklarının önemini ve etkinliğini hatırlatan bir gündür. Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.

Sözleşmenin temel ilkeleri de çocuğun üstün yararı ilkesi ve eşitlik ilkesi temelleri üzerindedir. Çocuğun dini, dili, ırkı ayrım gözetilmeksizin temel çocuk haklarında yararlandırılması amaçlanmıştır.

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme ’de devletlerin, çocukları her türlü istismar ve kötü muameleye karşı koruması için yasal, idari toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre devlet, çocukların temel haklarını her koşulda güvence altına almak zorundadır.

Dünyada devam eden savaşlardan, yaşanan göçlerden ve artarak devam eden ekonomik sorunlardan en çok etkilenen dezavantajlı grup çocuklardır. Bu durumla, Çocuk Hakları Gününün hatırlanması daha da önem arz etmektedir.  

2024 yılının 20 Kasım’ı ise amaçlananın tersine, Doğu Türkistan’da, Gazze’de ve dünyanın birçok ülkesinde çocuklara yönelik gerçekleşen zulümle dünyamız bu vahşete şahit tutulmaktadır. Milyonlarca çocuk temel birçok hakkından yoksun bir şekilde savaş, göç ve yoksulluk gibi olumsuzlukların tam ortasında yaşamını sürdürmeye, büyümeye çalışmaktadır. Maalesef savaş; milyonlarca çocuk için gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Bu etkilerin sonucunda sayısız çocuk ölmüş, birçoğu sakat veya yetim kalmıştır. Birçokları açlıktan ölmüştür.

Ekonomik zorluk, cinsel ve psikolojik istismar, kötü yaşam koşulları çocukların sömürülmesine yol açmaktadır. Evrensel çocuk haklarından faydalanmak bir kenara çocukların zorla çalıştırılması, eğitimden uzak kalması, çocuk yaşta evlendirilmesi gibi durumlara sürüklemektedir. Kamuoyunda her geçen gün artan bu kabul edilemez durumlar ise hukuk güvensizliği nedeniyle toplum tarafından normalleştirilmektedir.

Sakarya Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak Cumhuriyetimizin bize yüklediği bütün sorumlulukların bilincinde olacak şekilde, her zaman yaşanan çocuk ihmallerinin karşısında mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğimizi, basına ve kamuoyuna bildiririz.”

Editör: Haber Merkezi