Periyodik sağlık kontrolleri, aşı hizmetleri, anne ve çocuk sağlığı takipleri, kronik hastalık yönetimi gibi birçok hizmet yelpazesi sunan merkezler, erken teşhis ve tedavi ile sağlıklı yaşam hedefliyor.
Aile Sağlık Merkezleri’ndeki Hastalık Yönetimi Platformu (HYP) sayesinde kolerektal, meme ve servis kanser taramaları düzenli olarak gerçekleştirilerek, bu hastalıkların erken tespit edilmesi ve tedavi başarı oranının artırılması hedefleniyor. Ayrıca, diyabet, obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkların takibi de HYP çerçevesinde yürütülüyor. Periyodik sağlık kontrolleri, aşı hizmetleri, anne ve çocuk sağlığı takipleri, kronik hastalık yönetimi gibi birçok hizmet yelpazesi sunan merkezler, erken teşhis ve tedavi ile sağlıklı yaşam hedefliyor. Aile Sağlık Merkezleri’nin önemine değinen Aile Hekimi Dr. Rıdvan Karagöz, “Aile hekimliği Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı en güzel sistemlerden bir tanesi Çünkü ailenin bütün bireylerine hizmet verebilmekteyiz. Her yaş grubuna, bebeklik yaşından yaşlı bireylere kadar hizmet vermekteyiz. Bebeklik çağı aşılarımız 24 saat bakanlık tarafından takip edilmektedir. Buzdolaplarımızdaki en ufacık bir ısı değişiklikleri bize çağrı merkezleri tarafından haber verilmekte ve bir problem olup olmadığı kontrol edilmekte. Dolayısıyla aşılarımızın güvenliği konusunda biz gayet de memnunuz. Çocuklarımızın aşılarının dışında takiplerini yapmaktayız. Gelişim geriliğini takip etmekteyiz. Büyümesi tamam mı, herhangi bir gelişim geriliği var mı yok mu? Bunu takip etmekteyiz. Eğer bir anormallik tespit edersek yine Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz dağıtılan vitamin takviyeleri yapılmaktadır” dedi.
“Biz hastalarımızın nereye gitmesi gerektiğiyle ilgili de teknik direktörlük yapıyoruz”
Hastane klasmanında hizmet verdiklerini aktaran Karagöz, “Aile sağlığı merkezlerimizde sadece hastaları muayene etmiyoruz. Biz hastalarımızın nereye gitmesi gerektiğiyle ilgili de teknik direktörlük yapıyoruz diyebiliriz. Örneğin, kolu ağaran birisi belki bize sormadan ortopediye randevu olabilir. Fakat ortopedilik bir problemi yoktur. Belki bunu fizik tedavi çözecektir. Bu hem hasta için, sağlık sistemi için bir yük olmakta. Ama en azından bize başvurduğu zaman biz tedavisini yapabildiğimiz kadarını yapmaktayız. Bizi aşan bir durum olduğu zaman da doğru uzmanlık alanına hastayı yönlendirebiliyoruz” diye konuştu.
“Ücretsiz diyetisyen hizmeti sunabilmek için hastalarımızı yönlendiriyoruz”
Kronik rahatsızlıkların takip sistemini de Aile Sağlık Merkezleri’nin yaptığını belirten Karagöz, “Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı kronik hastalık takipleri var. Yani hasta olmasa da insanlar bizlere başvurabiliyorlar. Özellikle tansiyon, kronik böbrek yetmezliği, inme ya da obezite ile ilgili biz hastalarımızın takiplerini yapmaktayız. Obez olduğunu düşündüğümüz hastalarımızı yine toplum sağlığı merkezlerine, yani Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan merkezlere yönlendirerek, ücretsiz diyetisyen hizmeti sunabilmek için hastalarımızı yönlendiriyoruz. Bu da hastalarımız için gayet memnun edici bir uygulamadır” şeklinde konuştu.
“Erken tanı ve tedavi sadece kronik hastalıklar için değil, kanser hastalıkları için de geçerli”
Her hastalıkta erken tanının önemini belirten Karagöz, sağlıkta ilk basamak olan Aile Sağlık Merkezleri’ne gelmeleri hususunda vatandaşlara uyarıda bulunarak, “Erken tanı ve tedavi sadece kronik hastalıklar için değil, kanser hastalıkları için de geçerli. Birçok kanser için, meme kanseri, kolon kanseri, rahim ağzı kanseri gibi hastalıkların taramasını hastanelere yapılabileceğini düşünse de hastalarımız, aile sağlığı merkezlerimize de bu hizmetler ücretsiz olarak sunulmaktadır. Aile hekimliği sistemi vatandaşlarımız tarafından da kabul görülen bir sistem olduğu için hasta hekim ilişkileri daha yüksek seviyede ve daha kaliteli hizmete sunabilmekteyiz” ifadelerini kullandı.