Sağlık çalışanları, Performansa Dayalı Ücret Sistemi (PDÜS) nedeniyle maaşlarında ciddi belirsizlikler yaşıyor. Bunun yanı sıra, her geçen gün artan gelir vergisi kesintileri, sağlık çalışanlarının ekonomik yükünü daha da ağırlaştırıyor. Çeşitli sağlık sendikaları, gelir vergisi kesintilerinin oranına sabitlenmesi talebini yinelese de bu talepler karşılık bulmuyor.ANKARA (İGFA) - Sağlık çalışanları, Performansa Dayalı Ücret Sistemi (PDÜS) nedeniyle maaşlarının her ay değişmesinden şikayetçi. Maaşların her ay farklılık göstermesi ile ilgili açıklama yapan Sahim-SEN Genel Başkanı Özlem Akarken, her ay sağlık çalışanlarının maaşlarını bilmemenin kendilerini büyük belirsizliğe sürüklediğini belirterek, "Bu durum, ekonomik güvenliğimizi ciddi şekilde tehdit ediyor ve hem günlük yaşamımızı hem de mesleki motivasyonumuzu zorluyor. Maaşların daha öngörülebilir, şeffaf  sabit tek kalemde emekliliğe yansıyan olması hem ekonomik hem de psikolojik rahatlama sağlayacaktır. Katsayı düzenlemesi ve tek kalem maaş uygulaması, bu belirsizliği ortadan kaldırarak daha adil bir maaş sistemi sunacaktır. Çalışanlarımızın hak ettiği ekonomik güvenceye kavuşması, sağlık sektöründeki hizmet kalitesine de olumlu yansıyacaktır. Artık sesimizin duyulmasını ve bu taleplerimizin hayata geçirilmesini bekliyoruz" diye konuştu.

BELİRSİZLİK MESLEKİ TATMİNSİZLİK YARATIYOR

Sağlık alanında farklı kadrolardaki çalışanların meslek tanımlarının güncellenmesi ve yeni meslek kanunlarının çıkarılması süreci sağlık çalışanlarının haklarını koruyacak ve onların mesleki statülerini netleştirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfında yer alan çalışanlar, bu düzenlemelerden faydalanmayı ve mesleki durumlarının iyileştirilmesini bekliyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özlem Akarken, "Mevcut meslek tanımlarının yetersizliği  ve bazı kadrolardaki belirsizlikler, çalışanlarımızın hak kaybına uğramasına ve mesleki tatminsizlik yaşamasına yol açıyor. Yeni görev tanımları ve meslek kanunları, bu belirsizlikleri gidermek ve çalışanlarımızın haklarını güvence altına almak için kaçınılmaz bir ihtiyaç haline gelmiştir. Özellikle yardımcı hizmetler sınıfında yer alan arkadaşlarımız, eğitim durumlarına ve yaptıkları işin niteliğine göre daha adil bir konumlandırmayı hak ediyor. Meslek tanımlarının güncellenmesi ve yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması sadece bireysel kariyer gelişimleri için değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak adına da kritik bir öneme sahiptir. Yetkililerden, sağlık kurum çalışanlarının sesine kulak vererek bu talepleri bir an önce hayata geçirmelerini bekliyoruz." açıklamasını yaptı.

HER STATÜ NİTELİĞE UYGUN OLMALI

Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını ve bu sınıftaki çalışanların eğitim durumlarına göre genel idari hizmetler veya teknik hizmetler sınıfına geçirilmesini talebi karşılık bulmuyor. Bu adımın, çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi ve kariyer yollarının daha belirgin hale getirilmesi açısından büyük önem taşıdığı belirten Akarken, "Yardımcı hizmetler sınıfında yer alan çalışanlarımız, sağlık sektöründe önemli bir rol oynamalarına rağmen, mevcut statülerinin onları kısıtladığını ve hak kaybına uğrattığını görüyoruz. Bu sınıfın kaldırılması ve çalışanlarımızın yaptıkları işin niteliğine uygun olarak genel idari hizmetler veya teknik hizmetler sınıfına geçirilmesi, onlara hak ettikleri kariyer fırsatlarını sunacaktır. Bu düzenleme, sadece çalışanların özlük haklarını korumakla kalmayacak, aynı zamanda mesleki gelişimlerini destekleyerek sağlık hizmetlerinin kalitesine de katkıda bulunacaktır. Çalışanlarımızın emeklerinin karşılığını alabileceği, adil bir sisteme geçişin artık kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Emekli memur geçinemiyor. Yetkililerin bu taleplerimize kayıtsız kalmayacağını umuyoruz." sözlerini söyledi.

Kaynak: igf