Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ersoy Esen, safra kesesi taşları ve ameliyatı hakkında konuşarak, “Hastalar en çok hazımsızlık ve şişkinlik sorunu ile gelir. Hasta yemek sonrasında karnında şişlik hazımsızlık, karna ve sırta vuran ağrı hisseder, bir iltihap söz konusu olduğunda ise ateş ve kusma gibi daha ciddi sorunlar ortaya çıkabilir” dedi.

Safra kesesi taşı için en güzel tanı yönteminin karın ultrasonu olduğunu söyleyen Op. Dr. Esen, konuyla ilgili gerçekleştirdiği konuşmasında, “Hastalık tespit edildikten sonra ameliyata sorun oluşturacak bir durum yoksa kapalı yöntemle cerrahi tedavi uygulanır, 1 gece hastanede kalan hastada bir sorun yoksa taburcu edilir. Peki kimlerde daha çok görülür? Safra kesesi taşının oluşmasında cinsiyet, yaş gibi unsurlar etkilidir. Toplumda 20’li yaşlardan itibaren görülmeye başlayan safra kesesi taşları, kadınlarda ve 40 yaşın üstündekilerde daha sık gözükmektedir. Yaşam şekli de taş oluşumunda etken olur. Obezite, genetik yatkınlık, yüksek kalorili beslenme, hareketsiz yaşam durumunda safra taşı oluşmasında etkendir. Safra kesesi taşları kum tanesi boyutundan safra kesesini tamamen kaplayacak büyüklükte olabilir. Bu taşlar safra kesesinde iltihaba yol açmasını yanında safra kanalını tıkarsa ciddi sorunlara yol açarlar. Safra yollarının tıkanmasına bağlı sarılığın yanında oldukça tehlikeli bir hastalık olan akut pankreatite neden olabilirler. Bu yüzden safra kesesinde taşlar bulunan hastalara daha büyük sorunlar oluşmadan operasyon önermekteyiz. Hastada ameliyatıyla ilgili engel bir durum yok ise laparoskopik olarak yapmaktayız. Ameliyat sonrası insanlar safra kesesi olmadan rahatlıkla yaşayabilir. Safra kesesi bir depo organıdır ve karaciğerden akan safra sindirim için yeterlidir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha