Burdur’da 8 Şubat’ta eski eşi tarafından kaldığı otelde silahla vurulup bıçaklanan Özlem Şımarık’ın ölümüyle ilgili davanın ilk duruşmasında 2 sanık tahliye edilirken 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Burdur’da 8 Şubat’ta kasten yaralama suçundan kapalı cezaevinde yatarken Açık Ceza İnfaz Kurumu’na geçtiği gün gitmesi gereken süre içinde gitmeyip Çavdır ilçesinde boşandığı eşi Özlem Şımarık’ı (28) kaldığı oteli basarak odasında av tüfeğiyle vurup daha sonra birçok yerinde bıçaklayarak ağır yaralayan Tarık Y. (45), olay yerinden kaçmıştı. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk annesi Özlem Şımarık yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Emniyet ekipleri kaçan Tarık Y.’yi olaydan yaklaşık 6 saat sonra Denizli’nin Çameli ilçesinde dağlık alanda bulunan bir gazinoda yaptığı operasyonla yakaladı. Gözaltına alınan Tarık Y. işlemler için Gölhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilirken Tarık Y.’ye yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen Meryem S.(30), Erdal A.(40), Kazım Ö.(37), Mehmet Ç.(27), Mustafa S.(31), Şaban A.(26)’da gözaltına alındı.

Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sek edilen şüphelilerden katil zanlısı Tarık Y. ve yardım eden Erdal A., Kazım Ö., Mehmet Ç., Mustafa S., Şaban A. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanırken Meryem S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın derinleştirilmesinin ardından Tarık Y.’ye yardım ettiği tespit edilen Meryem S. ve azmettirici olmakla suçlanan Adem S.(36), ve Gökay S.(33) 14 Mayıs günü gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi.

İlk duruşma görüldü

Tutuklu sanıklar hakkında oluşturulan iddianamenin tamamlanmasının ardından davanın ilk duruşması Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya sanıklar Tarık Y., Erdal A. Kazım Ö., Mehmet Ç., Mustafa S., Şaban A., SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken Meryem S., Adem S., Gökay S. ve taraf avukatları hazır bulundu.

İddia makamı tarafından mahkeme heyetine sunulan mütalaada Tarık Y. hakkında “boşandığı eşini tasarlayarak kasten öldürme” suçundan, Gökay S. ile Adem S. hakkında "kadını tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme ve suçluyu kayırma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenirken diğer 6 sanık Erdal A., Mehmet Ç., Meryem S., Kazım Ö., Şaban A. ve Mustafa S. hakkında da “kadını tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme, suçluyu kayırma” suçlarından 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmaları ve kaçma şüphelerinin bulunduğundan tutuklu yargılanmalarını, dosyadaki eksik hususların giderilmesi talep edildi.

Duruşmada söz verilen sanık Meryem S. savunmasında Tarık Y.’ye yardım etmediğini düşündüğünü belirterek, “Ben oraya Özlem için gitmiştim. Olaydan 2 gün önce Özlem bana Tarık’ın telefon numarasını vererek oyun yapalım dedi. Orada alkol aldığım için telefon şifremi söyleyerek Tarık’a telefonumu verdim. Videoları izleyeceğini düşünmedim. Ben Tarık’ı ve diğer sanıkları tanımıyordum” diyerek tahliyesini talep etti.

Sanık Adem S. ise, “Beni olay günü Tarık’ın beraber olduğu Deniz arayarak Tarık’ın Özlem’i bıçakladığını söyledi ve Özlem’in yerde kanlar içinde yatarken ki fotoğrafını gönderdi. Ben yakalandı mı peki dediğimde ise hayır yanımda diyerek telefonu Tarık’a verdi. Tarık bana “Beni Kırşehir’e götürür müsün?” dedi bende reddettim. Çivril’e bırak o zaman dedi bende ehliyetimin olmadığını belirterek yine reddettim. Ben ne Tarık’a silah verdim ne de yardım ettim. Yardım etmediğim için de beni bu şekilde suçladı. Sanıklardan Meryem’i tanımıyorum. Silah yılbaşından önce Şaban’ın odasındaydı. Yıl başında mekanda arama yaparlar diye benim arabaya koymuştuk ancak yıl başından sonra Şaban’a geri verdim ve mekanda tutma bu silahı dedim. O zamandan sonra da bir daha görmedim o silahı. Tüfek Şaban’a aittir. Olaydan önce de Tarık ile hiç oturmadık” beyanlarında bulunarak Tarık Y.’nin kendine yönelik beyanlarını kabul etmediğini ve olay günü beraber oturup oturmadıklarını tespit etmek amacıyla telefon HTS kayıtlarının incelenmesini, olay günü iş yerine yalnızda 3 dakika kadar kaldığını ve bu kadar kısa sürede cinayet planı yapılamayacağını belirterek beraatını talep etti.

Sanık Erdal A. daha önce savcılık makamında verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyleyerek, “Olay öncesinde Tarık’ın Özlem’i öldüreceğinden bilgim yoktu. Olay sonrasında da korktuğum için polise haber veremedim. Tahliyemi talep ediyorum” ifadesinde bulundu.

Sanık Gökay S. mahkeme huzurunda verdiği savunmada; “Benim bu olayın ne öncesinden ne de sonrasından haberim yoktur. Akşamları asla dışarı çıkmam, alkol almam. Ben karakolda ifade verirken abim Adem S. benim telefonumdan Şaban A.’yı aramış ondan da haberim yoktu. 7 buçuk aydır suçsuz yere cezaevinde yatıyorum. Ben Tarık Y.’nin 2 cümle iftirasından dolayı 7 buçuk aydır mağdurum. Hiçbir şekilde Özlem’i öldürmesi için bir teklifte bulunmadım. Benim HTS kayıtlarım ile Tarık’ın HTS kayıtlarının karşılaştırılmasını ve Tarık’ın beyanlarının yalan olduğunun ortaya çıkarılmasını ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Sanıklardan Kazım Ö. ise. “Olay öncesinde biz evde otururken Tarık Y. bir arkadaşımın yanına gideceğim diyerek evden ayrıldı ve taksiyle evden gitti. Daha sonra bir daha Tarık Y.’yi görmedim. Benim kimseyle bir husumetim yok. Ben kaç aydır burada suçsuz yere yatıyorum. Beraatimi talep ediyorum.” ifadesinde bulundu.

Sanık Mehmet Ç. iddianamede yer alan suçlamayı kabul etmediğini belirterek, "Tarık Y.’yi çalıştığım mekana gelip gittiği için görsel olarak tanıyorum sadece. Özlemi öldürmesi gerektiği konusunda bir şey söylemedim. Olay günü Şaban’ın soğukta kalmasın diye Mustafa’nın ise otele borcu olduğu için evimde evimde kalmalarına izin vermiştim. Ben evde uyurken Şaban odama gelerek Erdal’ın eve geleceğini söyledi. Bende yer yok diyerek kabul etmedim. Aradan bir süre geçtikten sonra salondan gelen sesleri duyarak salona çıktığımda Tarık Y.’yi kanlı elbiseler içinde gördüm. Noldu diye sorduğumda olayı anlattı. Daha sonra benden temiz pijama isteyerek kanlı kıyafetleri kendisi makineye attı. Sabah Şaban’ı iş yerine bırakma bahanesi ile evden çıkarak Adem S.’ye ait aracı almaya gittim. Arkadaşlarım da evde olduğundan polise haber veremedim. Daha sonra evin önüne gelerek Şaban’ı aradım ve aşağıya inmesini söyledim. O sırada evde bulunan herkes aşağıya indi ve Şaban hariç hepsi arabaya bindi. Tarık Y.’nin bizi Çameli’ye bırak demesi üzerine Şaban’ı işe götürmem gerektiğini söyledim ama Şaban’ı işe yürüyerek giderim demesi üzerine bu sefer araçta benzin yok dedim. Onlarda 500 TL para verip benzin alırız deyince götürmeye mecbur kaldım. Çameli’nde Tarık’a gelen telefon sonrasında Özlem’in öldüğünü öğrendim ve korktum Cinayetle hiçbir ilişkim yoktur. Suçsuzum tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Sanık Mustafa S. de üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini beyan ederek; “Tarık Y.’yi ilk defa karakolda gördüm. Kendisi ile hiçbir bağlantım yoktur.” ifadesinde bulunarak tahliyesini talep etti.

Sanık Şaban A. da üzerine atılan suçlamaları kabul etmeyerek; “Gökay S.’nin telefonundan Adem S.’ beni arayarak Tarık’ın cinayette kullandığı tüfeği üstlenmemi söyleyerek “bir iki ay yatar para cezası ile kurtulursun.” dedi. O silah her zaman barda kasanın yanında duruyordu. Benim orada odam yoktu. Silah Adem S.’ye aitti.” Sözleriyle tahliyesini talep etti.

"Bana “Namusunu temizle sen böyle yaşayamazsın” dediler"

Eski eşi Özlem Şımarık’ı öldüren Tarık Y.’ de savcılıkta verdiği ifadesinin geçerli olduğunu ve tekrar ifade vermek istemediğini söyleyerek, “Olaydan bir gün önce Adem S. ile görüştüm.7 Şubat’ta da tekrar görüştüm ve bana silahı verdi. O akşam üstü de evde Adem S. ve Gökay S. ile evde görüşmüştüm. Bana ’Namusunu temizle sen böyle yaşayamazsın’ dediler. Gökay da bana bıçak verdi. Adem S. bana otelin arka kapısından girmemi söyleyerek olay sonrası beni değil Mehmet’i ara ona ulaşamazsan Erdal’ı ara dedi. Mehmet’te beni Erdal benim evi biliyor ne zaman istersen gel dedi” ifadesinde bulunarak bu esnada söyleyecek başka bir sözünün olmadığını belirtti.

Duruşmaya tanık olarak SEGBİS ile bağlanan Özlem Şımarık’ın babası Ramazan Şımarık ise, “Olaya ilişkin tanıklığım yoktur. Sanıklardan yalnızca eski damadım olduğu için Tarık Y.’yi tanıyorum. Olay nedeniyle tüm sanıklardan şikayetçiyim" dedi.

Özlem Şımarık’ın avukatları Tarık Y.’nin yanında sanık Adem S. ve Gökay S.’nin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep ederken Sanıklar Adem S., Gökay S., Erdal A., Kazım Ö. Mehmet Ç., Şaban A. Mustafa S. ve Meryem S.’nin avukatları müvekkillerinin tahliyelerini, mahkeme heyeti aynı kararda değil ise Adli Kontrol hükümlerinin uygulanmasını talep etti.

Sanık Tarık Y.’nin avukatı ise ’mütalaada aleyhimize olan hususları kabul etmiyoruz’ diyerek savunmalarını yazılı olarak yapmak istediklerini beyan etti.

Duruşmaya verilen ara sonrası duruşmayı ileri bir tarihe erteleyen mahkeme heyeti sanıklardan Kazım Ö. ve Mustafa S.’nin adli kontrol şartıyla tahliyesine diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme sonrası konuşan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Avukat Müjde Tozbey, "Bugün Şubat ayında öldürülen Özlem Şımarık için buradayız. Özlem 2 çocuk sahibi hatta bir tanesi engelli küçücük bir çocuğa sahip bir anneydi, emekçi bir kadındı. Özlem’i öldüren bu düzene karşı, bu şartlara karşı mücadele etmek için bugün Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak duruşmaya katıldık. Sadece bu insanlar arasında 2 tane tahliye kararı çıktı. Diğerleri konusunda delillerin toplanmasına karar verildi ve duruşma 26 Şubat tarihine ertelendi. Biz dernek olarak o tarihte de Burdur’da olacağız" dedi.

Kaynak: iha