Bursa’da arı iğnesi yoluyla tedavi edilen hastalar, 5 bin yıllık yöntemle sağlığına kavuşuyor.
Bursa’da Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaklaşık 5 yıl önce başlanılan apiterapi yoluyla tedavi yöntemi, birçok hastalığı kısa sürede sonlandırıyor. Kimi 10 seansta, kimi ise 15 seansta son bulan hastalıklarıyla hastaneden güle oynaya ayrılıyor. Uyuyamadığını veya diz, bel ağrısından doğrulup kalkamadığını söyleyenler, tedavi sonrası huzurla bütün işleri yapabildiklerini belirtiyor.
Arı alerjiniz yoksa tedaviye kabul ediliyorsunuz
Randevu yöntemiyle yapılan tedavide nörolojik, romatizma ve bel ağrısı gibi rahatsızlığı olanlar kabul ediliyor. İlk öncelikle, hastaların arı zehrine karşı alerjisinin olup olmadığını anlamak için kan tahlilleri yapılıyor. Tahlillerin ardından alerjisi olmayan hastalar için tedaviye başlanıyor. İnsan vücudundaki akupunktur bölgelerinden arı iğnesinin sokması sağlanıyor. İlk başlarda az doz ile uygulama yapılırken, daha sonraki seanslarda bu artış gösteriyor. Seanslar ise hastalıklara göre belirleniyor.
"Arı iğnesi nelere faydalı değil ki"
Apiterapinin bir çeşit akupunktur tedavisi olduğunu, birçok ülkelerde sıklıkla kullanılırken, Türkiye’de çok az yerde kullanıldığını ifade eden Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Dursun Ünal, "GETAT uygulamaları 2014 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle, hastanelerde uygulanmaya başlandı. Biz de o günden sonra apiterapi ünitesini açtık. Hastane içerisinde yaptığımız uygulama arı zehri uygulamasıdır. Arı zehri tedavisi, romatizma, diz ve bel ağrısı, Ankilozan Spondilit ve Multiple Skleroz gibi birçok hastalığa fayda sağlamaktadır. Hasatlığın durumuna göre, eğer kronik ise tedavi uzun sürebiliyor. Haftada 2 kez olmak üzere en az 12 seans gelmesi gerekiyor. Eğer erken dönem teşhis edilip bize geldiyse, daha hızlı tedavi sağlamaktadır" dedi.
Arı zehrinin romatizma gibi belirtiler gösterdiğini belirten Dr. Dursun Ünal, "Düşük dozda vücuda arı zehri verildiğinde, bağışıklık sistemi kendini romatizmadan geri çekiyor. Özellikle akupunktur noktalarını belli rahatsızlığa göre arı zehri ile uyarıyoruz. Bu uyarı, normal klasik akupunkturdan daha etkili oluyor. Buna da apipunktur diyoruz. Haftada 2 gün, tedavi süresince en az 12 seans yapılması gerekiyor. Çin, Ukrayna, Kore ve Amerika gibi ülkelerde yaygın olarak yapılmaktadır. Çocukluktan sonra uygulanmasında bir sıkıntı yoktur. Sadece dikkat edilmesi gereken kişinin arı zehrine karşı alerjisinin olmamasıdır" diye konuştu.
Tedaviye başlandığında ilk seansta, sadece 1 arı ile uygulandığını belirten Ünal, "Yanında akupunktur tedavisinde kullanılan iğnelerle uyarıda bulunuyoruz. Sonraki seanslarda, kişinin durumuna göre arı sayısını arttırıyoruz. Akupunktur iğnesi sayısını, arı sayısını arttırdığımız vakit azaltıyoruz. Bu sayı bir kerede 15 arıya kadar ulaşabiliyor" şeklinde konuştu.
"Artık istediğim gibi oturup kalkıyorum"
Bursa’da arı tedavisi gören ve sağlığına kavuşan 66 yaşındaki Fisun Altınbaş, "Yaklaşık 6-7 yıldır iltihaplı romatizma sıkıntısı çekiyordum. Gitmediğim hastane kalmadı. Son olarak bir doktor bize, fabrikasyon ilaçlı iğne tedavisi verdi. 3-4 yıl bu iğneleri oldum ama tedavisi yok. Geçici ağrılarım diniyordu. Yılda 2 kez o iğneleri vurulmak zorunda kalıyordum. Öyle bir ağrıyı hiç yaşamamıştım. Sanki hilti ile asfalt deliyor şiddetinde bir ağrı yaşıyordum. Tesadüf eseri, çocuklarım bu arı tedavi yöntemini bulmuş. ’İğneden kurtulacaksam niye olmasın’ dedim. Namaz kılarken, eğilip kalkamıyordum. Oturarak namaz kılıyordum. İçime de sinmiyordu. Ama ne zaman burada arı iğnesi tedavisi görmeye başladım, benim dizlerim açıldı. Şimdi maşallah kelebek gibi namaz kılıyorum" dedi.
Kış boyunca soğuk algınlığına da yakalanmadı
Son seanslarına gelmeye başladığını belirten Altınbaş, "13 seans oldu. İlaç kullanmadan ağrılarımın geçtiğini gördüm. Bütün kış boyunca da soğuk algınlığına dahi yakalanmadık. Çok güzel bir tedavi yöntemi. Allah herkesten razı olsun" diye konuştu.
Eskişehir’den gelen 49 yaşındaki Zülfiye Örücü de, "Bir arkadaş vasıtasıyla bu tedavi yönteminin olduğunu öğrendim. Araştırmalarımın sonucu Eskişehir’de böyle bir tedavinin olmadığını, en yakında da Bursa’da olduğunu bulduk. MS rahatsızlığı belirtileri vardı. Emar (MR) ve kan tahlilleri yapıldı. Ben tedaviye başladım. Tedavi başladığından bugüne kendimi çok iyi hissediyorum. Şikayetlerim azaldı. Son yapılan emar ve kan testlerinde de bunu gözle görmüş olduk. Bu tedaviyi gerçekten herkese tavsiye ederim. Çünkü ilaç değil, sadece alerji testi yapılıyor. Duruma göre tedaviye başlanıyor. İnsanların elinin altında böyle tedavi yöntemi olması çok güzel" dedi.