Gazze’ye öncelikle ‘Asker Gazze’ye’ diyenleri göndermek lazım.
Lakin o mitinge bile bedava ulaşım ve bedava kumanya sebebiyle gidenlerin taa Gazze’ye gitme ihtimali olabilir mi?
Bunların ve önderlerinin işi gücü Filistin üzerinden hamaset ve ikiyüzlülükten ibaret…
Geçtiğimiz gün yazdım; Yaşı yetenler bilir, konu 54 küsür yıldır gündemde.
Bunca yılın son 21 yılı Türkiye’de, İslam coğrafyasının lideri Filistin'in hamisi olduğunu iddia eden bir iktidarla geçti.
Bu iktidar döneminde, onca katliam, hakaret, karşılıklı restleşmelere rağmen, iki ülke arasındaki ticaret hacmi her yıl katlanarak sürdü.
Tarihte ilk ve tek olan cesaret madalyası bir yana, tankların modernizasyon ihalesi, Manavgat suları, Tüpraş hisseleri, Galataport, Kuşadası limanlarının peşkeşi, tarım ürünlerindeki gümrük vergisini kaldırılması, İsrail mallarının boykot edilmemesi için genelge yayınlanması, gemi veya gemiciklerin Ceyhan-İsrail arasında mekik dokuması, İsrail’in NATO üyeliğiyle ilgili şerhimizin kaldırılması, şımarık İsrail, Türkiye'den tarım ürünleri ithalatını durdurup, vatandaşlarına da "Türkiye'ye gitmeyin" çağrısında bulunurken bile İsrail'le imzalanan ikili anlaşmaları iptal edemeyişimiz, konuyla ilgili riyakarlığımızın göstergeleri değil mi?
Bugün de sözde Müslüman ülkelerin ikiyüzlü tavrını özetleyelim.
Değerli kardeşim Selcan Taşçı’nın ‘Büyük Ortadoğu Riyakarlığı’ başlıklı yazısından, özetle;
“Eylül 1978. Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail Başbakanı Menahem Begin, ABD Başkanı Carter himayesinde Camp David'de bir araya geldiler. 12 günlük "gizli pazarlıklar"ın ardından, Mısır, "İsrail'i tanıyan, işgal ettiği topraklardaki varlığını meşru sayan ilk Arap ülkesi" oldu.
Temmuz 1994. Başkan Bill Clinton, Ürdün Kralı Hüseyin'e, "borçlarının silinmesi karşılığı" İsrail'le barış çağrısında bulundu. İki ülke arasında Vadi Arabe anlaşması imzalandı.
Kasım 2015. İsrail, Abu Dabi'de diplomatik misyon açtı.
Ağustos 2020. Trump himayesinde bir araya gelen Netanyahu ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'in "ilişkileri normalleştirme" konusunda uzlaştılar.
Eylül 2020. Yine Trump himayesinde buluşan, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa Al Halife ile Binyamin Netanyahu, ilişkilerini tamamen normalleştirmek konusunda anlaşmaya vardılar.
Eylül 2020. Trump'ın himayesinde Beyaz Saray'da bir araya gelen Netanyahu, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyani, 'Abraham/İbrahim Anlaşması'nı imzaladılar.
Anlaşmaların hamisi Trump, Mescid-i Aksa'nın saldırı altında olduğunun nesilden nesile aktarılan bir yalan olduğunu ifade etti ve alkışlandı.
Anlaşmadan kısa süre sonra, İsrail ve Bahreyn istihbaratları "İran'a karşı iş birliği" başlattı.
Ekim 2020. Trump, "teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkaracağını duyurduğu Sudan ile İsrail arasındaki ilişkilerin "normalleşeceğini" açıkladı.
Ocak 2021. Sudan, Hartum'daki ABD Büyükelçiliği'nde düzenlenen törende, İsrail'le resmen anlaştı ve 'Abraham/İbrahim Anlaşması'na imza attı. Karşılığında Sudan'ın Dünya Bankası'na olan 1 milyar dolarlık borcu silindi.
Aralık 2020. Trump, İsrail ile Filistin'in ilişkileri normalleştirmek üzere anlaştığını duyurdu.
Fas Kralı 6. Muhammed de, İsrail ile ilişkilerini "yeniden başlatacaklarını" açıkladı.
22 Aralık 2020. Fas ve İsrail, geçtiğimiz Mart ayında da ekonomik ve ticari ilişkileri güçlendirmek amacıyla stratejik ortaklık anlaşması imzaladı.
Ekim 2020. Lübnan Meclis Başkanı, Trump'ın arabuluculuğunda, İsrail ile masaya oturmak üzere çerçeve anlaşmasına vardıklarını duyurdu.
Ekim 2020. Suudi Arabistan Washington büyükelçisi, İsrail'le anlaşan Arap ülkelerini ihanetle suçlayan Filistinli liderlerinin sınırı aşan açıklamalarına tepki gösterdi.
Nisan 2021. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Tel Aviv yönetimiyle Arap ülkelerinin ilişkilerinin normalleşmesinin, ekonomik, sosyal ve güvenlik açısından tüm bölgeye fayda sağlayacağını söyledi.
Sizin anlayacağınız, Arap Birliği ülkelerinin hemen hepsi İsrail'le al takke ver külah halinde…
Eskiden Kaddafi ve Saddam bu konuda tavizsizdiler ama eşbaşkanı olduğumuz BOP ile devrildiler.
Şu an İsrail'e, tabiri caizse "yanlamayan" iki Arap ülkesi var; İran ve Suriye.
Suriye ile BOP çerçevesinde kavgalı ve savaş halindeyiz. Hem Şii olduğundan hem de ABD kızmasın diye İran’a da soğuk duruyoruz.
Kalanların alayı kendi milletine ve ümmetine hain!...
Hepsi bir yana, şu Filistin de pek bayılmıyor Türkiye'ye…
Kıbrıs'ta Rum yönetiminden, Karabağ'da Ermenistan'dan yana…
Doğu Akdeniz'de Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Ürdün, Yunanistan, İtalya, İsrail ile birlikte Türkiye'nin altını oyma masasında…
Şimdi birileri diyor ki; Mehmetçik Filistin’e!
Yağma yok!
“Analar, Orta Doğu'nun gelmiş geçmiş bütün ihanet, isyan, kaypaklık ve riyakârlıklarının bedelini ödesinler diye doğurmuyor o evlatları!