Oba Makarna’da bilirkişi raporu hazırlandı: ‘İşveren birinci derecede sorumlu’
Raporda patlamanın elektrik pano bölümünde meydana gelen kısa devre sonucu havada bulunan tozun tutuşmasıyla meydana geldiği tespit edildi.
Evrensel’den Hilal Tok’un haberinde bilirkişi raporunun ayrıntılarına yer verildi.
Buna göre toz patlamasına karşı önlemlerin alınmadığına, elektrik uygulamasında aksaklıklar olduğuna, tüm bunların raporlarla yetkililere bildirildiğine dikkat çekilen bilirkişi raporu, patlamanın göz göre göre geldiğini ortaya koydu.
Bilirkişi raporunda patlama öncesindeki vahim olaylara da dikkat çekildi. Buna göre, fabrikada neredeyse her iki günde bir iş kazası yaşanmasına rağmen yorulup halsiz düşen, dikkati dağılıp yaralanan işçilere ertesi gün yine işbaşı yaptırılmış.
Elektrik panolarında başlayan patlama toz patlaması şeklinde yayıldı
Patlamanın ardından ilk bilirkişi raporu hazırlandı. Rapora göre söz konusu patlama ve yangın; değirmen bölümünün zemin katında yaklaşık bir saniye içinde meydana geldi, zemin katta bulunan elektrik panoları patlamaya neden oldu, yangın değirmen bölgesindeki yoğun toz birikimi nedeniyle toz patlaması şeklinde yayılarak tüm bölgede patlamaya neden oldu.
Raporda eksikler ve risklere karşı alınmayan önlemler şöyle yer aldı:
- Yaşanan olayın patlama sonucu meydana gelen yangın olduğu tespit edildi.
- Gerçekleşen patlama tahıl tozu patlaması kaynaklı.
- Elektrik pano sistemlerinde mevzuata aykırı iş güvenliği uzmanı tarafından tespitler yapıldı.
- Toz patlamasına karşı önlem olarak düşünülen temizlik faaliyetinde belirsizlikler tespit edildi.
- 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu’nun işveren/işveren vekiline yüklemiş olduğu yükümlülüklerde eksiklikler olduğu değerlendirildi.
- Toz patlamasına karşı yeterli analiz ve değerlendirme etraflıca yapılmadığı değerlendirildi.
- Değirmen bölümünün çeşitli alanlarında yoğun toz birikmesi tespit edildi.
- Toza karşı önlem sadece hijyen açısından ele alınmış.
- İş güvenliğinin hazırladığı raporlara dair değerlendirmede, "Tesisin mevcut faaliyetinin devamını sağlayacak nitelikte hazırlanmış bir rapor olup tesisteki mevzuata aykırı durumlar ve bu aykırılıklardan kaynaklanabilecek patlama/yangın gibi tehlikeler dikkate alınmadan hazırlanan bir rapor olarak oluşturulduğu kanaati oluştu" sonucuna varıldı.
- Kaza sonrası yapılan incelemede elektrik tesisatının patlamaya karşı korunur vaziyette tasarlanması için tamir, bant, sargı olmaması gerekmesine karşı kablolarda elektrikçi bantları tespit edildi.
- Patlamaya dayanıklı, ATEX sertifikalı ekipman kullanılmamış.
- Ayrıca fabrika genelinde elektrik pano kapaklarının açık olması, toza maruz kalması, panolarda toz birikiminin yaşanması.
- Patlamadan korunma dokümanı (PKD) belgesi hazırlanırken tesisin incelenmesi için yeterli zaman ayrılmadığı.
- Toz sensörlerinin yer almadığı, işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimlerinin yetersizliğine dikkat çekildi.
Gerekli önlemler alınsaydı önlenebilirdi
Raporda, “Tesisteki toz birikimi, patlayıcı ortam oluşumunu tetikleyen en önemli faktörlerden biridir. Mevcut önlemlerin alınmaması veya yetersiz uygulanması, risklerin büyümesine neden olmuştur. İş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşmasındaki eksiklikler, olayın önlenebilir bir iş kazası olabileceğini göstermektedir. İşverenin gerekli tedbirleri almadığı ve çalışanların güvenliğini sağlama yükümlülüğünü tam anlamıyla yerine getirmediği değerlendirilmektedir. Sonuç olarak, un değirmeni ve makarna üretim tesisindeki yangın ve patlama riski, mevzuata uygunsuzluklar ve önlem eksiklikleri nedeniyle oluşmuştur. Tesiste gerekli önlemler alınsaydı, olayın önlenebileceği kanaatine varılmıştır. İşverenin ve ilgili sorumluların ihmallerine bağlı olarak olayın meydana geldiği düşünülmektedir” denildi.
Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül’de meydana gelen patlamada pazar günü fazla mesai yapan işçilerden 5’i hayatını kaybetmişti. Fabrikada nakliye işçisinin 12 yaşındaki çocuğu da yaralananlar arasındaydı.
Yaşanan patlamanın ardından işçilerden ve ailelerinden edinilen bilgilerle, fabrikada iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulmaması nedeniyle iş güvenliği uzmanlarının uzun süreli çalışamadıkları, işçilerinse sürekli fazla mesaiye zorlandığı ortaya çıkmıştı.
Fabrikada 2 aydan az bir sürede 23 'iş kazası'
İş güvenliği uzmanının kayıtlarına göre fabrikada 01 Temmuz 2024 tarihi ile 23 Ağustos 2024 tarihi arasında toplam 23 iş kazası yaşandı. Fazla mesainin eksik olmadığı fabrikada yorgunluk ve halsizlik kazaların başlıca sebebi arasında yer aldı.
Fabrika yönetiminin bunları hiç umursamadığı kaza tutanaklarında, “Paketleme bölümünde çalışırken palet çektiği esnada yorgunluktan dolayı halsiz düşmüştür” kaydıyla yer alan işçinin ertesi gün yeniden işbaşı yapmasından açıkça anlaşılıyor.
Bilirkişi raporunda iş kazalarına ilişkin, “İşyerinde iş güvenliği kültürünün oluşmamış olduğu, iş kazalarının olağan/rutin kazalar olarak değerlendirildiği, ramak kala ve iş kazası sonrası alınması gereken aksiyonların, düzeltici ve önleyici faaliyetlerin etkin biçimde yapılmadığı, iş güvenliği uzmanının değerlendirmelerinin tespit ve önerilerinin işyerinde uygulamaya geçmemiş olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” denildi.
Ayrıca uygulamaya göre iş güvenliği eğitim süresinin kişi başı 12 saat olması gerektiği ancak bunun tamamlanmadığı tespit edildi.
İş güvenliği uzmanı patlamadan 2 gün önce uyarmış
Şüpheli sanık iş güvenliği uzmanı ifadesinde, eksikliklere dair uyarılarda bulunduğunu ancak dikkate alınmadığını vurguladı: “Tüm uyarılarıma rağmen kimi personelin güvenlik önemlerine uymadığını da gördüm. Gerekli uyarılarda bulundum, sorumlu ustabaşı veya birim amirlerine ilettim, onlar da bu personellere ilgili uyarılarda bulundu. Fabrika içerisinde benim görüş tespit ettiğim eksiklikler ve hataları da fotoğraflayıp iş veren vekili olan Volkan Bey’e ilettim. Hatta bir defasında 16/08/2024 tarihinde yine değirmen bölümünde toz olmasına rağmen spiral makinesi ile kesim yapıldığını gördüm, bunu da yine fotoğraflayıp Volkan Bey’e ilettim, personeli de bir daha böyle bir hata yapmamaları konusunda uyardım. Bunu da patlamadan iki gün önceki kurul toplantısında dile getirdim.”
Toz sensörleri yoktu, toz temizliği görevlileri olay günü izinliydi
Şüpheli ve müşteki ifadelerinde özellikle değirmen bölümünde toz birikimi olduğu ve temizlik problemleri yaşandığı ve bu durumu takip edecek toz sensörlerinin bulunmadığı belirtildi. Müştekilerden Ö.K, “Temizlik personelleri olay tarihinde izinliydi, temizlik personeli olarak sadece Ü.K. bulunuyordu” dedi.
Diğer şüpheli/tanık ve müşteki sıfatıyla alınan ifadelerden de genel olarak sık iş kazalarının oluştuğu ve günlük faaliyetle özellikle elektrik panoları gibi bölgelerde temizlik sorunlarının yaşandığı, zaman zaman sigara kullanımı, güvensiz davranışlar neticesinde ezilme, kesilme, incinme ile sonuçlanan iş kazalarının vuku bulduğu görüldü.
İşveren ve vekili birinci derecede sorumlu
Bilirkişi raporunda tespitlerin sonucunda işveren/işveren vekil, Mehmet Musa Özgüçlü ve Volkan Uğur, 1. derecede sorumlu olarak değerlendirildi.
İş Güvenliği Uzmanı D.T. ise 2. derecede sorumlu görülürken patlamadan korunma dokümanı (PKD) belgesi hazırlanırken yetersiz bir inceleme ile raporu gerekli hassasiyeti göstermeden hazırladığı kanaatiyle olayın vuku bulmasındaki sorumluluklarını yerine getirmeyen İ.B. 1. derecede sorumlu olarak değerlendirildi.
İdari İşler Sorumlusu C.B’nin ise 12 yaşındaki çocuğun fabrikada olması ve denetimin yapılmaması nedeniyle sorumluluğuna dikkat çekildi.
Patlamadan sonra şirkete bir de vergi kıyağı
İşçileri ölümüne sömürüp yüksek kâr elde eden Oba Makarna’ya patlamanın ardından bir de vergi kıyağı yapıldı; patlamanın ardından şirketin 80 milyon liralık vergisi ertelendi.
30 Eylül 2024 ve 30 Eylül 2023 tarihleri arasındaki ara dönemlere ait konsolide kâr veya zarar tablolarını paylaşan Oba Makarna’nın 1 Ocak ve 30 Eylül arasında 80 milyon 186 bin 838 liralık vergisinin ertelendiği görüldü.
Şirketin bilanço raporunda patlama hasarına ilişkin şu bilgilere yer verildi. “Fabrikanın hasarlarının karşılanması konusunda sigorta poliçesi bulunmakta olup hasar tespit çalışmaları başlamıştır. Yaşanılan bu elim kaza neticesinde 6 ay süreceği öngörülen inşaat ve renovasyon çalışmaları süresince oluşacak kapasite açığı hem Türkiye’de hem Mısır’da kiralanan üretim tesisleriyle karşılanacak olup şirketin Gaziantep fabrikası aktif bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedir. Öte yandan Hendek’te aynı ada parsel üzerinde bulunan noodle üretim tesisi faaliyetlerine devam etmektedir.”