ÇANAKKALE (AA) - ÇİĞDEM ALYANAK - Çanakkale'nin Yenice ilçesinde 3 yıl önce kurulan Nevruz Köyü Kadınları Kooperatifinin üyeleri, ödülle taçlandırdıkları başarıları ve gösterdikleri dayanışmayla hemcinslerine örnek teşkil ediyor.
Merhum iş insanı İbrahim Bodur'un memleketi Nevruz köyünde yaşayan kadınlar, Kale Grubu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay'ın desteği, Ayşe Pirhasoğlu Akbaş'ın mentörlüğünde çıktıkları üretim yolculuğunda birlikte başarmanın gururunu yaşıyor.
Kooperatifin hikayesi, 2020'de iki katlı köy okulunun giriş katındaki sınıfta yaktıkları sobanın başında üretim yapan 4 kadınla başladı.
Zeynep Bodur Okyay'ın önerisi üzerine köye giden Akbaş'ın, kadınların kooperatif çatısı altında bir araya gelmesi fikrini sunmasından 4 ay sonra 2021'in şubat ayında kuruluş gerçekleşti.
Bugün 16 kişiyle üretime devam eden kooperatifin üyeleri, kumaş tasarımcısı Fırat Neziroğlu'nun kendileri için özel olarak tasarladığı "Nevruz bezi"ni dokumayı öğrendi.
- Kooperatifin maskotu horoz "Ferit"in görseli ürünlere işleniyor
Tasarım belgesini aldıkları Nevruz bezinden kaftan diken kadınlar, ürün seçkilerini zamanla artırdı. Yün patik ören, kağıt ipten hasır şapka yapan, pazen kumaştan elbise diken kadınlar, kooperatifin maskotu haline gelen horoz "Ferit"in görselini çanta, önlük, peştamal gibi ürünlere işliyor.
Yenice'nin biberi meşhur olduğu için kapyayı kooperatifin logosu olarak belirleyen kadınların ördüğü yün patik ve hasır şapkalar, ABD'deki bir mağazada satışa sunuluyor. Özenle paketlenen diğer ürünler ise e-ticaret mağazası üzerinden alıcılarına ulaşıyor.
2024 Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması'nda "Kadın Kooperatifi Ödülü" kazanmanın gururunu yaşayan, üretime ara verdikleri saatlerde yemek konusunda hünerlerini sergileyen kadınlar, soğuk kış günlerinde sobayla ısıttıkları mutfakta kurdukları sofranın etrafında toplanıyor.
- "Biz büyükşehirdekiler böyle bir kaçışın hayalini kuruyoruz"
Hemcinslerine örnek olan kooperatifin mentörü Ayşe Pirhasoğlu Akbaş, AA muhabirine, İbrahim Bodur'un 1957 yılında Çanakkale Seramik firmasını kurarak köyüne, yöresine, doğduğu topraklara hizmet vermiş bir duayen olduğunu, "Sizi siz yapan değerlere sahip çıkın çünkü onlar bir ağacın kökleri gibi sizi ayakta tutacaktır." sözüyle daima onu yanlarında hissettiklerini söyledi.
İlham dolu yaşam yolculuğunda ellerinden geldiğince bulundukları yerin hakkını vermeye çalıştıklarını belirten Akbaş, kooperatif üyesi kadınlarla buluşma hikayesini şöyle anlattı:
"Bu köyle tanışmam 2020 yılında eşim vasıtasıyla oldu. 1992 yılından beri Çanakkale Seramik'te çalışıyor. Zeynep Bodur Okyay, bir sohbet sırasında bana bu köyden bahsetti, ilgimi çekebileceğini düşündü. Çok müthiş bir öngörüsü var. Buraya ilk geldiğimde 3-4 kadın bir sınıfta toplanmış bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Kısa bir sohbetten sonra neden burada olduklarını sordum. Özgür hissettikleri için burada olduklarını söylediler. Bu beni çok etkiledi. Sobanın yanması, üstündeki salçalı ekmekler, çay... Çok sıcak bir ortam. Biz büyükşehirdekiler böyle bir kaçışın hayalini kuruyoruz. Benim için önemli bir adım oldu. Arkadaşım, dostum oldular. Gidecek bir köyüm, çalacak kapılarım oldular."
Akbaş, ortak bir hareketle, Zeynep Bodur Okyay'ın mihmandarlığında önce fiziksel ortamı toparladıklarını, "Sonra neler üretmeliyiz?" diye düşündüklerini dile getirdi.
- "Kaliforniya'da bir firma 3 yıldır patiklerimizi alıyor"
Logoyu belirlediklerini kaydeden Akbaş, "Olmayanı yapmak, unutulanları tekrar hayata geçirmek istedik. Pazenle yola çıkmak istedim. Özellikle benim yaş grubumda geçmişe döndüğümüzde pazenle ilgili anısı olmayan yok gibi. O yüzden ilk ürünümüz pazen oldu. Sonra patikleri modernize etmeye karar verdik. O patikler çok ses getirdi. Şu anda Kaliforniya'da bir firma 3 yıldır patiklerimizi alıyor." diye konuştu.
Akbaş, kumaş tasarımcısı Fırat Neziroğlu'nun köye gelerek Nevruz bezini hayata geçirmesinin, kadınların kooperatif yolculuğunu farklı bir noktaya taşıdığını vurguladı.
Neziroğlu'nun, Anadolu'da orta kalınlıkta bir kumaşın olmadığını söylediğini anlatan Akbaş, şu bilgileri verdi:
"Biz süreci tamamen kendisine bırakmıştık. Onun tasarladığı bezi, Nevruz bezi olarak dokuyoruz ve tasarım belgesini de aldık. Bu, bizim üretimdeki en büyük başarımız. Fırat Hoca'nın tasarladığı kısa bir kaftan modelimiz var. Anadolu'yu geziyor, oradaki eski kalıpları gün yüzüne çıkarıyor. O kalıplardan esinlenerek biraz modernize ettiği bir kalıbı bize hediye etti. O kaftanı zaman içinde çeşitlendireceğiz. Özellikle modelden önce renklendirmek üzerine planlarımız var. Gelecek ay Nevruz bezini kök boyalarla, bitkilerle nasıl renklendireceğimizin çalışmasını yapacağız. Küçük bir çanta denemek istiyoruz. Ürünlerimizin hepsi Shopier'da satılıyor. Web sayfamız henüz hazırlanmadı. Teknik olarak onun çalışmalarına da başladık."
- "İdealler önemli, çalışmak önemli"
Üyelerden Fatma Ülke de kooperatifin sosyal olarak kendilerine birçok şey kattığını, birlikte hem vakit geçirdiklerini hem üretim yaptıklarını hem de aile bütçesine katkı sağladıklarını belirtti.
Uyum içinde çalıştıklarını anlatan Ülke, "Arkadaşlarımızla çok güzel anlaşıyoruz. Evden çıkarken acele ediyoruz; 'Bir an önce kooperatife gidelim, arkadaşlarımızla beraber olalım' diye. Çok güzel vakit geçiriyoruz. Önlük, kaftan, pantolon, bluz, ceket, bardak altlığı, patik, şapka üretiyoruz. Nevruz kumaşını dokumayı öğrendik. Hem dokuyoruz hem dikiyoruz, epey ilerlettik." değerlendirmesinde bulundu.
Canan Aydın ise yarışmada elde ettikleri ödülü beklemediklerini, kendileri için büyük sürpriz olduğunu ifade etti.
Kadın kooperatiflerine, yol arkadaşlarını iyi seçmelerini tavsiye eden Aydın, "Çünkü yol arkadaşlarınızın aynı zamanda sırtınızı yaslayabileceği insanlar olması lazım. İyi günde kötü günde arkadaşlarımızla üretmeye çalışıyoruz. İdealler önemli, çalışmak önemli. Ayşe Hanım bizim için çok büyük bir velinimet. Bakış açısı, bize kattığı çok şey var. Çok kıymetli birisi. İnşallah herkesin bizim gibi mentörü olsun." ifadesini kullandı.