Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Temmuz'da başlayacak olan NATO Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi için ABD'nin başkenti Washington'a hareket etti. Erdoğan, mesajında, NATO’nun Ukrayna’yı desteklemek için atılacak adımları tasarlarken savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşlarının muhafaza edildiğini söyledi.ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO zirvesine katılmak üzere Washington'a hareket etti. Zirvedeki ortak oturumlarda üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları ile bir araya gelecek olan Erdoğan, ikili görüşmeler ve ülke ziyaretine yönelik sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Zirvede NATO’nun caydırıcılık ve savunma yapılanmasını tahkim etmek, müttefiklerin imkân ve kabiliyetlerini güçlendirmek amacıyla istişarelerde bulunacaklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zirveden beklentimiz, müttefiklerin millî güvenlik hassasiyetlerini gözeten, ittifak dayanışmasını ve birlik ruhunu güçlendiren neticelerin elde edilmesidir. Terörle mücadele ve müttefikler arasında savunma sanayisi ticareti önündeki engellerin kaldırılması konusunda Vilnius’ta aldığımız kararların uygulanması bu bakımdan mühimdir. Yapacağımız görüşmelerde, başta yakın çevremiz olmak üzere dünyada artan terör tehdidine dikkat çekeceğiz" dedi.

https://twitter.com/RTErdogan/status/1810578659322839137

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında, terör örgütleriyle kararlı ve bütüncül bir mücadele yürütülmesi noktasında NATO’nun gayretlerinin artırılması gerektiğinin altını çizeceklerini de belirterek, "Türkiye’nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine, bağımsızlığına olan bağlılığı ve desteği herkesin malumudur. NATO’nun Ukrayna’yı desteklemek için atılacak adımları tasarlarken savaşın tarafı haline getirilmemesi yönündeki ilkeli duruşumuzu muhafaza ediyoruz. Türkiye, NATO’nun misyonlarına ve harekâtlarına en fazla katkı sağlayan ilk beş müttefikten biridir. Karada, denizde ve havada geliştirdiğimiz imkân ve kabiliyetlerle NATO’nun belkemiği ülkelerinin başında yer alıyoruz. Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu dönemde İttifaka verdiğimiz önem açıktır. Ortak değerlerimizin samimiyet testinden geçmekte olduğu Gazze’de, Filistin halkına yönelik süregiden katliamları gündeme taşıyacağız. Bu vahim tablo karşısında uluslararası camianın İsrail’i durdurmakta yetersiz kaldığını, Filistin’de adil ve kalıcı barış tesis edilmeden küresel vicdanın rahat bir nefes almasının mümkün olamayacağını vurgulayacağız" ifadelerine yer verdi.

Kaynak: igf