Naciye (41) ve İbrahim Bozkurt çiftinin dünyaya gelen 3 oğlundan en küçüğü Yusuf, doğuştan "fosfor metabolizması bozukluğu" teşhisi konularak 7 ay yoğun bakımda cihazlara bağlı yaşamını sürdürdü.
Sakarya Valiliğinin izniyle sosyal medyada gazeteci Mehmet Berk Ergin'in de desteğiyle 2019 yılında başlatılan yardım kampanyasıyla 400 bin liralık ilacı yurt dışından temin edilen Yusuf, bu sayede yoğun bakımdan kurtuldu.
Sakaryaspor'un taraftar grubu Tatangalar'ın aynı yıl düzenlediği "Yusuf'un Siyahına Yeşil Ol" yardım kampanyasıyla ikinci faz ilacı alınan Yusuf, bir yaşını geçmesinin ardından yürüteçle ilk adımını attı.
Yusuf'un üçüncü faz ilacı ise o dönem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca karşılandı. Şu anda Bakanlığın ilaç desteği ve 3 ayda bir yapılan kontrollerle günden güne iyiye giden Yusuf, 5 yaşına girdi.
Oğlunun hastalığı sürecinde eşini 3,5 yıl önce 42 yaşında mide ve bağırsak kanserinden kaybeden anne Naciye Bozkurt, şimdilerde yürüyüp koşan, rehabilitasyon merkezinde eğitimine başlayan evladının iyileşmeye başladığını görmesiyle teselli buldu.
- "Zaman her şeyin ilacıymış"
Naciye Bozkurt, AA muhabirine, oğlu dünyaya geldiğinde zor günler geçirdiklerini, doktorların evladına 1-2 hafta ömür biçtiğini söyledi.
Oğlunun yapılan haber ve yardımlarla ilacına kavuştuğunu aktaran Bozkurt, "Daha sonra devlet ilacını vermeye başladı. Ömür boyu kullanacak ilaçlarını. Şimdi iyiye gidiyoruz çok şükür. Geçen seneden beri hiç hastaneye yatmadık. 3 ayda bir doktor kontrolüne gidiyoruz. Doktorumuz sağ olsun çok yardımcı oldu; 'İyiye gidiyor.' diyor. Her şey yolunda elhamdülillah." diye konuştu.
Yardım edenlere teşekkür eden Bozkurt, "Onların, sizlerin sayesinde ilacımıza kavuştuk. İlaç olmasaydı bu kadar çabuk toparlanamazdı, cihazlardan kurtulamazdı. 3,5 yaşından sonra cihazlardan kurtuldu. Şimdi tamamen iyi, okula da başladık. Hamdolsun bir sıkıntımız yok." dedi.
Bozkurt, Yusuf'un yaşıtlarına göre gelişim geriliği yaşadığını, onun dışında hiçbir sıkıntılarının olmadığını anlatarak, oğlunun durumunun yüzde 80-85 seviyesinde iyiye gittiğini anlattı.
Evladının çok hareketli olduğunu, koşup oynadığını, bütün Türkiye'ye kendini sevdirdiğini dile getiren Bozkurt, "Allah'tan umut kesilmezse demek ki ulaşılıyormuş her şeye. Zaman her şeyin ilacıymış." dedi.
- "Yusuf bize moral, ilaç, sabır oldu"
Bozkurt, oğlunun hastalığı sürecinde eşini kaybettiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Yusuf, benim de abilerinin de sabrı oldu. İnsan unutamıyor eşini ama Rabb'ime sonsuz şükürler olsun ki Yusuf'u verdi bana. Yusuf olmasaydı belki diğer çocuklarıma bakacak halde olmazdım, psikolojim daha çok bozulurdu. Yusuf'un sevgisiyle kokusuyla dimdik ayakta durdum. Yusuf bize moral, ilaç, sabır oldu. Hamdolsun. İyi ki var, iyi ki dünyaya gelmiş."
Hastaneye her gidişinde kendisine her şeye hazırlıklı olması gerektiği söylendiğinde moralinin bozulduğunu belirten Bozkurt, şunları anlattı:
"Her gidişimde 'Seni Rabb'ime emanet ediyorum.' deyip geldim evime. Hamdolsun Rabb'im emanetini korudu, kolladı. Yiyeceği, içeceği de varmış. Hepinizin de çok çabaları oldu, Allah hepinizden razı olsun. Çabalarınız olmasaydı, belki ilacımıza kavuşamazdık. Hem maddi hem manevi beni yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum."