YALOVA (AA) - SITKI YILDIZ - Yalova'da mesleklerini bırakıp anne ve babalarının 30 yılını verdiği süs bitkileri firmasını devralan iki kız kardeş, şirketi kısa sürede 15 ülkeye ihracat yapar hale getirdi.
Yalova'da yaşayan Zehra ve Rıza Samast çifti, Gamze, Ayşe ve Mine adındaki kızlarını, bir dönüm kiralık arazi üzerine kurdukları süs bitkileri serasında çalışarak büyüttü.
Ziraat mühendisi olan Rıza Samast ve eşi, binbir emek vererek küçük bir serayla başladıkları süs bitkileri üretimini yıllar içinde büyük bir işletmeye taşıdı.
Kızlarını el arabasına serdikleri battaniye üstünde büyüten, kendilerine ait serada fidelerle birlikte çocuklarına da bakan çiftin büyük kızları Gamze Samastı fizyoterapist, ortanca kızları Ayşe Canbolat doktor ve küçük kızları Mine Atmaca mimar oldu.
Samast çifti, emekli olma kararı vererek Garden AŞ bünyesindeki Samast Süs Bitkileri firmasını devretmek için girişimlere başladı.
Mesleklerinde aradıkları mutluluğu bulamayan Gamze Samastı ve Mine Atmaca da bu dönemde aile işletmesini devralmaya karar verdi.
Şimdilerde torun seven Zehra ve Rıza Samast çifti, işin başına geçen kızlarının büyüttüğü firmayı iftiharla izliyor.
- "Hem ticaretin içinde hem de bu renkliliğin arasında olmaktan mutluyum"
Gamze Samastı, AA muhabirine, 8 yılın ardından baba mesleğini yapmak için Yalova'ya döndüğünü söyledi.
Fizyoterapistlik döneminin çok kolay geçmediğini, her rengin ve güzelliğin olduğu seralarına çok büyük özlem duyduğunu belirten Samastı, "Özellikle pandemiden sonra herkesin istediği bir şey bu iş. Benim mesleği bırakma sürecim de bu döneme denk geldi. Babamın da bana destek vermesi çok etkili oldu. Sonra kendimizi burada bulduk zaten. Sabah buraya gelmek çok güzel. Aslında buranın en güzel tarafı akşamüstü. İş bitiyor, bir yorgunluk oluyor. Annem, babamla birlikte oturup çay ve kahvemizi içiyoruz." dedi.
Firmanın satış bölümünde çalışan Mine Atmaca da 2 yıl önce mimarlık ofisini kapatarak aile işletmesine döndüğünü ifade ederek şöyle konuştu:
"Pandemi döneminde burada yoğunluk vardı. Babamın isteğiyle yardıma geldim. Buraya geldikten sonra zaten 30 yıldır içinde olduğumuz meslekte kalmaya karar verdim ve çok memnunum. İlk başta bilseydim mimarlık yerine bu mesleği tercih ederdim. Hem ticaretin içinde hem de bu renkliliğin arasında olmaktan mutluyum."
Yaklaşık 30 dönüm arazi üzerine kurulu tesiste 25 çalışanları olduğunu belirten Atmaca, "Bu yıl yaklaşık 15 ülkeyle çalışıyoruz. Yaklaşık 1 milyon adet üretimimiz bulunuyor. Tabii bu yıllara göre değişiklik gösterebiliyor. Ablamla birlikte çalışmanın büyük avantajları var. En büyük destekçim ablam. Beraber büyüdüğümüz yerde tekrar birlikteyiz." dedi.
Atmaca, üretim alanlarını ve 200 olan tür sayısını artırmak için çaba gösterdiklerini ifade etti.
- "Kızlar, bu işi de sevdiklerini fark ettiler"
Kızlarının firmayı devraldıkları seviyenin çok üzerine çıkarması sebebiyle gururlu olduğunu dile getiren baba Rıza Samast, şunları söyledi:
"Önce kiralık bir dönümlük yerde kurulu serayla başladık bu işe. 3 kızım var ve kızlarımı bu meslekle ilgili yetiştirmedik. Kendilerini istedikleri bölümlere yönlendirdik. Biz de eşimle emekli olup bu işi bitirecektik ama kızlar bu işi de sevdiklerini fark ettiler. Ben de bu işe sahip çıkmaları için geri çağırdım. Benim sırtımdaki yükün yüzde 70-80'ini almış durumdalar. Kalan yüzde 20'yi de devrettiğim zaman biz tam emekli oluyoruz demektir."
Kızlarını serada çalışırken büyüten anne Zehra Samast da zor olmasına rağmen işini çok sevdiğini, okuyamadığı için de kızlarının eğitimine çok önem verdiğini belirterek şunları kaydetti:
"Severek, isteyerek mesleklerini okudular, bitirdiler ve çalışma hayatları oldu. Buraya da severek geldiler. Kızlar burada olduğunda çok güçlü hissediyorum kendimi. İşin zorlukları çok ama güzellikleri de var. İnşallah onlar da devam ederler. Çoğunlukla bayan elemanımız oldu. 30 yıla yakın sürede çocukları olanlara yeri geldiğinde benimkilerle birlikte serada baktık. Okula gidecek olanlara servis lazım olduğunda eşim götürüp getirdi. Yani onlarla da biz aile gibi olduk. Hala da onlarla devam ediyoruz. Çok mutluyuz çünkü onlar da işi sahiplendi. Çocuklar oluyor, okula gidiyorlar, kreşe veremedikleri zaman yanımızda büyütüyoruz. Şimdi kızlarımı işin başında görünce çok gurur duyuyorum."
