İSTANBUL (AA) - Medipol Bahçelievler Hastanesinden Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, huzursuz bağırsak sendromunun toplumda sık görülen bir hastalık olduğunu belirtti.

Medipol Sağlık Grubundan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Murat Sarıkaya, hastalığın semptomlarının doğru şekilde tanımlanmasının ve tedavi edilmesinde büyük öneme sahip olduğunu ifade etti.

Sarıkaya, toplumda oldukça yaygın görülen bu fonksiyonel bağırsak hastalığının, özellikle karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklikler ile kendini gösterdiğini belirtti.

Hastalığın doğru şekilde teşhis edilmesinin önemini vurgulayan Sarıkaya, tedavi sürecinde bireyselleştirilmiş yaklaşımların hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde iyileştirdiğini kaydetti.

Sarıkaya, bu sendromla ilgili doğru beslenme alışkanlıkları, stres yönetimi ve ilaç tedavilerinin hastaların semptomlarını hafifletebileceğine dikkati çekti.

Huzursuz bağırsak sendromunun toplumda yaygın görülen bir hastalık olduğunun belirten Sarıkaya, "Hastalığın en önemli belirtisi tekrarlayan karın ağrısıdır. Bu ağrıya, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik eşlik eder. Kabızlık veya ishal gibi durumlar birbirini takip edebilir ya da sadece ishal görülebilir. Toplumun yüzde 10 ila 15'lik kısmını etkileyen bu hastalık, özellikle kadınlarda ve gençlerde daha sık görülüyor. Huzursuz bağırsak sendromu, bir dışlama tanısıdır. Diğer hastalıklar elendikten sonra karın ağrısı ve bağırsak alışkanlıklarındaki değişikliklere bakarak bu teşhisi koyabiliyoruz." değerlendirmesini yaptı

Huzursuz bağırsak sendromunun çölyak hastalığı ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi rahatsızlıklarla karışabileceğini vurgulayan Sarıkaya, hastanın ayrıntılı öyküsünü alıp fiziksel muayene ve laboratuvar testleri yaptıklarını, karın ağrısının son 6 ay içinde başlamış, son 3 aydır devam ediyor ve haftada en az bir kez yaşanıyor olması hastalığın tanısı için önemli kriterler arasında yer aldığının altını çizdi.

Tedavinin hastadan hastaya değiştiğini vurgulayan Sarıkaya, "Her hastanın semptomu farklıdır. Kabızlık yaşayan hastalara çözünür lif desteği sağlıyoruz. Bu yeterli olmazsa bağırsak yumuşatıcı ya da hareketlendirici ilaçlar öneriyoruz. Karın ağrısı olanlarda spazm giderici ilaçlar kullanıyoruz. İshal durumunda ise bağırsaktan emilmeyen antibiyotikler ve bağırsağın hareketlerini yavaşlatıcı ilaçlar tercih ediyoruz. Ayrıca, hastalık stresle yakından ilişkili olduğu için uyku düzeni, fiziksel egzersiz ve stresten uzak bir yaşam tarzı büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

Fonksiyonel bağırsak hastalıklarının beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilgili olduğunun altını çizen Sarıkaya, şu önerilerde bulundu:

"Hastalara düşük FODMAP diyetini öneriyoruz. Gluten ve laktozdan, alkol ve kafein içeren içeceklerden uzak durmalarını tavsiye ediyoruz. Gaz yapan kuru fasulye, nohut, mercimek, Brüksel lahanası ve kereviz gibi gıdalar da tüketilmemeli. Hastalar, bu hastalığın kronik olduğunu ve semptomların zaman zaman tekrarlayabileceğini unutmamalı. Bu yüzden doktorlarıyla sürekli iletişim halinde olmaları önemlidir."

Kaynak: aa