KOCAELİ (AA) - Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, "İmam hatip okulları, açık ve net söylüyorum, Allah'a hamdolsun Cumhurbaşkanı'mızın, Sayın Bakanımızın, bakanlarımızın, derneklerimizin, sivil toplumun yani herkesin emeğiyle Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde altın devrini yaşıyor." dedi.

Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen ÖNDER 21. İmam Hatipliler Kurultayı'nda ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan moderatörlüğündeki oturumda konuşan Yılmaz, yaklaşık 24 yıldır ÖNDER camiasının aktif üyesi olduğunu belirterek, 2001 sonu itibarıyla İstanbul'daki 21 imam hatip lisesinden 21 öğretmeni arayarak "Önder Öğretmenler Birlikteliğini" oluşturduklarını anlattı.

Dernekler ile imam hatiplerin et ile tırnak, beden ile ruh gibi bütünleştiğini ve imam hatip okullarını derneklerden ayırt etmenin mümkün olmadığını ifade eden Yılmaz, İstanbul Fatih Merkez İmam Hatip Lisesi'nin açılmasında İlim Yayma Cemiyeti'ndeki gayretli insanların çabalarının unutulmaması gerektiğini söyledi.

"Okullarımızın fiziken yaşatılması, öğrencilerimizin bu okullara devamının sağlanması için derneklerimizin aktif çalışması lazım." diyen Yılmaz, birbirlerini dava bilinciyle destekleyip muhafaza etmeleri gerektiğini dile getirdi.

Yılmaz, azim ve irade olduğu takdirde engellerin muvaffakiyetin, ve yeni kapıların vesilesi olduğunu vurgulayarak, "Engelleri önümüzü kapatan durum olarak görmemek lazım. İmam hatip okulları, 28 Şubat sürecinde kapatıldığında 'Bir milyon öğrenci, 1000 okul' deniyordu. Bana hayal gibi geliyor, 'Bu nasıl olacak?' diyordum. Şu anda 1 milyonu aşkın öğrenciyle yoluna devam ediyor." diye konuştu.

Toplantıya 81 ilden katılan dernek temsilcilerinin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, imam hatip okullarında görevlendirilen idarecilerin o okulun kültürünü, misyonunu taşıması ve vizyon sahibi olması gerektiğinin altını çizdi.

Yılmaz, imam hatiplerde görev alan yöneticilerin okulların idaresi konusunda "gevşeklik gösterdiğini üzülerek ifade ettiğini" belirterek, imkanların bulunduğunu ancak gayret etmeye de ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Zirveye çıkmanın kolay ancak orada kalmanın zor olduğuna işaret eden Yılmaz, "Şu anda imam hatip okulları, açık ve net söylüyorum, Allah'a hamdolsun Cumhurbaşkanı'mızın, Sayın Bakanımızın, bakanlarımızın, derneklerimizin, sivil toplumun yani herkesin emeğiyle Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde altın devrini yaşıyor. ÖSYM verilerini paylaşıyorum sizle. Üniversite sınavında son 3 yılda imam hatip okulları üniversiteye öğrenci yerleştirmede genel orta öğretimden daha başarılı. 2022'de genel ortaöğretimin üniversiteye öğrenci yerleştirme oranı yüzde 34, imam hatip liselerinin yüzde 38. 2023'te genel orta öğretimin yerleştirme oranı yüzde 36, imam hatip liselerinin yüzde 39. 2024'te genel orta öğretimin yüzde 35, imam hatip liselerinin yüzde 38. Bu ne demektir? İmam hatip okulları aslında çok ciddi anlamda başarılı öğrenciler yetiştiriyor demektir." değerlendirmesinde bulundu.

- "Değil İngilizce, 10 dil öğretiyoruz. Allah'tan kork"

Yılmaz, bu okullardan özellikle son yıllarda iktisadi ve idari birimler, tıp fakültesi, sağlık bilimleri, mühendislik, mimarlık, hukuk ve ziraat gibi alanlara yönelişlerin yaşandığına değinerek, "Bu şu demektir, demek ki imam hatip okulları zirvede, faaliyetler de zirvede." dedi.

İmam hatip liselerine ilişkin eleştirilerin zaman zaman medyada yer aldığını anımsatan Yılmaz, okullarda istenilen seviyede Arapça öğretilmediğine yönelik söylemleri doğru bulmadığını belirtti.

Yılmaz, saygı duyduğu ünlü bir tarihçinin bu yöndeki eleştirilerine, imam hatip okullarıyla ilgili söylediklerine asla katılmadığını ve saygı duymadığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Defalarca söylemlerinde 'Efendim bunlar imam hatiplerde Arapçayı bile öğretemediler. Şimdi de Anadolu İmam Hatip Liseleri oluşturmuşlar, İngilizce öğreteceklermiş. İngilizceyi bile öğretemediler.' diye yazıyor. Bugün de bir gazetede yine yazmış, haberlere bakarken gözüme takıldı. Yahu bu hocamız nerede yaşıyor? Değil İngilizce, 10 dil öğretiyoruz. Allah'tan kork, 10 dil. Eğer haziranda Ayasofya Camii'ne gelip orada cuma namazı kılsaydın 4 dilde, Japonca, İngilizce, Arapça ve Türkçe hutbeyi dinleyerek nasıl öğretildiğini görürdün.

Şimdi Almanca, Fransızca, Rusça, Çince, Farsça, Japonca, İspanyolca ve İtalyanca dillerinin öğretildiğini görmeni isteriz. Hatta İspanyolca dilinden mezun olup İspanyol ve İspanyolca bilenlere Türkçe öğretimiyle ilgili henüz üniversite çağındayken eser yazmış gençlerimiz var. Bunları görmesi lazım. İnsanlar, deve kuşu gibi başını kuma sokup gördüklerine değil, inandıkları gibi ve olmasını istedikleri gibi söylüyorlar. Bütün mesele bu. Efendim, 'Arapça öğretilemiyormuş, İngilizce öğretilemiyormuş, hatta Arapçayı bile okuyamıyorlarmış' gibi imam hatiplerin başarısını hazmedemeyen insanlar var. Şunu net söylüyorum; hiçbir şey değişmeyecek. Siz ne kadar hakikatleri bu insanların önüne koysanız da şunu söyleyecekler; 'Burada ilim yok, fen yok, teknoloji yok, dil yok.' Bunu söyleyenler gidin en yakın imam hatip okulunu ziyaret edin. Aslında nelerin olduğunu göreceksiniz. Gözünüzü kapatırsanız güneşin ışığını göremezsiniz. Önce gözünüzü açmanız lazım."

Kaynak: aa