Halk arasında maymun çiçeği olarak bilinen M-virüsünün ülkemizde görülmemesi nedeniyle rahatlamamak gerektiğini ifade eden uzmanlar, paniğe gerek olmadığını ama tedbirlere de uymak gerektiğini ifade etti.

Yıllar önce Batı ve Orta Afrika’da ortaya çıkan halk arasında maymun çiçeği olarak bilinen M-virüsü ile ilgili geçtiğimiz aylarda Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkelere pandemi riski konusunda uyarılar gönderildi. Medicana Konya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, ülkemizde hali hazırda M-virüsüne rastlanmazken, tedbirin elden bırakılmaması konusunda uyarıda bulundu.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, maymun çiçeği virüsüyle ilgili bilgi vererek, “Maymun çiçeği virüsü özellikle Batı ve Orta Afrika’da yıllardır beri değişik formlarda görülen bir virüstür. Bunun varlığını aslında bütün dünya biliyordu. Özellikle çiçek hastalığına karşı aşılama ile 1980’lerden itibaren çok az görülen bir hastalıktı. Ancak özellikle 2020 başta olmak üzere maymun çiçeği virüsü ile ilgili son dönemlerde Afrika’da başlayan vakalar Avrupa’nın değişik ülkelerinde de görülmeye başlayınca Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi riski olduğu konusunda tüm dünyaya uyarılar geldi. Tabii bu ülkeler arasında Türkiye de bulunmakta. Bu durumun en büyük sebeplerinden biri; seyahatlerin, ulaşımın kolaylaşması, insanların çok rahat bir ülkeden bir ülkeye gidebilmesi nedeniyle oluştu. Bu durumu Covid’de de yaşamıştık. Çok rahat ülkeler arası hastalıklar dolaşabiliyor. Maymun çiçeği virüsü hayvanlardan kaynaklanan bir virüs normalde. Ancak diğer memelilere de sıcak kanlı memelilere de geçebiliyor. Dolayısıyla hayvanlardan insanlara, insanlardan diğer insanlara da bulaş söz konusu olabiliyor” dedi.

“Yüzde başlayıp vücudun tüm bölgesine yayılabiliyor”

Maymun çiçeği virüsünün yakın temasla bulaştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, “İnsanlar, Covid-19 deneyiminden ötürü çok endişeli. Bulaş konusunda da yakın temas bizim için önemli. Yakın temas da kucaklaşma, öpüşme, el sıkışma gibi de olabilir. Aynı evde kapalı bir ortamda uzun süre birlikte beraber olmada bulaş söz konusu olabilir ve cinsel temas söz konusu ise bu durum olabilir. Dolasıyla biraz dikkatli olmamız gerekiyor. Burada bizi rahatlatan şeylerden biri mutlaka hastaların bir şekilde çeşitli şikayetleri oluyor. Ateş yüksekliği, boğaz ağrısı, eklem ağrıları ile başlayıp 2-3 içerisinde fotoğraflarda görülen değişik püstül şeklinde, siğil şeklinde lezyonlar başlıyor. Yüzde başlayıp vücudun tüm bölgesine yayılabiliyor. Bu lezyonlar çıkmaya başladığında ‘burada değişik bir hastalık var, maymun çiçeği olabilir miyim?’ diye insanlar korkarak hemen bir sağlık kuruluşuna başvuruyorlar” şeklinde konuştu.

“Hastalık ortalama 2 veya 4 hafta sürüyor”

Hastalığın özellikle çocuk yaş grubu için tehlikeli olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, “Yeni doğanlar için riskli, ağır seyir ediyor. Yaşlı hastalar ve bağışıklık sistemi zayıf hastalar için biraz daha ağır gidebiliyor. Bu hastalığın süreci ortalama 2 veya 4 hafta kadar sürüyor. Eğer değişik komplikasyonlar olmazsa 4 hafta sonunda iyileşiyor. Ancak yayılım hızlı olduğu için biraz dikkatli olunması gerekiyor” diye konuştu.

“Henüz vaka görülmedi diye görülmeyeceği anlamına gelmiyor”

Dr. Öğr. Üyesi Doğaç Uğurcan, ülkemizde, Sağlık Bakanlığının bildirdiği bir net vakanın olmadığını hatırlatarak, “Yayınlanan güncel rehberler doğrultusunda şüpheli hastalardan mutlaka örnek gönderilmesi, tanının kesinleştirilmesi gerekiyor. Ülkemizde en çok hangi hastalıklarla karıştırılabilir? Özellikle de sonbahar dönemine giriyoruz, suçiçeği gibi döküntülü hastalıklarda ayrıcı tanısının yine uzman doktorlar tarafından yapılmasında fayda var. Bu hastalık için çok büyük bir paniğe neden yok ama hiçbir zaman tedbiri elden bırakmamak gerekir. Henüz vaka görülmedi diye de ileride görülmeyeceği anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha