Denizli’de elektrikli klasik tema araba üretmek için kolları sıvayan marangoz, tasarımı ve malzemelerini kendisine ait olan 1925 model aracın elektriklisini 4 ayda eliyle tamamladı.

Çevre kirliliği ve karbon ayak izlerinin azaltılmasının önem kazanmasıyla yıllar önce benzine yenik düşen elektrikli arabalar, hızla geri dönmeye başladı. Her geçen gün gelişen elektrikli araç piyasasındaki önemli çalışmalardan birisi de Denizli’de hayata geçirildi. Uzun süredir elektrikli araç yapmak için Ar-Ge çalışmaları yapan marangoz Yalçın Taşbaş, elektrik mühendisi olan asistanıyla birlikte 1925 model bir aracın elektriklisini yaptı. Tasarım ve malzemeleri kendisi temin ederek 4 ayda aracını tamamlayan Taşbaş, el yapımı aracına “Dejavu 1925” ismini verdi. Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Genel Sekreteri Yunus Emre Gönç, örnek bir girişime imza atan marangozu ziyaret ederek, projesi için tebrik etti.

“Memleketin dört bir yanındaki turistlik alanlarda kullanılmasını istiyoruz”

Daha öncelerinde de araç konusunda çalışmaları olan ve şuan ki yapmış olduğu elektrikli aracı Türkiye’nin truzlik alanlarında kullanılmasını düşündüğünü belirten Yalçın Taşbaş, “Araba bizim 2009 yılından beri uğraştığımız bir sektör. Ben daha öncesinde de alışveriş merkezi için elektrikli trenler yapmıştım. Daha sonra Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne Laodikya Antik Kenti‘ne iki tane elektrik otobüs çalışmamız oldu. Daha sonra bir Cadıllac çalışmamız oldu. Yine bunun bir önceki versiyonu krem renkli bir aracımız vardı. O da şuanda Kuşadası’na bir otele gönderdik. Atatürk köşesi yaptılar. Bu araçlar sürebildiğimiz turistik gezi araçları olarak tasarladık. Araç projemizin yanı sıra kendimizin imal ettiği faytonlarımız var. Bunlarla dan rengarenk yaparak turizme kazandırmayı düşünüyoruz” dedi.

Günümüzdeki araçların aynı versiyonunu yaptığını aynı zamanda yapmış oldukları aracın turistik araç olarak tasarladıklarını belirten Taşbaş, “Aracımız normal araç konseptlerinin bütün özelliklerini taşıyan fren sistemi ile far sistemi ile duruş kalkışıyla elektrikli olmasına rağmen dediğim gibi gerçek araçlardaki veya günümüz araçlarının bütün versiyonları üzerine taşıyan bir araç. Turistik araç olarak geliştirdiğimiz bir konsept üzerinde 20 kilowatt güçlü bir motorumuz var. 400 amperlik bir akü gücümüz var. Biz bunları test için gerçekleştirdiğimiz jel akülerle kullanıyoruz. Fakat seri üretimde lityuma geçiş yaparak hem mesafeyi artırmak hem de akülerden kurtulmanın yönlerini düşünüyoruz” diye konuştu.

“Tekerlekleri dışındaki bütün malzememiz yerli”

1900 yıllarını esinlendiğini ve aracı yaparken tekerlekleri hariç diğer ürünlerin yerli olduğunu belirten Taşbaş, “1905 ve 1925 arasındaki modeller bu tarzda şirin görünüyor, güzel görünüyor ve nostalji olduğu için ve çok ciddi anlamda dikkat çektiği için ben bu versiyonu seçtim. Aracımızın tekerleri hariç değerinin diğerleri tamamen yerli yani tekerleri yurt dışından gelen onun dışındaki her şey el üretimi kendi yapımız. Seri üretime geçildiğinde her şey daha da güzel olacak. Yaklaşık olarak 6 saatte şarj oluyor 60 amper şarj cihazımız var 400 amperlik gücümüz var bununla beraber dediğiniz gibi 6 saatte şarj ediyoruz ve 125 kilometrelik bir sürüş mesafesinde erişiyoruz Seri üretimlerde bunları biz bütün Lityumla destekleyip tek maaşla Denizli’den İstanbul’u görmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Araca ait turizm plakası alıp aracın renkli hallerini ürettikten sonra turizm hizmetine vermek istediğini belirten Taşbaş, “Araçla ilgili biz turizm plakası istiyoruz. Ben trafiğe çıkamıyorum yani turizm ülkesindeyim ülkemiz için bir şey yapmaya çalışıyorum. Araca plaka alamıyorum en azından turizm plakası verirse bizim rengarenk bir kırmızı, laciverti, siyahı, moru neyse artık seri bir şekilde üretip turizm hizmetine vermek istiyoruz ülkemize gezisini kazandırmak istiyoruz” dedi.

“Yola çıktığımızda vatandaşlar bir fotoğraf çekilmek için durdurmaya çalışıyor”

Resim çekilmek için aracı durdurmaya çalışanlar olduğunu ve yolda vatandaşların hayretle izlediklerini söyleyen Taşbaş, “Aracımızda gezerken inanılmaz derecede beklentimin çok çok daha üstünde bir sempati görüyoruz. Vatandaşlar bir resim çekilmek için bizi durduruyorlar. Bu araç hakkında bilgi istiyorlar, ‘Nerede yapıldı, Nereden geldi, Nasıl ulaştınız’ diye soru soruyorlar. Biz kendimiz yaptığımız söyleyince de biraz daha fazla bir hayretle bizlere bakıyorlar. Şaşırılmaması lazım, bizim önümüze imkan verildikten sonra her şeyi yaparız. Ben bir mobilyacıyım elektrikli araba yapıyorum” şeklinde konuştu.

“DESOB olarak üreticiyi destekliyoruz, yanındayız”

Kendi imkanlarıyla 1900 yıllarına dayanarak yapılmış olan elektrikli aracın destekçisi olduklarını ve yatırımcıların yerine gelip otomobili görerek ellerinden gelen desteği ve gayreti yapılması gerektiğini söyleyen Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Genel Sekreteri Yunus Emre Gönç ise “Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olarak çeşitli projeleri destekleme açısından kimi zaman talepler üzerine kimi zamanda gelen öneriler üzerine Denizli’deki esnaflarımızı ziyaret etmekteyiz. Yine Denizli Sanayi bölgesindeki bir abimizin farklı bir çalışma yaptığını gördük daha önce marangozluk işiyle uğraşmakta iken fikirlerine bir değişiklik yaparak otomobil üretimine geçmiş bulunmaktadır. Kendi konsept olarak geçmişten gelen bir otomobil üretim yapmıştır bunu daha çok turizm bölgelerinde turistlere pazarlamak oralarda kullanılması için düşünmüştür tabii otomobilin üretilebilmesi ve ilerlemesi için ARGE çalışmalarına ihtiyaç vardır. Biz kurum olarak bu çalışmaları desteklemekteyiz, abimize de yardımcı olabilmek için geniş yatırımcıların yerine gelip otomobili görerek ellerinden gelen desteğe ve gayreti göstererek yardımcı olacaklarını düşünüyoruz. Projenin bizde DESOB olarak arkasındayız” dedi.

Kaynak: iha