Hain Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi gecesi sela okuduğu için darp edilen emekli müezzin Mehmet Kuzgun, “bu darbe sadece Mehmet hocaya değil Allah’ın mescidine saldırıdır” dedi.

İzmir’in Narlıdere ilçesinde 15 Temmuz darbe girişiminde Kutlu Yalvaç Camii’nde sela okuduktan sonra 3 kişi tarafından darp edilen ve sonrasında Devlet Övünç Madalyası ve gazilik beratı alan emekli müezzin Mehmet Kuzgun, o gece yaşananları anlattı. Darbe haberini alır almaz vatanı savunmak için camiye koştuğunu söyleyen Gazi Mehmet Kuzgun, “O gün bize 01.40’ta telefon açtılar. Memleketimizde darbe olayı olduğunu söylediler. Biz de darbe girişimi olduğunu duyunca vatanımız için camilerimize koştuk. Camilerimizde selalarımızı verdik. Herkesi sokağa davet ettik. Ecdadımız nasıl Çanakkale’de bu toprakları kazandıysa, biz de bir karış toprağımızı bu vatan hainlerine vermeyiz. O gün biz de sela verdik. Bizim yanımıza 2 kadın 1 erkek geldi. Geldikten sonra bize ‘Niye sela veriyorsunuz’ diye sordular. Biz de memleketimizde darbe olayı olduğu için biz de vatani görevimizi yapmak için sela veriyoruz dedik. Onlar da ‘Bu darbe gerçekleşecek kesinlikle sela veremezsiniz’ dediler. Bizler de selaları vermeye devam ettik. Biz kadın olduğu için darbe olayından camiye sığınacak sandık. Erkek olan benim boşluğuma yumruk vurdu. Kadının elinde de kaldırım taşı varmış. Kaldırım taşıyla 3’ü beraber saldırdılar. Gerçekten bu darbe sadece Mehmet hocaya değil Allah’ın mescidine saldırıdır. Yine 15 Temmuz olsa yine kanımızın son damlasına kadar vatanımızı savunmaya hazırız. Şehitlerimiz var. Ailelerine Allah’tan rahmet diliyorum. Gazi kardeşlerimize de Allah acil şifalar versin. Biz de keşke şehit olabilseydik. Allah bize şehitliği nasip etmedi, vatana sahip çıkmak için gazilik nasip etti” dedi.

Dava hakkında da bilgi veren Kuzgun, “Davamız bitti. 13. Sulh Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyordu. Erkek 2-3 ay cezaevinde yattı. Bize taşla saldıran kadın akşamına yakalandı. Yakalandıktan sonra FETÖ’cü savcı serbest bıraktı. Alman vatandaşlığı olduğu için Almanya’ya kaçıyor. Daha sonra belli süre geçtikten sonra Asliye Ceza Mahkemesi hafifleştirince kadın tekrar Türkiye’ye geldi. Biz daha ağır bir ceza istiyorduk. Allah ıslah eylesin. Davamızdan vazgeçmemiz için bize para teklif ettiler. Biz vatanımızı satmayız. Vatanını satan kişi namusunu, şerefini, bayrağını satmış olur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha