Saadet Partisi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Arıkan; "1 Nisan’dan sonra bütün adaylarımızla bir araya gelmek istiyorum. Belediye başkanı olduğum taktirde parti rozetimi çıkaracağım yakamdan. ’Gelin x, y, z partisini bir kenara itelim, Kayseri hepimizin derdi, projeleriniz vardı fikir birlikteliği yapalım’ diyeceğim. Böyle bir şey hayalimde var, belki de bu Türkiye siyasetinde hiç olmamış bir şeydir" dedi.
gündeme dair açıklamalarda bulunan Arıkan; mitinglerin yasaklanması gerektiğini söyleyerek, "Mitinglerin artık yasaklanması gerektiğini düşünüyorum. En son geçen hafta cumhurbaşkanımız geldi bir miting yaptı. Günlerce hazırlıklar yapıldı, milyonlarca para harcandı. Görüntü kirliliği, gürültü kirliliği yapıldı. Nihayetinde 15 bin insanın katıldığı bir miting ortaya çıktı. Ezbere konuşulmuş, hava fotoğrafından söylemiyorum. Alanın metrekare hesabından söylüyorum. Teşkilatların motivasyonunu sağlıyorsa miting, cumhurbaşkanının Kayseri İl Teşkilatı’nı görevden alması gerekir. Sayısal sonuca baktığımızda böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Ben orada Kayseri’ye ne kazandırdı, onu merak ederim. İlk defa oturdum bir miting dinledim. Cumhurbaşkanımızın uzun konuşması içerisinde Büyükkılıç’ın yapmış oluğu çalışmalardan hiç bahsetmedi, 20 yıllık iktidar boyutunda yapılan yatırımların rakamlarından bahsetti. Yeril seçim değil de genel seçim yapılıyormuş gibi bir metin vardı. akabinde Büyükkılıç’ı takip ettim neler söyleyecek diye. Büyükkılıç konuşması esnasında 4 projeden bahsetti. Ulaştırma Bakanlığı’nın projesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın projesi, Necmettin Erbakan Bulvarı ve üniversitede çocuklarımızın kirli çamaşırlarının yıkanması projesi. Mitingde benim notlarım bunlar oldu; sayıdır, yolların kapanmasıdır, şehrin kirlenmesidir bunları bir tarafa bırakıyorum. Kayseri’ye bu miting ne kazandırdı, sonuçta ülkenin cumhurbaşkanı geliyor ve bunlar karşınıza çıkıyor" dedi.
"Hızlı tren 2028’de gelecek"
Kayseri’ye Yüksek Hızlı Tren’in ne zaman geleceğini Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdukadir Uraloğlu’na sorduğunu ve 2028 cevabı aldığını aktaran Arıkan; "Son 10 yılda cumhurbaşkanımızın her mitingde dillendirdiği, bu mitingde dillendirmediği bir konu vardı. Hızlı tren meselesi. Her zaman bir tarihi verirdi ’Kayseri’ye şu tarihte hızlı tren gelecek’ derdi, bu seçimde enteresan vermedi. ’Yapıldı, devam ediyor’ dedi. Orada da benim bir araştırmam oldu bu şehrin bir vekili olarak hızlı trenin peşine düştüm. Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na sordum 23.11.2023 tarihinde Uraloğlu’na Kayseri’ye yüksek hızlı trenin ne zaman yapılacağını sormuşum; bakan bana de demiş ki; ’Yozgat-Yerköy-Kayseri Yüksek Hızlı Tren Projesi’nin yapım çalışmasına başlanmış olup tamamlanma tarihi 2028’ şeklinde cevap verdi. siyasetçiyiz, net olmakta fayda var. Ağzımızdan çıkan belgeler, vakti geldiğinde önümüze konuyor. İnşallah yanılırım ama 2026’da bitmez bu proje. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda söz verilen tarihte bitirirlerse öpüp başımıza koyarız. Arkadaşlarımız söz verdikleri tarihten öncesini işaret ediyor arkadaşlarımız. Bu da şehir adına üzücü bir durum" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimlerin ardından başkan seçildiği taktirde bütün adaylarla bir araya gelmek ve Kayseri için fikir birliği yapmak istediğini aktaran Arıkan; "1 Nisan’dan sonra bütün adaylarımızla bir araya gelmek istiyorum. Belediye başkanı olduğum taktirde parti rozetimi çıkaracağım yakamdan. ’Gelin x, y, z partisini bir kenara itelim, Kayseri hepimizin derdi, projeleriniz vardı fikir birlikteliği yapalım’ diyeceğim. Sonuçta kopyaladığınızda o işin ruhunu alamazsanız o proje olmuyor. Kim o projeyi ortaya koyduysa ondan dinlemeniz lazım. Böyle bir şey hayalimde var, belki de bu Türkiye siyasetinde hiç olmamış bir şeydir. Yani başkan seçiliyorsunuz, bütün adaylarla bir araya geliyorsunuz; ’arkadaşlar ben başkanım ama gelin hep beraber bu şehrin geleceğine katkı sağlayalım’ diyorsunuz. Bu da benim bu şehir için bir hayalim" şeklinde konuştu.
"Hakkımı helal etmem"
Kendisi ile ilgili DEM Parti ile birlikte hareket edildiğinin söylendiği ve üzerine atılan iftiradan dolayı hakkını helal etmediğini de sözlerine ekleyen Saadet Partisi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mahmut Arıkan konuşmasını şöyle sürdürdü;
"14 Mayıs seçimleri öncesi İsveç’in NATO’ya alınıp alınmaması olayı vardı. Cumhurbaşkanı cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde en üst perdeden demişti ki ’bu muhalefet var ya bu muhalefet iktidara gelecek olursa PKK destekçisi İsveç’i NATO’ya alacaklar. O İsveç var ya Kuranı Kerim’i yakan İsveç. Bunlar İsveç’in yanında olacaklar’ cümlesini kullandı. Adaylığımdan 1 hafta önce Ocak ayının son haftasıydı, telefonumdan partilerin önerileri geliyor. Bakıyorum; İsveç’in NATO’ya alınıp alınmaması noktasında bir görüşme teklifi var. Baktım; teklifi veren AK Parti Teşkilatı, ’eyvah’ dedim. Oylamaya geçilecek, elektronik oylama talep ettik. Meclis başkanı kabul etti. Meclis başkanı ’kabul edenler’ dedi; iktidar vekilleri tam kadro ’tamam’ dediler, ’kabul etmeyenler’ dedi; bir tek Kayseri’den Mahmut Arıkan kabul etmemiş. Ben bunu paylaşmak istiyorum hemşehrilerimle. Kim PKK destekçisi İsveç’in yanında durmuş, kim karşısında durmuş 10 vekilden. 10 Kayseri vekilinden 7 tanesi ’evet’ oyu vermiş. AK Parti ve MHP’li milletvekili arkadaşlarımız PKK dostu İsveç’in NATO’ya alınmasına ’evet’ demiş. Bir tek ben NATO’ya alınmamasına oy vermişim. Ben bunu gururla anlatmak istiyorum. Şimdi bakıyorum geçen gün iktidar partili milletvekili arkadaşımız bir ilçede iftar sofrasında ’Saadet Partili vekiller DEM Partisiyle hareket ediyor’ diyorlar. Bana bir tane veri söyle Allah aşkına, hangi ifademden dolayı böyle bir yakıştırma yaptınız? Ben verileri paylaşıyorum; siz PKK destekçisi İsveç’in NATO’ya girmesine ’evet’ oyu verdiniz. Siz de bir şey koyun ortaya deyin ki; ’Mahmut Arıkan DEM ile beraber hareket ediyor’. İftara gelen kaç kişi varsa onların kafasında soru işareti oluşturmaya yönelik ifadeler kullanıyorsunuz, ben buna üzülüyorum. Akşama kadar oruç tutuyorsunuz, Allah’ın rızasını kazanmaya gayret gösteriyorsunuz, iftarınızı açıyorsunuz, belki o arada akşam namazını kılıyorsunuz ama namazdan sonra iftira atıyor, kul hakkına giriyorsunuz. İki büyük günahtan biri kul hakkı. Bana bu cümlenizden dolayı hakkımı helal etmem. Niye bana iftira atıyorsunuz? üzüldüğüm hususlardan bir tanesi."