Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Başkanı Sadık Yurtman, Erzincan’ın İliç ilçesinde yaşanan toprak kaymasının bir benzerinin Koza Madencilik tarafından işletilen, Sivrihisar’a bağlı Kaymaz’daki altın madeni ile Cengizler Holding tarafından Sarıcakaya’da işletilen altın ve gümüş madenlerinde, meydana gelebileceğine dikkat çekerek, Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı
Yurtman, yaptığı basın açıklamasında, 13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan’ın İliç sınırları içerisinde yaşanan toprak kaymasını yakından takip ettiklerini anlattı. Bir şirketin kârı uğruna hukuku, insanı, hayatı ve doğayı hiçe sayan çevre katliamına karşı meslek odaları ve yurttaşlar tarafından yapılan onlarca başvuru ve uyarıya rağmen, kamu görevlilerinin vazifelerini yerine getirmekten kaçındığını, maden şirketinin kollandığını, yanlış uygulamalarına göz yumulduğunun ortaya çıktığını anlatan Başkan Sadık Yurtman, şunları söyledi;
“Felaket halen sona ermiş değildir. Milyonlarca ton toprak, kimyasallarla zehirlenmiş ve kullanılamaz hale geldi. Bölgedeki kırsal içme suyu kaynaklarının neredeyse tamamı kirlilik nedeniyle yıllarca içilemez hale getirilmiş, doğal yaşam zenginliği ile ünlü bölgede artık kuşlar dahi uçamaz oldu. Birkaç şirketin kar etmesi uğruna tarım alanlarımıza, göllerimize, doğal yaşamımıza ve nihayet yurttaşlarımızın canlarına göz göre göre kastedilmesine göz yumanlar yargılanmalı, ihmalkar davrananlar, hesabını hukuk önünde vermelidirler. Bu hesabın sorulmaması daha önce de defalarca duyurduğumuz gibi yarın Sivrihisar Kaymaz’da Koza Madencilik, Sarıcakaya’da Cengiz Holding tesislerinde de benzer olayların gerçekleştmesi gözardı edilmemelidir. Sarıcakaya’da gerçekleştirilmesi planlanan çevre katliamının Erzincan’da yaşanandan çok daha vahim boyutlarda olacağı, konunun uzmanlarınca dile getirilmektedir. Tüm Eskişehir ve Sakarya havzası, İliç’te meydana gelenden daha büyük bir felaket tehdidi ile karşı karşıyadır. İliç’teki ihmal ve hataların hesabı sorulmazsa aynı felaket Eskişehir’de de yaşanacaktır. Yaşanan felaketlerin özünde, ülkenin en stratejik kaynaklarından olan madenlerimizin, özel şahısların işletmesine açılmış olması yatmaktadır. Bu felaketlerin önüne geçilmesi, madenlerimizin birkaç şirketin ve onlara göz yumanların değil, ülke menfaatleri yolunda kullanılabilmesi için, tüm maden işletmeleri derhal devletleştirilmeli, madencilik özel teşebbüse kapatılmalıdır. Biz de Eskişehir Çevre Derneği (ESÇEVDER) olarak yurttaşlarımızın yaşamlarının, ülkemizin menfaatlerinin, toprağının, suyunun, doğal yaşamının bir avuç şirket patronu ve onların yasa dışı faaliyetlerine göz yumanlara karşı korunması, sorumlulardan hukuk önünde hesap sorulması için bugün Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunduk.”