Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, son dönemlerdeki transplant teknolojisindeki gelişmelerle birlikte kök hücre kaynakları olan kardeş, yarı uyumlu ve akraba dışı nakillerde başarı oranının birbirine çok yaklaştığını söyledi.
Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen, 16. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Hücresel Tedaviler Kongresi 7-9 Mart 2024 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Kemik iliği nakli ve hücresel tedaviler konusunda yapılagelen en önemli organizasyonlardan biri olan kongre, bu yıl 300’ü aşkın erişkin ve pediatrik hematolog yanında hematoloji alanında çalışan temel bilimci hekim ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleşti. Kongrede, 14 bilimsel oturum, 4 sözlü sunum oturumu ve 4 uydu sempozyumu olmak üzere toplam 22 oturum gerçekleştirildi.
Kongrenin ana konularından hematopoetik kök hücre hakkında bilgiler paylaşan Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali İrfan Emre Tekgündüz, naklin bireyin kendisinden kök hücreleri alıp kendisine kullanılma (otolog) ya da başka bir sağlıklı vericiden (allojeneik) olarak iki şekilde gerçekleştiğini söyledi.
Daha önce kök hücrenin sadece kemik iliğinden elde edildiğine işaret eden Tekgündüz, son zamanlarda ise erişkin yaş gurubunda kök hücreleri özel aşılar yaparak kemik iliğinden kana karıştırılıp özel ekipmanlarla toplaması, pediatrik yaş gurubunda da kordon kanı hematopoetik kök hücre kaynağı olarak kullanıldığını aktardı.
Allojeneik nakilde en ideal vericinin hastanın akrabası olduğunu ifade eden Tekgündüz, “Son dönemlerde transplant teknolojisinde yaşanan gelişmelerle artık neredeyse kök hücre kaynaklarının kardeş, akraba dışı ya da yarı uyumlu nakil başarısı birbirlerine çok yaklaştı. Esas olan hastanın risk faktörleri ve hastalığının risk faktörleri olmakta. Eğer bunları eşit olarak değerlendirirsek, bu kaynaklardan yapılan nakiller birbirine benzer başarı oranlarına sahip” dedi.
Kişilerin kök hücre bağışı yaparken tedirginlik yaşamasını gerektiren bir olumsuzluk yaşamadığına da değinen Prof. Dr. Tekgündüz, “Uzun dönemde yaşamı ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen çok ciddi bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Kısa dönemde kemik iliğinden kana karıştırdığımız aşılar bazı eklem ağrıları gibi hafif ateş gibi yan etkiler ya da dalakta biraz büyüme yapabilir ancak bunların hepsi geçici. İşlem bittikten sonra uzun dönemde büyük bir problemle karşılaşılmıyor. Verici açısından rahat ve güvenilir bir tedavi olduğunu söyleyebilirim. Kök hücre vericisi olmak soyut organ vericiliğinden farklı. Bir birey böbreğinin bir tanesini hastasına bağışladığı zaman artık tek böbrekle kalır, fakat hematopoetik kök hücre kendini hemen yeniler” diye konuştu.