Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde kiliseden dönüştürülmüş tarihi Kızılkese Camisi, restore edilmeyi beklerken definecilerin hedefi oldu. Zarar gören Cami, yıllardır ilgisizlik ve bakımsızlıkla dikkat çekiyor.

Taşköprü ilçesine 12 kilometre mesafede bulunan Kızılkese Camisi, restore edilmeyi beklerken defineciler tarafından zarar gören alanlarıyla dikkat çekiyor. Köy sınırları içinde yer alan ve geçmişte kilise olarak kullanılan Kızılkese Camisi, yıllardır ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle giderek harap hale geldi. Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği koordinesinde, Kastamonu Üniversitesi ile Taşköprü Belediyesi ortaklığında yürütülen "macera rotası" belirleme çalışmaları kapsamında tarihi Kızılkese Camisi’nde incelemeler yapıldı.

Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal liderliğindeki incelemelere, Erzurum’un İspir Belediyesi Kültür Turizm Elçisi Bülent Erkan, Yusufeli Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Emin Bülbül, kulüp sporcusu Erkan Akyürek, Taşköprü Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdür Yardımcısı Lütfi Gültekin ve Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği Müdürü Selçuk Oğuz katıldı.

Taşköprü Yerel Eylem Grubu Derneği Müdürü Oğuz, caminin önemi ve korunması gerektiğine dikkat çekerek, "Taşköprü ilçesine bağlı Kızılkese köyünün yolunda bulunuyoruz. Binanın tamamen dış kısmı geleneksel köy evi mimarisi ile yapılmış ama içerisine az önce girdik. İç kısmında kullanılan taşlar ve yapı şekli ile bunun bir kabuk olduğu ve içerisinde bir şapel olduğu açık bir şekilde görülüyor" dedi.

"Binanın tabanı çok hasar almış"

Oğuz, tarihi caminin turizme kazandırılması gerektiğini belirterek, "Bina oldukça eski, bunu içerisinde bulunan mihraptan anlıyoruz. Mihrap bile artık bir tarihi eser statüsü kazanmıştır. Bina korunmaya muhtaç durumdadır. Yok olmanın eşiğinde, yasadışı definecilik faaliyetleriyle binanın tabanı çok hasar almış. Turizme kazandırılması gereken önemli bir değer olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bizler buraya birçok kez geldik, gelmeye de devam ediyoruz. Bizim buralar ilgimizi çekiyorsa umarım birçok kişinin de ilgisini çeker" diye konuştu.

"Pompeipolis Antik Kenti’nin Taşköprü’de kurulduğunu biliyoruz"

Tarihi caminin yapılış tarihinin tam olarak bilinmediğini anlatan Oğuz, "Binanın net tarihini bilemiyoruz fakat pagan döneminden sonra burada bir antik şehir kurulduğunu biliyoruz. Pompeipolis Antik Kenti’nin Taşköprü’de kurulduğunu biliyoruz. Tahmini bu yapı da 2 bin yılın üzerindedir eğer şapel ise. Çünkü üzerinde birkaç kaç kez tadilat geçirdiğini gösteren tabanda üzeri işlemeli motifli bir taş var, binanın giriş kısmında hemen görülebilir" şeklinde konuştu.

Tarihi yapının korunması ve turizme kazandırılması için yetkililerin harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Oğuz, bu önemli mirasın yok olmadan önce gerekli önlemlerin alınmasını ve restore edilerek turizme kazandırılmasını temenni etti.

Kaynak: iha