25 kitabı olan araştırma, deneme ve portre yazarı olan Fahri Tuna, aynı zamanda bir Çanakkale şehidinin torunu… İstiklal Marşımızın kabulünün 103’üncü yıldönümü dolayısıyla gazetemize konuşan Tuna, İstiklal Marşının öyküsünü ve hissettiklerini anlattı. Tuna konuşmasında şu ifadeleri kullandı: 
“TÜRKÇE’NİN EN KUTSAL METİNLERİNDEN BİRİSİDİR”
İstiklal Marşı Türk milletinin milli mutabakat metnidir. Allah korusun yeryüzünde hiçbir Türkçe eser kalmasa, sadece İstiklal Marşı’nın on kıtası bile Türk milletinin kıyamete kadar yaşamasına yetecek, üzerinde uzlaşılacak bir metindir. Bu yüzden Türkçe’nin en güzel en kutsal metinlerinden birisidir.  İstiklal Marşı’nın şu özelliği vardır: İstiklal Marşı, Atatürk’ün isteğiyle cephelerde ve istiklal harbinde savaşan askerleri ve Türk milletini galeyana getirmek. 1. Dünya savaşında bitmiş, çökmüş, dağılmış, silahları elinden alınmış, birçok cephede yenilmiş ve işgal edilmiş bir milletin yeniden şahlanabilmesi için bir morale bir silkinişe ihtiyacı vardı. Mustafa Kemal Atatürk, o anda ve böyle bir şiir istiyor. Bir yarışma açılıyor ve yanlış hatırlamıyorsam 864 eser var bunların ilk altısı seçiliyor cepheye gönderiliyor. İlk altısı da hiçbir heyecan uyandırmadığı için dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver’den rica ediyor Atatürk. Dostun Akif Bey bunu yazabilir diyor. Mehmet Akif Ersoy’un o zaman ki sıfatı İslam Şairi. Ciddi bir ödül var ortada. 
DEFALARCA ALKIŞLANARAK KABUL EDİLİYOR
Atatürk; şahlandıracak, milleti galeyana getirip ayağa kaldıracak ve Allah Allah nidalarıyla gururla ve mutlulukla cepheye koşturacak bir marşa ihtiyaç var diyor.  Zaten ilk altı marş da ordu tarafından denenmiş hiçbir heyecan uyandırmadığı için bu yola başvuruyorlar. O zaman da Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif Ersoy’a gidiyor. Atatürk ün selamını ve istediğini götürüyor.  Ve bunun üzerine ödülü redderek “ben ödül için şiir yazmam” diye ısrar ediyor Suphi Bey’de kabul ediyor. Bir gecede 10 kıtalık bu marşımızı yazıyor. Tabi hemen ardından mecliste okunduğunda birkaç kişi haricinde defalarca alkışlanarak 12 Mart tarihinde mecliste kabul ediliyor.  Yüzde 99 ittifakla.
“ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRTMASIN”
Ardından metin cepheye gönderildiğinde olağanüstü bir coşku ve mutlulukla tekrar Türk askeri ayağa kalkıyor o nedenle çok önemli bir metindir. İşin marş, müzik, beste tarafına girmeyeceğim. Metin olarak İstiklal Marşı Türk milletinin yeniden şahlanışının bir başlangıcı sayılmalıdır. İstiklal harbinin de en önemli enerjisi, yakıtı ve lokomotifi olmuştur. Bu vesileyle ona bu marşı yazdıran gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Hamdullah Suphi Tanrıöver’e merhum Akif’e ve bunu kabul eden milletvekillerine rahmet, minnet ve teşekkürlerimi sunuyorum. Sözlerimi Akif’in bir sözüyle bitirmek istiyorum: “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın.” /Rabia KAYA

Istiklal Marşı

12 Mart

Editör: Rabia KAYA