İSTANBUL (AA) - İstanbul'da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları (STK) çocuk şiddetine ve ayrımcılığa karşı yaptıkları ortak basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Fatih'te bir otelde düzenlenen basın toplantısı Mülteci Hakları Derneği, Yeryüzü Çocukları Derneği, Yeryüzü Avukatları Derneği, Mülteci Dernekler Federasyonu ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla düzenlendi.

Toplantıda, STK'ler adına basın açıklamasını okuyan Yeryüzü Çocukları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Betül Zağlı Topal, çocuğa yönelik şiddetin toplumdaki artış hızının, toplumsal huzur ve güven ortamı için ciddi tehlike teşkil ettiğini belirtti.

Narin Güran'ın Diyarbakır'da, Suriyeli Abdullatif'in İstanbul'da öldürüldüğünü hatırlatan Topal, şunları söyledi:

"İstanbul Gaziosmanpaşa'da 15 yaşındaki tekstil işçisi Suriyeli Abdullatif, arkadaşlarıyla bir çocuk parkında otururken silahlı saldırıya uğramıştır. Saldırganlar parkta oturan çocuklara 12 kurşun sıkarak ateş açmışlardır. Bu saldırıda Abdullatif'e dört kurşun isabet etmiştir. Henüz hayatının baharında, sadece 15 yaşındaki Abdullatif bu hayattan acımasızca koparılmıştır. Bir yıl önce, 6 Şubat 2023 depreminde, annesi ve kardeşinin vefatının acı tazeliğinde Abdullatif de onların aralarına katılarak hayata veda etmiştir."

Topal, yaşanan olayla ilgili 5 kişinin gözaltına alındığını belirterek "Yeryüzü Çocukları Derneğinin ve Abdullatif'in ailesinin avukatları olarak tüm suçluların ve azmettirenlerin hak ettiği cezayı alması için takipçi olacağımızı kamuoyuna bildiririz." ifadelerini kullandı.

- "Cezalar yeterli ve caydırıcı hale getirilmeli"

Çocukların korunması ve haklarının güvenceye alınması adına, suçların caydırıcılığının artırılması ve sokakların güvenliğinin sağlanmasının zaruri olduğunu kaydeden Topal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaşanan çocuk cinayetlerinde ve istismar olaylarında bu gibi vahşi eylemleri işleyenlerin genellikle ilk suç eylemi olmadığı bilinmektedir. Suçla mücadelede, faillerin mükerrer eylemleri çocuklarımız için tehdit oluşturmadan harekete geçilmelidir. Cezaların yetersizliği, herhangi bir ıslah ediciliğinin olmadığı ve hatta verilen cezaların infaz edilmediği açıkça ortadadır. Cezalar yeterli ve caydırıcı hale getirilmeli, cezaların infazı için infaz kanununda gereken düzenlemeler yapılmalıdır. Aksi halde katledilen nice çocuk haberini almamız kaçınılmaz hale gelecektir. "

Topal; milliyet, din, dil, ırk fark etmeksizin tüm çocukları korumak ve gözetmenin, toplumun asli sorumluluğu olduğunu vurgulayarak şiddete, istismara kurban gitmiş tüm çocuklar adına adaletin sağlanmasını ve sokakların güvenilir hale getirilmesini talep ettiklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: aa