İSTANBUL (AA) - İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, "Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi" kapsamında 9 ilçede toplam 30 gölete 1 milyon 681 bin sazan yavrusu bıraktı.

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların kaliteli, ucuz ve sağlıklı gıda ihtiyaçlarının karşılanması, ticari ve sportif amaçlı balıkçılığın desteklenmesi, su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilir kullanılması ve kaynakların gelecek nesillere aktarılması için su ürünleri kaynaklarını balıklandırmaya devam ediyor.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen "Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesi" kapsamında, Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü İpsala Su Ürünleri Üretim İstasyonu tesislerinde üretilen 1 milyon 681 bin sazan balığı yavrusu, Arnavutköy'de bulunan Terkos Gölü, Sazlıdere Barajı ve diğer göletlere 930 bin, Beykoz'da bulunan göletlere 58 bin, Sarıyer'de Kısırkaya Göleti'ne 5 bin, Silivri'de bulunan göletlere 63 bin, Şile'deki göletlere 275 bin, Sultangazi Alibey Baraj Gölü'ne 100 bin, Sancaktepe'de bulunan Samandıra Göleti ve Ömerli Baraj Gölü'ne 210 bin, Pendik'teki Ömerli Baraj Gölü'ne 10 bin ve Çatalca Terkos Gölü'ne 30 bin adet olmak üzere 30 gölete salındı.

Balıklandırma programı töreni, İstanbul Tarım ve Orman İl Müdürü Suat Parıldar ve Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü teknik personelinin katılımıyla Beykoz Bozhane-Göllü Göleti'ne 10 bin sazan balığı yavrusunun bırakılmasıyla gerçekleştirildi.

- "2015'ten bugüne kadar yaklaşık 3,1 milyon yavru balığı göletlerimizle buluşturduk"

Törende konuşan Parıldar, "Su Kaynaklarının Balıklandırılması" projesiyle iç sularda bulunan barajlardaki, göletlerdeki doğal yaşamı, dengeyi ve yaşam popülasyonunu da dengelemek açısından sazan yavruları bıraktıklarını belirtti.

Parıldar, "Şu anda 30 noktada bu çalışmayı yapmış bulunuyoruz. 2015'ten bugüne kadar yaklaşık 3,1 milyon yavru balığı göletlerimizle buluşturduk. Bu sene bir miktar daha artış yaptık ve yaklaşık 1,7 milyon yavru sazan balığını bugün burada olduğu gibi 30 noktada da iç sularımızla buluşturduk. Amacımız, tabii su ürünlerinde avcılığın yanında amatör anlamda da spor anlamında da avcılık faaliyetlerini desteklemek. İstanbul'umuz da bu açıdan çok önemli bir yer tutuyor ve 9 ilçemizde 30 noktada şu an olduğu gibi bu faaliyeti yerine getiriyoruz." diye konuştu.

1 Eylül itibarıyla başlayacak av sezonuna da değinen Parıldar şöyle devam etti:

"İstanbul'da faaliyetlere başladık. 2024'ün şöyle bir özelliği var; biz su ürünlerinde ve hayvancılıkta üretim planlamasıyla birlikte yıla başladık ve bu av sezonuyla birlikte de üretim planlamasının etkilerini, faydalarını çok daha ciddi göreceğiz. 5 eksen üzerinde biz bu çalışmaları yapıyoruz. Öncelikle kayıtlı işletmelerimiz üzerinden gidiyoruz, burada da İstanbul'umuzun varlığından bahsetmek gerekirse, 1973 gemimiz var avcılıkta kullanılan ve 16 bin 500 gerçek kişi ruhsat tezkeresine sahip balıkçımızla biz bu faaliyetleri yürütüyoruz. 661 kilometrelik bir kıyı şeridimiz var. 48 su ürünleri kooperatifimiz var, 57 balıkçı barınağımız var. Dolayısıyla biz balıkçılarımızla birlikte tüketicilerimize ekonomik, taze ve sürdürülebilir üretimden gelen ürünleri sunmak zorundayız. Bugün olduğu gibi yarın da yine bu sektörde hem geçimini sağlayan insanların olması için hem de doğal hayatın sürdürülebilir olarak sağlanması için."

Parıldar, kayıtlılık ve sürdürülebilirliğe dikkati çekerek, kalite ve verimliliğin işin içerisinde olduğunu dile getirdi.

Bu sektörlere yatırım yapacak kişilere yol açmak ve ön ayak olmak için bu çalışmaları yürüttüklerini anlatan Parıldar, "Sadece bitkisel üretimde de bu sene yine üretim planlamasını hayata geçiriyoruz ve böylelikle Türkiye'mizin her yerinde, İstanbul'umuzda biz özelde çalışarak, diğer illerde Türkiye'nin diğer illerinde çalışarak üretimi planlı olarak hayata geçiriyoruz. Kiminle, nerede, ne kadar, hangi zamanda hangi ürünü üreteceğimizi bilerek ve amel ederek yürümek istiyoruz. Bu bağlamda da üretim yüzyılında çok ciddi çalışıyoruz. 1 Eylül itibarıyla da av sezonuna balıkçılarımızla birlikte hazırlıklarımızı yaptık." dedi.

Kaynak: aa