İSTANBUL (AA) - MEHMET YUSUF MELİKOĞLU - İstanbul trafiği ve çalışma hayatı stresinden uzaklaşmak için evinin çatı katındaki atölyesinde manda boynuzundan tespih yapan el sanatları ustası, koleksiyonerlere sosyal medya aracılığıyla ulaşıyor.
Arnavutköy'de yaşayan, evli ve bir çocuk babası 42 yaşındaki Gökhan Akı, gençlik yıllarından itibaren merak ettiği ederek yıllarca koleksiyonunu yaptığı tespihleri satıp, 2019 yılında evinin çatı katında 2 metrelik atölye kurdu.
Çocuğunun yaptığı resimlerle de atölyesini süsleyen Akı, ilk etapta internetten edindiği tespih yapımına ilişkin bilgileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Somut Olmayan Kültür Mirası Taşıyıcısı Cem Aral'la istişarelerle pekiştirdi.
İşlerinin dışındaki zamanlarında çalıştığı atölyesinde dünyanın farklı noktalardaki koleksiyonerler için ayda 3-4 tespih üreten Akı, AA muhabirine, tespih yapımının sabır isteyen bir iş olduğunu anlattı.
Akı, el emeği bir tespih yapımının 4-5 günü bulabildiğini aktararak, salgın (pandemi) döneminde tedbir amaçlı uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaların kendisini geliştirme konusunda avantajlar sağladığını dile getirdi.
Aldığı teknik eğitimin işini kolaylaştırdığına dikkati çeken Akı, tespih yapımının Ahilik geleneğine bağlı bir sanat olduğunu kaydetti.
Gökhan Akı, her kişinin silsile şekilde bir ustası olduğunu ancak kendisinin tam anlamıyla bir ustası bulunmadığını söyledi.
- "En iyi tespih ustaları Türkiye'den yetişir"
Tespihin her dinde kadim bir kültür olduğunu vurgulayan Akı, "Budistler, Hristiyanlar gibi çeşitli din gruplarında tespih kültürü vardır. Müslümanlarda tespih kültürü diğer dinlere göre oldukça fazla. 28 yıldır ilgim olduğu gibi Türkiye'de ve dünyadaki birçok Müslümanın bu tespih kültürüne ilgisi tartışılmaz. Dünyada tespih denildiği zaman akla Türkiye gelir. En iyi tespih ustaları Türkiye'den yetişir." dedi.
Akı, maliyetinin ucuz olması nedeniyle plastik malzemelerden tespih yapmaya başladığını, zamanla ağaç gruplarından da faydalandığını belirten Akı, koleksiyonerlerin doğal malzemelere meraklı olduğunu fark ettiğini kaydetti.
Tespih sever kasap arkadaşının tavsiyesi üzerine manda boynuzuna yöneldiğini anlatan Akı, "Mandanın etinden, sütünden, yoğurdundan faydalanıyoruz. Boynuzunun da atıl durumda olduğunu gördüm. Manda boynuzunu kesimhanelerden, çiftçi arkadaşlardan temin ettikten sonra tuzlu suda kaynatıyorum. Kaynatmayla üzerindeki yağ ve diğer materyallerden arındıktan sonra bu boynuzları yaklaşık 1-1,5 yıl kadar dinlenmeye alıyorum. Biraz kuruması ve sertleşmesi gerekiyor. Yapıldıktan sonra tespihin tınısı var. Bu tınıyı vermesi gerekiyor." diye konuştu.
Tespih yapımı aşamasında boynuzu testereyle keserek taslakladığını, daha sonra "habbe" yapabileceği ölçüye getirdiğini, sonra bunlara şeklini verdiğini belirtti.
- "Kullananların sayısı iki elin parmaklarını geçmez"
Gökhan Akı, manda boynuzunun Osmanlı döneminde zihgir, kolye, küpe ile tarak yapımında kullanıldığını aktardı.
Bunun tespih yapımında yeteri kadar değer görmediğinin altını çizen Akı, "Günümüzde 3 bine yakın tespih ustası var. Bunlardan isim yapanı 100 tane. Bunlar içerisinde manda boynuzunu kullananların sayısı iki elin parmaklarını geçmez. Çünkü çok zor bir materyal." ifadelerini kullandı.
ABD, İtalya, İsviçre, Avusturalya ve Fransa gibi birçok ülkeden koleksiyonerler için tespih üretttiğinden bahseden Akı, şöyle devam etti:
"İstanbul'un getirmiş olduğu yoğun bir trafik, işimiz gereği bir stres var. Tüm bunları düşündüğümüz zaman bu stresi atmak için bir yer lazım. Bunu kendimi adadığım tespih sanatında buldum. İnsanların çeşitli hobileri vardır. Bu hobileri hayata bağlanmasına pozitif yönde motive ediyor. Ben de tespih sanatında bunu buldum. Dolayısıyla ilgim kat kat arttı. Ailemin de desteğini aldım. Sonuçta boş vaktimi dışarıda, sağda solda geçireceğime evimin çatı katında hobim olan, sevdam tespih sanatıyla harcadım."
Gökhan Akı, tırnaklarını yiyen 40 yaşındaki arkadaşının hediye ettiği tespihle vakit geçirmesinin ardından bu alışkanlığını bıraktığını söyledi.
Stres altında çalışan tüm insanlara tespihle uğraşmayı öneren Akı, "Normalde çok sabırsızım, hemen her şey olsun isterim. Ama hafta sonları şu koltuğa oturduğumda yaklaşık 12 saat kalkmadığım zamanlar oldu. Sadece tuvalet ve yemek ihtiyacımı karşılıyorum. Öyle bir şey ki içerisine sizi çekiyor ve tespihe ciddi kafa yoruyorsunuz." dedi.
Sosyal medyadan açtığı canlı yayınlarla herkesin gözü önünde tespihleri yaptığını, böylelikle insanların el sanatıyla bir tespihin nasıl yapıldığını gördüğünü dile getiren Akı, 11 yaşındaki oğlunun da tespihe merakı olduğunu, zaman zaman atölyeye çıkıp kendisini izlediğini anlattı.
Hobisi için atölye kurmasına ailesinin de destek verdiğini belirten Akı, "Kahve ve kafeterya ortamlarında arkadaşlarla geçireceğim boş zamanı çatı katında, aileme çok yakın bir noktada geçirdiğimden dolayı eşim çok mutlu. Çünkü ne zaman istese yanındayım." diye konuştu.