Burdur-Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Gedizli Tarihçi Prof. Dr. Ahmet Sağlam’ın yerel tarihle ilgili köy tarihleri üzerine yaptığı kitap, makale ve video çalışmalarının sonuncusu olan “Kestel Köyü, Tarihi ve Kültürü” isimli son kitabı çıktı.

Profesör Sağlam, uzmanlık alanı dışında Kütahya yöresinin yerel tarihi hakkında makale ve kitap çalışmalarına yenisini ekledi. Sağlam son olarak Simav Kestel köyünün tarihi ve kültürü üzerine hazırladığı kitap piyasaya sunuldu.

Kitap usul, üslup ve içerik tanzim açısından ülkemizde ilgili alanda yapılan çalışma türleri arasında ilk olma özelliğine sahip. Hem akademik camiaya hem de her kesimden insanlara hitap eden çalışmada Osmanlı arşiv belgeleri dikkate alınırken, geçmişten günümüze genel bir çerçeve çizen çalışma aynı zamanda örnek bir köy tarihi araştırması niteliğini taşıyor. Kitabın en önemli bölümleri köyde metfun muhterem şahsiyetler ve köyde muhafaza edilen kıymetli emanetlerden oluşuyor.

Kestel Köyü’nün Batı Anadolu’nun kalıcı olarak Türk-İslâm yurdu olduğu 1300’lerden sonra yörede kurulan ilk köylerden olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Sağlam, “Köy, yirmi dört Oğuz Türk boyundan adından en çok söz ettiren Avşar Boyu’nun Kestel yörük cemaatine mensup kimseler tarafından kurulmuştur. Köyün adı buradan gelir. Müslüman Oğuz Türkünün yöreye iskân edilmesiyle kurulan Kestel köyünde, Hacı Hasan Efendi, Keklik Dede ve Irmak Dede gibi pek muhterem kişiler metfundur. Ayrıca köyde muhtarlık makamında muhafaza edilen al ve yeşil sancaklar köye çok özel anlam katar. 18. Yüz yılın ikinci yarısı köye yerleşen Hacı Hasan Efendi ile ilişkili yeşil sancak, Halveti şeyhi olan Hacı Hasan Efendi’nin tasavvuftaki mertebesini gösterir. İstanbul Fatih Ümmü Sinan Tekkesi’nde metfun Oruç Baba asıl adı Şeyh Mustafa Zekai Efendi Kestel’e gelip Hacı Hasan Efendi’den şeyhlik almıştır. Köyde bulunan Al sancak, Sultan Abdülhamit adına ordu tarafından köye Hacı Hasan Efendi Tekke’sine gönderilmiştir. Kestellilerden oluşan birliğin askeri başarısı ya da köy ve çevresinden gönüllü olarak orduya katılmalarını teşvik amaçlı gönderilmiştir. İşlemesi ve üzerindeki yazısıyla çok özel olan bu sancağın köy tekkesine hatıra olarak padişah adına gönderilmesidir. Manevi yeri çok özel bir köydür. Karasal bir iklime sahip Kestel Köyü; Akdağ/Şaphane Dağı (2120) ile Gölcük Dağı (1850) arasında bulunan oksijeni bol berrak havasıyla 1400 rakımlı bir dağ başı köyüdür. Doğrusu hem maddeten hem de manen zirveleri yaşayan bir köydür” dedi.

Sağlam, “Yaptığımız kitap çalışması köydeki tarihi şahsiyetleri ve kıymetli emanetleri tanıtması açısından önemlidir. Yöremizin değeri olan bu emanetlerin kültür varlıkları arasına katılması da bir başka önemli husustur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: iha