Yapılan araştırmalar ABD’de evden çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte yıllık yaklaşık 3,6 milyon ton karbon emisyonunun azaltılabileceğini, bunun da yaklaşık olarak 600.000 araçtan kaynaklanan emisyona eşdeğer olduğunu ortaya koyuyor. Evden çalışma modelinin Türkiye’deki öncü şirketlerinden olan Champs’in ise bu model ile çalışan 18.000 yeteneği sayesinde, yılda yaklaşık 4.000 ton karbon emisyonunun ve 500 ton gıda atığının önüne geçebileceği tahmin ediliyor.

İSTANBUL (İGFA) - Günümüzde, küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunlar, gittikçe artan bir endişe kaynağı haline gelmeye devam ediyor. Bu nedenle, iş dünyasında çevre dostu uygulamaların benimsenmesi ve sürdürülebilirlik ilkelerinin uygulanması giderek daha fazla önem kazanıyor. Evden çalışma modeli ile iş gücü üreten bir platform olan Champs ise bu çevresel endişelere cevap veren bir iş uygulaması olarak öne çıkıyor.

“CHAMPS, GIG EKONOMİSİNİN GÜCÜ İLE GÜNLÜK İŞE GİDİP GELME İHTİYACINI AZALTIYOR”

Champs’in karbon emisyonunu azaltmaya yönelik hedef ve stratejileri arasında işe gidiş ve dönüş saatlerinde oluşan yoğun trafiğin azaltılmasının da yer aldığını belirten Champs Kurucu Ortağı ve Yöneticisi Mahir Tüzün, “Bireylere uzaktan veya merkezi olmayan bir şekilde çalışma imkanı tanıyarak, GIG ekonomisinin gücü ile günlük işe gidip gelme ihtiyacını azaltıyoruz. Bu da daha az trafik sıkışıklığına, araçlardan daha düşük karbon emisyonu salınmasına ve ulaşım altyapısına olan baskının azalmasına yol açıyor. Mevcut bağımsız çalışanımız karbon emisyonunu azaltmaya her yıl 16.000 ağaç dikmişçesine yardımcı oluyor. Her geçen gün bağımsız çalışan sayımızı artırıyoruz. 18.000’den fazla bağımsız çalışanın markalarla buluşması, yıllık 4.000 ton karbon dioksit emisyonunu önlemek, yani 160.000 ağaç dikmeye eşdeğer olacak.  Bu yönüyle Champs, istihdamın yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlıyor”

ABD'DE EVDEN ÇALIŞMA SAYESİNDE YILDA YAKLAŞIK 84 MİLYAR MİLLİK YOLCULUK VE YAKLAŞIK 41 MİLYON TON CO2 EMİSYONU AZALIYOR”

Global Workplace Analytic’in yaptığı bir araştırmanın sonuçlarından bahseden Mahir Tüzün, “ABD’de evden çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte yıllık yaklaşık 3,6 milyon ton karbon emisyonu azalabiliyor. Bu da yaklaşık olarak 600.000 araçtan kaynaklanan emisyona eşdeğer bir sayı olarak karşımıza çıkıyor. Aynı araştırmada evden çalışmanın çevreye etkisini anlamak için karbon emisyonu rakamlarına dayalı bir analiz de yer alıyor. Bu analizden elde edilen bazı veri ve bulgulardan biri de evden çalışma modelinde ulaşımın azalıyor olmasına dayanıyor. İşe gitmek için arabalarını veya toplu taşıma araçlarını kullanmayan kişiler sebebiyle trafik yoğunluğu ve hava kirliliği azalıyor. Amerika’da yapılan araştırmalara göre evden çalışan kişiler ofisten çalışanlara göre her gün 10 mil daha az trafikteler ve karbon ayak izleri ofisten çalışanlara göre %54 daha düşük.” dedi.

 

TELEKONFERANS VE SANAL TOPLANTILAR, SEYAHATLERİ AZALTARAK KARBON EMİSYONUNU DÜŞÜRÜYOR

Evden çalışma modeli ile kağıt tüketimi de azalıyor ve dolayısıyla ormanların korunmasına da katkı sağlıyor. Telekonferans ve sanal toplantılar gibi dijital iletişim araçlarının kullanımı arttığından, kağıt kullanımı ve buna bağlı orman kesimi azalıyor. Dijital iletişim araçlarının daha fazla kullanılması seyahat etme ihtiyacını da azaltarak, karbon emisyonunu düşürüyor. Özetle evden çalışmanın çevresel etkileri, karbon emisyonu rakamlarıyla desteklenen bir şekilde değerlendirildiğinde, oldukça olumlu sonuçlar ortaya koyuyor.

CHAMPS, BYOD İLE YILDA 3.750 LAPTOP’I İSRAFTAN KURTARIYOR

Teknolojinin hızlı gelişimi ve dijital dönüşüm, günümüz iş dünyasının çalışma şekillerinde de önemli değişikliklere neden oluyor. Bu değişimlerin en önemlilerinden biri de BYOD (Bring Your Own Device) uygulaması. Giderek daha fazla şirket tarafından benimsenen BYOD uygulaması, çalışanların kendi kişisel cihazlarını (bilgisayar, tablet, akıllı telefon vb.) iş yerinde kullanmalarına olanak tanıyor. Bu da işverenlerin ve çalışanların kaynakları daha verimli bir şekilde kullanmalarını sağlıyor ve gereksiz donanım satın alımını azaltıyor. Bu uygulamanın sürdürülebilirlik açısından da bazı önemli avantajları bulunuyor. Örneğin; bir laptop, monitör ikilisinin üretim süreci 691 Kg karbon salınımı oluşturuyor. Bir laptop ise kullanım süresinden bağımsız olarak, gelişen teknoloji ve yazılımlar sebebiyle ortalama 4 yılda bir yenileniyor. Champs mevcut bağımsız çalışanlarını BYOD prensiplerinde çalıştırarak, yılda 450 laptop’ı israf edilmekten kurtarıyor. Bu da laptopların üretiminin yol açacağı yıllık 310 ton karbon salınımının önüne geçildiği anlamına geliyor.

UZAKTAN ÇALIŞMA MODELİ GIDA İSRAFININ DA ÖNÜNE GEÇİYOR

Günümüzde, iklim değişikliği ve kaynakların azalması gibi çevresel sorunlarla birlikte, gıda enflasyonu da giderek artan bir endişe kaynağı haline geliyor. Gıda israfının ise dünya genelinde ciddi bir sorun olarak karşımıza çıktığını belirten Mahir Tüzün, son olarak şu noktalara değindi: “Yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde üretilen gıdanın yaklaşık üçte biri israf ediliyor. Bu durum hem çevresel kaynakların israfına hem de gıda güvenliği ve eşitliği konularında önemli sorunlara yol açıyor. Uzaktan çalışma modeli ise gıda israfının azaltılması açısından önemli bir potansiyele sahip. Uzaktan çalışma modeli, çalışanlara evlerinde daha fazla zaman geçirme ve yemek yapma fırsatı sunuyor. Evde yemek yapma, kalan yemeğin sağlıklı saklanması ve zamanında tüketilmesi konularında daha fazla kontrol ve esneklik sağlıyor. Bu da daha sürdürülebilir tüketim alışkanlıklarını teşvik ediyor. Bu konuda da öncü bir rol oynayan Champs, hedeflediği 18.000 bağımsız çalışanın evden çalışmasını sağlayarak, yılda 500 tondan fazla gıda israfının önüne geçebilir.”

Kaynak: igf