Kazan Tatarları Derneği dillerini ve kültürlerini unutmamak için her hafta kitap okuma etkinliği düzenliyor.

Eskişehir Kazan Tatarları Derneği, kendi kültürlerini unutturmamak ve gelecek nesillere aktarmak için çeşitli etkinlikler düzenleyerek Türkiye’deki Tatarları bir araya getiriyor. Odunpazarı İlçesi’nde 1992 yılında açılmış olan dernek, 2013 yılından itibaren müzeye çevrilmiş bir şekilde etkinliklerine devam ediyor. Sabantoy, kitap okuma, film izleme gibi birçok etkinlik her yıl düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Derneğin her hafta düzenli olarak yaptığı kitap okuma etkinliği ile Tatar dilinin ve kültürünün yaşaması sağlanıyor.

"Dilimizi unutturmamaya çalışıyoruz"

Eskişehir Kazan Tatarları Derneği Başkanı Vedat Doğru, Tatar dilinin ve kültürünün devamını sağlamak için çalışma yaptıklarını belirterek, "1992 yılında bu derneği kurduğumuzdan beri Tatar dili ve kültürü üzerine çalışma yapıyoruz. Dilimizi unutturmamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızla da tatar dilini konuşuyoruz. Genellikle her yıl etkinlik olarak düzenlediğimiz Sabantoy etkinliğimiz var. Ayrıca bu müzede kitap okuma, film izleme, tatar sohbetleri yapıyoruz. Hanımlarımız tatar hamur işleri günü yapıyor. O şekilde birlik ve beraberliği sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

“Tatarca eski Türkçenin kaybolmamış hali”

Türkçe ile Tatar dili arasında büyük benzerlikler olduğunu, böylelikle ilk karşılaşmada dahi tarafların iletişim kurabileceğini belirten Doğru, şu ifadeleri kullandı:

“Tatarca kursu, bu Kiril alfabesiyle Tatarca okuma kursları vermiştik. Haftalık kitap okuma günleri yapıyoruz. Tatarca dilinde kitap okuyoruz. Tataristan’da olan Tatarca yayınları okuyup üzerine tartışmalar yapıyoruz. Türkiye’de yaşayan Tatarların tarihini anlatıyoruz. Bu şekilde tarihimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Tatarca 992 yılında islamı kabul edince Osmanlı, Arap harflerini kullanmışlar. Bizim eski Türkçe dediğimiz şey tatarca ile aynı. Yazdığımız yazılar mesela kil yazar Tatarca da kil okunur, Türkçede gel okunur. Öyle bir lehçe farklılıkları oluşuyor. Mesela Tataristan’dan gelen birisi 3 ay içerisinde Türkçeyi öğrenir veya Türkçe bilen birisi yavaş konuşarak Tataristan’da istediğini anlatabilir. Tatarcaya eski Türkçenin kaybolmamış hali diyebiliriz."

Kaynak: iha