Esenkent ve Âşık Veysel Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Esenyurt çarpık bir kentleşmeyle karşı karşıya bırakılmış. İmar affı adı altında toplu mezarlar oluşturulmuş. Gelin, zararın neresinden dönersek kardır misali el ele verelim. Bilimin ışığında afetlere karşı dirençli bir Esenyurt oluşturalım"dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, beklenen İstanbul depremine karşı Esenyurt’u dirençli hale getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Bu çerçevede bilim insanları ve alanında uzman akademisyenlerle gerçekleştirilen deprem panellerinin ardından mahallelerde kentsel dönüşüm bilgilendirme toplantıları yapılmaya başlandı. Katılımcı belediyecilik anlayışıyla vatandaşların fikir ve önerilerinin alındığı toplantıların ilki Esenkent ve Âşık Veysel Mahallelerinde düzenlendi. Gürbüz Süleymanoğlu Spor Merkezi bahçesinde gerçekleşen toplantıya Başkan Özer’in yanı sıra siyasi parti temsilcileri, muhtarlar, meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Mahalle sakinlerini kentsel dönüşüm konusunda bilgilendirmek ve kentsel dönüşüm ile ilgili mevcut problemleri masaya yatırmak amacıyla düzenlenen programda, vatandaşlar merak ettiği sorulara da cevap buldu.
“Deprem öldürmez, açgözlülük ve malzemeden çalmak öldürür”
Esenyurt’un depreme dayanıklı, sağlıklı ve güvenli bir ilçe olması için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Prof. Özer, çürük yapılar, rantsal yapılaşma ve çok katlı binaların getirdiği sorunlara karşı en iyi çözümleri üretmek için vatandaşları karar alma sürecine dahil edeceklerini belirtti. Başkan Özer şöyle devam etti: “İki hafta önce Ekrem Başkan ile beraber Paris’teydim. Eyfel Kulesi’ne çıktım. Oradan Paris’e baktım. En yüksek bina belki beş kat, altı kat ama hepsi aynı. Düzgün dizilmiş, hava koridorları var. Meydanları, ormanları, yolları ile muazzam bir şehir Nüfusu neredeyse Esenyurt’un nüfusu kadar. Ama Esenyurt’un en az yüz misli büyüklüğündeki bir alana yayılmış. Esenyurt 43 km’ye sıkışmış. Kentsel dönüşüm ihtiyacı da ortaya çıkmamış. Depremi yaşamış bir kardeşiniz olarak, kardeşlerini depreme vermiş biri olarak bunun ne kadar büyük bir acı olduğunu biliyorum. Onun için kimsenin bu acıyı yaşamasını istemiyorum. Aslında deprem öldürmez. Açgözlülük, kötü iş yapmak, betondan, çimentodan çalmak öldürür. Depremler olacak ama depremin oluşturduğu afeti felakete çevirmeyebiliriz. Afetleri biz felaketlere çeviriyoruz ve o felaketler bize acı olarak geri dönüyor.”
“Evlerimize korkuyla değil, güvenle girelim”
Tüm kurumların el birliğiyle bu konuya çözüm bulması gerektiğini ifade eden Başkan Özer, “Bunun çaresi önce kreşten, ilkokuldan başlayarak çocuklarımızı doğru şekilde eğitmektir. Birey olarak, aile olarak, toplum olarak, devlet olarak eğitmeye, onlardan iyi insanlar çıkarmaya çalışmalıyız. İyi insanlar yetiştiremediğimiz takdirde bunlar sonradan bizim felaketimiz olarak geri dönüyor. İşte onun için Türkiye’de bir seferberlik ilan edelim diyoruz. Bu seferberliğin içinde ilçe belediyelerinin afet işleri müdürlükleri, AKOM ve AFAD’ın olması lazım. Afetin partisi yok, bu ülke hepimizin, el ele vermek durumundayız. El ele vermediğimiz takdirde bunun üstesinden gelemeyiz. İBB ile birlikte neler yapabileceğimizi görüşüyoruz. Ekrem Başkanımızın da öncülüğünde yapabileceğimiz kadar bir kentsel dönüşüm yapalım istiyoruz. Evlerimize korkuyla değil, güvenle girelim. Bilimin ışığında afetlere ve depreme karşı dayanıklı, dirençli bir Esenyurt meydana getirelim. Esenyurt, çarpık bir kentleşmeyle karşı karşıya bırakılmış. Gelin, zararın neresinden dönersek kârdır misali el ele verelim. Şehrimizi depreme dirençli hale getirelim. Bugün burada toplanmamızın nedeni bu. Diğer mahallelerimizde de bunu yapacağız. Adım adım yol alacağız. El birliği, gönül birliği yaparak imajı düzelmiş, depreme dirençli, barış ve kardeşliğin ihya olduğu bir Esenyurt’u meydana getireceğiz” diye konuştu.