Maymun çiçeği virüsü Afrika kıtasının dışına sıçradı. Dünya Sağlık Örgütü, İsveç'in Afrika bölgesi dışındaki ilk maymun çiçeği vakasını doğruladığını bildirdi.İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve Adli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından İsveç’in, Afrika bölgesi dışındaki ilk maymun çiçeği virüsü (Mpox) vakasını doğrulaması üzerine hastalık hakkında değerlendirmelerde bulundu.

ENFEKTE KİŞİYLE YAKIN TEMAS YOLUYLA İNSANDAN İNSANA YAYILIYOR

Maymun çiçeği hastalığının solunum yolu ile bulaşmasının nadir görüldüğünü, ancak çok yakın temasın gerekli olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Genellikle vücut sıvısı teması gerekiyor bu yanı ile Covidden farklı ve muhtemelen daha az vaka görülecek ve yayılması daha güç, kontrol altına alınması daha kolay olacaktır. Mpox, enfekte kişiyle yakın temas yoluyla insandan insana yayılıyor. Cinsel ilişki, cilt teması ve enfekte kişinin yakınında konuşmak veya nefes almak da buna dahil. Virüs açık yaralar, solunum yolu ya da gözler, burun veya ağız yoluyla da bulaşabiliyor.” diye bilgi verdi.

Maymun çiçeği hastalığı nedeniyle bir kapanma durumu beklenmediğini ama maske takmak gibi bazı kısıtlamaların olabileceğini dile getiren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Hastalığın büyük bir pandemi yapması ufak ihtimal.” dedi.

EN ÇOK KİMLER RİSK ALTINDA?

Hastalığın insan vücudunda çoğalamayacak şekilde değiştirilmiş virüs içeren modifiye edilmiş bir Ankara suşu aşısının (MVA-BN) olduğunu, 18 yaş ve üzeri kişiler için en az 28 gün arayla 2 doz olarak verildiğini anlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, en çok kimlerin risk altında olduğunu şöyle sıraladı:

“Yeni doğan bebekler, çocuklar, hamileler ve altta yatan bağışıklık yetersizliği olan kişiler, bağışıklığı düşük yaşlılar daha ciddi hastalık ve ölüm riski altında olabilir.”

Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır hastalık görülebildiğine işaret ederek, “Genel olarak hastalanan kişilerin yüzde 1-6'sı, çoğunluğu küçük çocuklar olmak üzere, maalesef kaybedilmektedir. Orta Afrika alt tipinde (soy 1) öldürücülük yüzde 11'e kadar çıkabilmektedir. Tekrar söylemek gerekir bu rakamlar sağlıklı insanlar için çok daha azdır. İlacı ve tedavisi yoktur.” şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: igf