Deprem gerçeğine dikkat çeken Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Duran, sanayileşmenin şehir dışına kaydırılmasının, çarpık kentleşmenin de ortadan kalkmasına zemin hazırlayacağını ifade etti.
Bursa Afyonkarahisarlı Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (Bursa AFSİAD), bölge ve ülke ekonomisini yakından ilgilendiren konularla alakalı çözüm önerileri sunmayı sürdürüyor. Bursa AFSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. İlker Duran, geçtiğimiz hafta Malatya’da yaşanan 5,9 şiddetindeki sarsıntının, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattığını ifade etti. Son olarak 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan Kahramanmaraş Depremleri sonrası kara bir bilançoyla karşılaşıldığını söyleyen Başkan Duran, iş dünyası olarak bu konuda atılan adımları dikkatle takip ettiklerini ifade etti. Duran, “Meclis’te bugün başlayacak olan bütçe görüşmelerinde, sosyal konut finansmanının desteklenmesine 23 milyar lira kaynak sağlayacak madde oldukça önemlidir. Son olarak 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem felaketinde 50 binden fazla vatandaşımızı kaybetmekle birlikte 100 milyar doların üzerinde de maddi bir yıkımla karşılaştık. Bu kaybın en önemli kısmı ise yaklaşık 57 milyar dolar ile konut hasarında gerçekleşti. Bugün yaşadığımız ekonomik zorlukların en önemli nedenlerinden birinin 6 Şubat sarsıntısı olduğunu söylemek mümkün” dedi.
Bursa AFSİAD Başkanı İlker Duran konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Deprem ülkemizin önemli bir gerçeği olarak önümüzde duruyor. Çözüm yollarını konunun teknik isimleri sıkça açıklamaktadır. İş dünyası olarak bizler ise deprem gerçeğinin ekonomiye yansımasına da son derece dikkat etmeliyiz. Bursa özelinde konuya bakarsak, 40 bin civarında kaçak yapının olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Bu binaların yoğunlaştığı mahalleler genel olarak işçi ailelerin ikamet ettiği bölgeler olarak bilinmektedir. Bu aileler şehrin doğu, batı ve kuzey girişlerinde yoğunlaşan sanayi bölgelerinin etrafında yaşamaktadırlar. Kent merkeziyle bütünleşmiş bu plansız yaşam alanlarının, beklenen Marmara depreminde nasıl sonuçlar doğuracağı az çok kestirilebiliyor. Bu noktada atılacak öncelikli adımı; şehir dışındaki bölgelere yapılacak yeni üretim merkezleri olarak görüyoruz. İş dünyası olarak, BTSO’nun öncülüğünde şehrimize kazandırılan Bursa Teknoloji Sanayi Bölgesi yani bilinen adıyla TEKNOSAB’ın örnek model olduğu fikrindeyiz. Kent merkezinin 30 kilometre batısında yer alan TEKNOSAB, yüksek teknolojili ve çevreci üretimin haricinde, merkezdeki sıkışıklığa da alternatif olarak kurulmuştur. Bu anlamda şehir dışında kurulacak bir başka önemli proje de şüphesiz KOBİ OSB’dir. Bu proje için de şehrin farklı bir bölgesi değerlendirilebilir. Şayet sanayiyi şehir dışına taşıyabilirsek, etrafında gelişecek planlı bir yapılaşmanın da önünü açabiliriz. İlerleyen süreçte buralarda tarım vasfını yitirmiş arazilere yapılacak planlı ve güvenli binalara yerleşecek nüfus, merkezdeki çarpık kentleşme alanlarının da terk edilmesini sağlayacaktır. Ayrıca bu sayede hem şehir nefes alacak, hem de başta trafik olmak üzere, halihazırda yaşanan pek çok sorun da en aza inecektir.”