Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımına ilişkin açıklama yapmak üzere Müslüman alimler ve farklı inançlara mensup din adamları ile bir araya geldi. Erbaş, "Başta İslam ülkeleri olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Filistin ve çevresinde yaşanan soykırımı durdurmak için bir an önce harekete geçmelidir" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Beyoğlu’nda İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımına ilişkin açıklama yapmak üzere Müslüman alimler ve farklı inançlara mensup din adamları ile bir araya geldi. Taksim Camii önünde gerçekleşen "Barışa Çağrı" başlıklı ortak basın açıklamasına 15 farklı ülkeden çok sayıda din adamı katıldı.
"Yazıklar olsun ki bazı devletler, işgalcilerin hiçbir hukuki ve vicdani dayanağı olmayan bu katliam ve soykırımlarına şartsız destek verdi"
Filistin ve çevresinde yaşanan soykırım karşısında insanlığın ortak vicdanının sesi olarak burada olduklarını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Siyonist cinayet şebekesinin hedef gözetmeksizin yaptığı bombardımanlarda 40 binden fazla masum insan hayatını kaybetti. 17 binden fazla çocuk hunharca katledildi. Yıllardır adeta açık hava hapishanesi olan Gazze, bugün masumlar mezarlığına dönüştürüldü. Zalimlerin terör estirdiği Gazze’de hastaneler, ambulanslar, okullar, camiler, kiliseler, devasa bombalarla yerle bir edildi. Yazıklar olsun ki bazı devletler, işgalcilerin hiçbir hukuki ve vicdani dayanağı olmayan bu katliam ve soykırımlarına şartsız destek verdi. Her türlü yardımı yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Savaşı bölgeye yayma çabasında olduklarını, daha fazla toprak gasp etmek ve tüm bölgeyi istikrarsız hale getirmek istediklerini göstermektedir" dedi.
"Başta İslam ülkeleri olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Filistin ve çevresinde yaşanan soykırımı durdurmak için bir an önce harekete geçmelidir"
Açıklamasına devam eden Erbaş, "Uluslararası savaş hukukuna uymak gibi bir niyeti olmayan bu lanetli kavmin bir an önce durdurulması, hem bölgemiz hem de bütün dünya için hayati önem taşımaktadır. Daha fazla masumun can vermemesi ve daha fazla sivilin yurdundan yuvasından edilmemesi için bu bir zorunluluktur. Dolayısıyla bu zulmü destekleyen Batılı devletler, bu gerçeğe gözlerini kapatmaktan artık vazgeçmek zorundadır. Başta İslam ülkeleri olmak üzere, uluslararası kuruluşlar, Filistin ve çevresinde yaşanan soykırımı durdurmak için bir an önce harekete geçmelidir. Mazlum insanları ve masum çocukları şer odaklarının vahşetinden korumak için bir an önce bölgeye barış gücü gönderilmelidir" diye konuştu.
"Siyonizm karşıtı, vicdan sahibi Yahudilerin de bu soykırıma karşı mücadelelerini artırmaları beklenmektedir"
Filistin ile çevresinde yaşanan vahşet ve soykırımın sadece Müslümanların meselesi olmadığını, bütün insanlığın vicdan ve ahlak meselesi olduğunu belirten Erbaş, "Akıl, vicdan ve sağduyu sahibi herkesin bu zulme karşı sesini yükseltmesi, katliama ve soykırıma karşı durması, tüm alanlarda boykota devam etmesi insan olmanın asgari bir gereğidir. Bugün haklı olan, yurtlarından edilmek istenen, katliamlara maruz kalan mazlumlara yardım etmezsek zalimin karşısında durmazsak bu ateş hepimizi yakacaktır. Bu sebeple zalim işgalcilerin katliamlarına sponsor olan, silah gönderen yönetici ve hükumetlerin kararını bozmak için yılmadan usanmadan protestolara devam edelim. Siyonizm karşıtı, vicdan sahibi Yahudilerin de bu soykırıma karşı mücadelelerini artırmaları beklenmektedir. Katlettikleri masum insanların ve çocukların ahı Siyonizmin sonunu getirecektir. Filistin, Gazze, Kudüs yeniden, farklılıklarını zenginlik sayan insanların birlikte yaşadığı barışın yurdu Darüsselam olacaktır. İnanıyoruz ki nihai zafer mutlaka zalimlere karşı birlikte mücadele eden iyilerin olacaktır. Dünyayı iyilik değiştirecektir" ifadelerini kullandı.