Dışişleri Bakan Yardımcısı Berris Ekinci, Birleşmiş Milletler Geleceğin Zirvesi diyalog toplantısında, "Uluslararası Barış ve Güvenlik İçin Çok Taraflılığın Artırılması" başlıklı oturumda önemli açıklamalarda bulundu. Ekinci, küresel düzeyde artan belirsizlikler, sürekli dönüşüm ve derinleşen bölünmelerin yaşandığı bir çağda, geleneksel yaklaşımların artık yeterli olmadığını belirterek, mevcut uluslararası sistemin ciddi reformlara ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
Ekinci, konuşmasında Ukrayna’da devam eden savaş, Gazze’de Filistinlilere karşı işlenen korkunç suçlar ve dünyanın dört bir yanında insani yardıma muhtaç insanların sayısındaki kontrol edilemez artış gibi sorunlara dikkat çekti. Bu sorunların, Birleşmiş Milletler’in gerekli müdahaleyi yapmadaki yetersizliğinin örnekleri olduğunu ifade eden Ekinci, "Birleşmiş Milletler’in sürekli felce uğraması, sadece milyonlarca sivilin hayatına mal olan ölümcül çatışmaların uzamasına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm BM sisteminin güvenilirliğini de zedeliyor" dedi.
Ekinci, BM’nin etkili olabilmesi için üye devletlerin örgüte yeterli yetki, bağlılık ve kaynak sağlaması gerektiğini belirtti. "Barışı sürdürmek için aynı eski yöntemleri denemeye devam edemeyiz ve farklı bir sonuç bekleyemeyiz. Karşılıklı güven ve işbirliğine dayalı bu dönüşümü yönetmek için yeni yöntemler geliştirmeliyiz," diye ekledi. Bu bağlamda, Ekinci üç temel öneride bulundu:
Güvenlik Konseyi’nin reformu
Ekinci, Güvenlik Konseyi’nin daha demokratik, temsili, şeffaf, etkili ve hesap verebilir bir organ haline getirilmesi gerektiğini belirtti. Veto yetkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması gerektiğini vurgulayan Ekinci, daimi üye sayısının veya veto yetkisine sahip ülke sayısının artırılmasının mevcut sorunları daha da derinleştireceğini ifade etti.
Çatışma ve krizlerin önlenmesi
Ekinci, BM’nin çatışma ve krizleri önlemek için daha etkili yöntemler geliştirmesi gerektiğini, bu bağlamda Genel Sekreter’in iyi niyet misyonunun yeniden canlandırılması ve arabuluculuk yöntemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Diplomasiye etkili bir şekilde başvurulmasının, devam eden çatışmalarda bile olumlu sonuçlar doğurabileceğini belirterek, Karadeniz tahıl girişiminin bu duruma örnek teşkil ettiğini söyledi.
Diyalog ve karşılıklı anlayışın teşviki
Ekinci, BM’nin toplumlar içinde ve toplumlar arasında diyalog ve karşılıklı anlayışı teşvik edecek gerekli araç ve mekanizmaları geliştirmesi gerektiğini belirtti. Kutuplaşma, yabancı düşmanlığı ve şiddet içeren aşırıcılığa karşı durmanın tek yolunun bu olduğunu vurguladı.
Ekinci, konuşmasının sonunda, BM’nin bu hedefleri gerçekleştirmeye yönelik olarak güçlendirilmesinin cesur eylemler ve kararlılık gerektirdiğini ifade etti. Türkiye’nin BM’nin kurucu üyelerinden biri olarak, düzenli bütçesine en fazla katkıda bulunan ilk 20 ülke arasında yer aldığını belirten Ekinci, Türkiye’nin BM’ye öncülük edecek ve ilham verecek tüm çabalara tam destek vermeye hazır olduğunu vurguladı.