Esen, "Sakarya için yapmamız gereken ömrünü yitirmiş, gerçekten artık bu binaların kullanılamaz durumda olduğundan dolayı vatandaş-devlet işbirliğiyle yıkılıp yenisini yerine yapılması lazım" dedi.
Birinci derece deprem bölgesi olan Marmara Bölgesi’nde 6 milyon 840 bin konuttan 2 milyon 439 bin 447 adedi Doğal Afet Sigortaları Kurumu’na (DASK) zorunlu deprem sigortası yaptırmadı. 17 Ağustos 1999 depreminin 25’inci yıl dönümünde yatay mimari, kentsel dönüşüm ve deprem sigortası konusunda bilgiler veren DASK Sakarya İl temsilcisi Ali Esen, vatandaşları bir an önce deprem sigortası yaptırmaları hususunda uyardı. Depremin her an olabileceğinden söz eden Esen, binaların ve evlerin hasar alamsından sonra DASK’ın hasar tespit çalışmaları sonrasında vatandaşları mağdur etmeden gerekli işlemleri başlatacağını belirtti. Bu çerçevede birinci deprem bölgesinde yer alan Sakarya’da 44 bin 512 konutun deprem sigortası olmadığını belirten Esen, vatandaşlara deprem sigortasını biran önce yaptırmaları konusunda çağrıda bulundu.
25 yıldır dinmeyen acı: Bu sergiyi görenler o günü yeniden yaşıyor
17 Ağustos 1999’da Merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan ve saat 03.02’de meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nin üzerinden 25 yıl geçti. Meydana gelen depremde eşi ve oğlunu kaybetmenin acısını yaşayan Ali Esen ise 25 yıldır vatandaşların depremlere karşı her daim hazırlıklı olmalarını hatırlatmak gayesiyle iş yerinin önünde fotoğraf sergisi açıyor. Depremde yaklaşık 12 saat boyunca enkaz altında kalan Esen, bu depremde eşini ve bir oğlunu kaybetmenin acısını 25 yıldır yaşıyor. Bu çerçevede Esen’in, depreme dair çekilmiş birçok fotoğrafın yer aldığı sergi afetin yıl dönümünde görenlere o günü yeniden yaşatıyor.
“10 vilayetimizin yerle bir olması, önlemlerin yetersiz olması sigortanın önemini ortaya çıkardı”
DASK Sakarya İl temsilcisi Ali Esen, "Maraş depreminden sonra gerçekten 10 vilayetimizin yerle bir olması, önlemlerin yetersiz olması sigortanın önemini ortaya çıkardı. Şu an Türkiye genelinde baktığımızda 20 milyona yakın konutumuz var. Şu anda 11 milyon vatandaşımız sigorta yaptırmış durumda. Bunun oransal oranı baktığımızda yüzde 56 seviyesinde ama Sakarya’mızda Marmara bölgesinde çok ciddi bir gelişme var. 240 bin Sakarya’da konutumuz var sigorta yapılabilir. 195 bin vatandaşımız evine sigorta yaptırmış durumda ve Sakarya’daki oranlımız ise yüzde 81’lerde birinci sıraya oturmuş durumdayız. Buradan tüm Sakarya halkıma ve Türkiye’ye seslenmek istiyorum. Sigortanın önemi ortaya çıktı. Sizin evinizde bir deprem hasar olduğunda veya bir yangın veya bir su hasarı olduğunda sigorta var mı yok mu? Eğer sigortanız varsa tazminatınızı alıyorsunuz ve kimseye muhtaç olmadan hayatınıza devam ediyorsunuz. Bugün Sakarya’da 100 metrekare bir DASK’ın vatandaşa maliyeti bin 600 TL civarında" dedi.
“Muhtemel bir İstanbul depreminde bu binalar düştüğü zaman burada insanlarımız ölecek”
Binaların biran önce kentsel dönüşüme geçmesi gerektiğini belirten Esen, "Bu acıyı yaşayan bir vatandaş var, bir tanesi de benim, ben de bir babayım. O depremde ben de eşimi, oğlum kaybettim. 25 yıl üzerinden geçti inanın bütün binalar yenileri geldi, mal yerine geldi ama canlarımız gelmedi. Burada önemli olan bundan ne ders çıkardığımız önemli. Sakarya’mızda gerçekten çok yorgun, gerçekten bir an önce yıkılması gereken ve burada büyükşehir belediye başkanımız, valimiz, emniyet müdürümüz önderliğinde Sakarya’da başlatılmış olan kentsel dönüşüm projesine çok önem verilmesi lazım. Binada şu anda kentsel dönüşüm projesi alarak yıkımı gerçekleşti. Bugün bu bina şu anda 65 yaşında bir binaydı. Yıllarca hizmet verdi ama malumunuz her şeyin bir ömrü var. Binaların da bir ömrü var. Bugün Sakarya’mızda ana alterlerde olmak üzere çok ciddi sayıda binalarımız var ve bu binalarda oturan insanlar var. Muhtemel bir İstanbul depreminde bu binalar düştüğü zaman burada insanlarımız ölecek. Şu an bulunduğumuz yerde kentsel dönüşüm projesi alarak bu bina yıkıldı ve yerine yenisini yapılıyor. Bu gerçek bir önlem Sakarya için yapmamız gereken ömrünü yitirmiş gerçekten artık bu binaların kullanılamaz durumda olduğundan dolayı bu binalar yavaş yavaş vatandaş-devlet işbirliğiyle yıkılıp yenisini yerine yapılması lazım. Biz çok kaliteli, zemini sağlamlaştırdığımız binalarda ve yatay mimariye önem vererek bu binalarda yüzyıllarca yaşasak can kaybımız olmaz. Evet ekonomik kayıbı olabilir Önemli olan can kayıplarımızın olmaması. İnsanlarımızın canlarını korumamız lazım. Bugün imar yasası da bugün kentsel dönüşüm de her türlü kontrolde vatandaşımızın canını koruma adına yapılan şeylerdir. Bu bir örnektir Sakarya’da" diye konuştu.