Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın kendilerine sıçrama tehlikesinden dolayı Avrupa'nın birçok ülkesinde endişenin hâkim olduğunu belirtirken, tüm bunlara rağmen Türkiye'nin istikrar adası olarak yükseldiğini söyledi.BURDUR (İGFA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince Burdur'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi.
"Yarın ne olacağını, krizin nerede patlak vereceğini kimsenin bilmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu çatışmaların ortasında, Türkiye'nin istikrar adası olarak yükseldiğini ifade etti.
Esnafların her sabah dükkânını gönül huzuruyla açtığını, çiftçinin tarlasını rahatça sürdüğü, sanayici, tüccar, iş dünyası, turizmci geleceğine umutla baktığını belirten Erdoğan, "Fabrikalarımızda üretim, okullarımızda eğitim hiçbir aksaklık olmadan devam ediyor. Sınırlarımızın hemen ötesindeki kaygıların hiçbirini bizler yaşamıyoruz. Bunların ne kadar büyük bir nimet olduğunu etrafımıza baktığımızda çok daha iyi anlıyoruz. Tabii ki bunları söylerken ülkemizde her şey süt liman demiyoruz. Ddünyanın her ülkesi gibi Türkiye'nin de sıkıntılarının ve çözmek için uğraştıkları problemleri olduğunu biliyoruz. Bölgede yaşanan çatışmalardan Türkiye de etkileniyor. Avrupa ve ABD dâhil pek çok yerde son 70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranlarının herkes gibi Türkiye'yi de zorladı. Tüm bunlara ilave olarak 6 Şubat depremlerinin yol açtığı güçlüklerle de mücadele ettik. 53 binden fazla vatandaşın vefat ettiği depremlerin yaralarını sarmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Ekonomik maliyeti 104 milyar dolar olan depremin Türkiye ekonomisinde oluşturduğu baskının halen devam ettiğini belirterek, "Her hesabımızı buna göre yapıyoruz. Bu yılın bütçesinde deprem çalışmaları için 1 trilyon liranın üzerinde kaynak tahsis ettik. Geçen yıl da bütçede aşağı yukarı aynı tutarda harcamamız oldu. Bu rakama belediyelerimizin, vakıflarımızın ve iş dünyamızın harcamaları dâhil değil. Üzerinden zaman geçtikçe bazı şeyler unutulsa da ülke ve millet olarak büyük bir imtihanla sınandığımız bir gerçektir" dedi.
"DEPREM KONUTLARINI YIL SONUNA KADAR 200 BİNE ÇIKARTACAĞIZ"
Deprem bölgesini ayağa kaldırmadan hiç kimsenin gönlünün rahat olmayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, evi yıkılan, düzeni bozulan, eşini, çocuğunu, anne, babasını, yakınlarını depremde kaybeden vatandaşlara sırtlarını dönemeyeceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremzedeleri yeni yuvalarına süratle kavuşturmaları gerektiğini dile getirerek, dün 30 bin 723 deprem konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim ettiklerini, böylece 76 binden fazla kişiyi yeni yuvalarıyla buluşturduklarını kaydetti. Bu rakamı yılsonuna kadar 200 bine tamamlayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı şekilde depremin vurduğu illerimizi tekrar inşa etmemiz şart. Bizim de devlet olarak önceliğimiz deprem bölgesidir, depremzede vatandaşlarımızı konteynerden kurtarıp evlerine yerleştirmektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesine yoğunlaşırken diğer şehirleri ve buralarda yaşayan vatandaşları asla ihmal etmediklerine vurgu yaparak, amaçlarının kalıcı refah artışını sağlamak olduğunu söyledi.
"Biz şehirlerimizi büyütmenin, kalkındırmanın, insanımıza aşkla hizmet etmenin derdindeyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlar ceplerini doldurmanın, koltuklarını sağlama almanın peşindeler" diyerek, muhalefete yüklendi. Mevcut CHP yönetiminden Türkiye'ye ve milletimize fayda gelmeyeceğini hep birlikte gördüklerini ifade eden Erdoğan, "Bunun için biz sadece işimize bakıyoruz, işimize odaklanıyoruz. Hizmet ve eser siyasetimizi devam ettirmenin yollarını arıyoruz." dedi.
"ÇANTALAR DOLUSU BU PARALARIN KİMDEN ALINDIĞI ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE AÇIKLANMAK ZORUNDA"
Öte yandan hiç kimsenin şüphe bulutlarını giderecek makul, mantıklı ve tutarlı bir cümle kuramadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meselenin daha vahim tarafı, tüm bu tartışmalar sürerken meşhur hesap uzmanının ortalıkta esamesi yok. Kim olduğunu biliyorsunuz. Ortalıkta hiç gözükmüyor kayıp. Ankara'da bir apartman dairesi tutmuşlar, vaktini orada geçiriyor. Ben ne demiştim, 'bay bay Kemal' demiştim. Dediğim çıktı mı, çıktı. Hiç kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Hiç kimse sağa, sola saldırarak, hakaret ederek, bu yetmeyince de milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu bu paraların kimden alındığı, nereye harcandığı belgeleriyle, kayıtlarıyla şeffaf bir şekilde açıklanmak zorundadır." diye konuştu.