Rize’de yaşayan 17 yaşındaki çocuk, eski model Tofaş araca kendi elleriyle hem zırh hem de motor yapıyor.

Rize’nin Kalkandere ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Salih Çakır, babasının yıllar önce aldığı Tofaş marka aracın ilk önce rengini değiştirmek istedi. Daha sonra arabada başka ne yapabileceği hakkında düşünen Çakır, Türkiye’de daha önce yapılmamış olan bir zırhlı Tofaş projesine karar verdi. Çalışmalara başlayan Çakır, öncesinde arabanın her yerini sökmeye başladı ve A’dan Z’ye bütün parçalarını sökerek zırh çalışmalarına başladı. Öncelikli olarak şase güçlendirmesi yapan Özcan sonrasında aracın çevresini demir profillerle kaplamaya başladı. Gün geçtikçe zırhla kaplamaya başladığı arabanın motorunu da kendi elleriyle yapmak isteyen Çakır, yeni model arabalarda bulunan supercharger motoru da kendi elleriyle yapmak için çalışmaya başladı. Hayatında önceden bir ustalık yapmadan bu çalışmaya başlayan Çakır, Türkiye’de ilk kez yapılan bu proje için kendisiyle gurur duyuyor. Çakır, aynı zamanda arabanın yapımıyla ilgili sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla da ilgi odağı oldu.

“Bu işlemi daha önce Türkiye’de yapan yok”

Bu işlemi Türkiye’de daha önce yapanın olmadığını ifade eden Salih Çakır, “Babam bu arayı binelim diye almıştı. Bu araba Tofaş ve bildiğiniz üzere bu araç yarım şase olarak yapıldı. Bu araçta çok fazla ikiye bölünme meydana geliyor. Bu işlemi daha önce Türkiye’de yapan yok. Bu arabadaki profilleri kimse yapmadı. Ben önce bu arabanın rengini değişecektim. Sonrasında aklıma böyle bir proje geldi ve ben bunu başarırım dedim. Ben sadece 1 hafta kaportacıda ve boyacıda çalıştım. Fazla da bir bilgim yok. Şu anda bilgi sahibi oldum. Sosyal medyadan araştırarak bilgi sahibi oldum. Arabayı şu anda yapıyorum. Piyasaya da ’zırhlı Tofaş’ olarak nam saldık. Araba daha bitmedi. Bana çoğu kişi çok sağlam araba değil mi diye soruyor. Çok sağlam olan bir araba kırılmaz” şeklinde konuştu.

“Gençliğini feda ediyorsun diyorlar”

Türkiye’de bunun gibi bir aracın yapılmadığını görünce kendisinin bu projeyi yapmak istediğini belirten Çakır, “Bana yaşıtlarım ve çevremdekiler çok diyor. Gençliğini feda ediyorsun diyorlar. Bir Tofaş uğruna kendini çöp ediyorsun diyor. Ben sevdiğim için okumadım. Bu mesleği sevdiğim için okumadım. Ben zanaatkar bir insanım. Hem boya hem de koparta işlemi yaparım. Bu işi seviyorsan erken kalkarsın. Bu arabada benim supercharger motor denilen bir projem var. Turbolu Tofaş yapan çok var ama supercharger yapan bir kişi var oda başaramamış. Ben kendim yaptığım supercharger’ı kendim yaptığım karbüratöre koyacağım. Buraya geldiğimde arabayı buraya koydum. Bu zamana kadar bana öz abim destek olmuştur. Beni hiç yalnız bırakmadı. Benim dedem kaportacıydı. Dede mesleğini yürüteyim dedim. Boya tabancasıyla boya yapmak bana keyif veriyor. Antidepresan gibi geliyor. Benim yaptığım işlem bu. Türkiye’de bunu yapan yok. Madem bunu yapan yok, bunu yapan ben olmalıyım dedim. Bunu da yaparsa yaparsa Rizeli yapar” ifadelerini kullandı.

“Ben her türlü desteğimi verdim”

Ağabeyi olarak Salih’e maddi ve manevi her türlü desteği vermeye çalıştığını söyleyen Muhammet Çakır, “Her türlü desteğe ihtiyacı vardı. Bana ’abi böyle bir hayalim var’ dedi. ’Dedemin mesleğini ilerleteceğim’ dedi. Ben arkandayım dedim. Ben İstanbul’da çalıştım. Maddi destek verdim. Yeri geldi morali bozuldu. Ben her türlü desteğimi verdim. İstanbul’da işimi bıraktım. Burada bazı şeylerde artık iki kişinin çalışması gerekiyor. Riskli şeyler var. Benim bir tane kardeşim var. Zarar gelmesini istemiyorum. Bu şekilde bu gemiyi yürüteceğiz” dedi.

Kaynak: iha