CHP Bursa İl Kadın Kolları, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nin Hüdavendigar Salonu'nda kongre için bir araya geldi. Kongrede bir araya gelen üyeler, yeni dönem için hedeflerini belirledi.BURSA (İGFA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Kadın Kolları Kongresi, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Hüdavendigar Salonu'nda gerçekleştirildi. Kongrede, kadınların parti içindeki rolünün güçlendirilmesi ve yerel yönetimlerde daha aktif hale getirilmesi konuları ön plana çıktı.
Programda CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de yer aldı.
"ZOR GÜNLERDEN BERABER ÇIKAÇAĞIZ"
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş kongrede konuşma yapmak üzere kürsüye çıktı. Zor günlerden beraber çıkacaklarını belirterek konuşmasına başlayan Okumuş, "2020-2024 yılları arasında bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisi adına örgütümüzün gücüne inanarak çalışmaya devam ettik ve devam edeceğiz. Aldığımız sorumluluğun farkındayız, daha çok çalışacağız. Yerel seçimlerde elde ettiğimiz başarıyı genele taşımak için yürüyüşümüz devam edecektir. Bu zor günlerden aydınlık günlere hep beraber çıkacağız. Halklarımız için, geleceğimiz için, çocuklarımız için çalışmaya devam edeceğiz. Yılmadan yorulmadan mücadele ettiğimiz dört yılı bitirmek üzereyiz. Güzel dostluklar elde ettik. Gururluyuz ve mutluyuz. Tüm örgütümüz ve ekibimizin büyük emekleri var. Siz kocaman yürekli emekçi kadınlarımız! Hepimiz en yüce değeriz. Hepinizi ayrı ayrı kucaklıyor ve kutluyorum." dedi.
"BİRBİRİNİZDEN KOPMAYIN"
Başkan Okumuş'un ardından kürsüye davet edilen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, "Kadınların birbirinden kopmaması gerekiyor. Nereye gidersek gidelim kadın yoldaşlarımız vardı. Kadınlarımız evlere, sokaklara bütün duygularımızı ve düşüncelerimizi taşımışlardı. Sizleri yürekten kutluyorum. Başkanımız 'Yollarımızı açın' dedi, siz zaten kendiniz yollarınızı açıyorsunuz. Siz birbirinizden kopmayın yeter. Ben de kadınların yönetimdeki başarılarını, disiplinini çok iyi biliyorum. Belediyemizin bünyesinde 30 müdürümüz var. Bu 30 müdürden 18’i kadındır. Bunları çoğaltmak için daha da çalışacağız." ifadelerine yer verdi.
BAŞKAN ADAYI ÖZTÜRK'TEN EŞİTLİK MESAJI
Kongrede konuşma yapmak üzere kürsüye CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkan Adayı Fatma Öztürk çıktı. Karar mekanizmalarında eşit temsil edilmek istediklerini belirten Öztürk, “Ne yazık ki savunduğumuz, mücadelesini verdiğimiz kadın-erkek eşitliği yaklaşımı ne Anayasa’da ne diğer yasalarda ne de parti tüzüğünde tam olarak karşılığını bulmuştur. Cumhuriyet’in kuruluşunun üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen, Türkiye kadın-erkek eşitliği açısından çağdaş ve demokratik bir devlet olmanın gereklerini tam anlamıyla yerine getirebilmiş değildir. Kadınlar için bu durum, en temel insan hakkı olan yaşama hakkına tam olarak sahip olamamaya kadar varan bir dizi sorun yaratmaktadır. " dedi.
“BİZLER KARAR MEKANİZMALARINDA EŞİT TEMSİL EDİLMEK İSTİYORUZ”
Cinsiyete dayalı eşitsizliğin sadece kadınlara değil, toplumsal bir sorun olarak erkeklere ve bütün topluma da zarar vermekte olduğunu ve ülkemizin geleceğini zayıflattığını belirten Öztürk, konuşmasına şu şekilde devam etti:
"Bizler karar mekanizmalarında eşit temsil edilmek istiyoruz. Sadece biyolojik olarak kadın kimliğine sahip olanlar tarafından temsil edilmek de değil. Kadının insan haklarını içselleştirmiş ve onu savunma konusunda samimi bir duruş sergileyen kişilerce temsil edilmek istiyoruz. Daha eşit bir Türkiye ve CHP yaratma idealiyle mücadele eden Genel başkanımız ve tüm partili erkek yol arkadaşlarımıza güveniyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100 yıllık çınar olmasının sebebi de eşitlikçi temeller üzerine kurulmuş olması, milli mücadeleden bugüne kadın- erkek omuz omuza duruşumuzdur."
"HEDEF MEDENİ YASA VE LAİK HUKUK SİSTEMİ"
Kadın kolları olarak hedeflerinin medeni yasaya erişmek olduğunu bir kez daha vurgulayan Başkan Adayı Öztürk “Adalet Bakanı Medeni Yasa‘yı sil baştan yazacaklarını söylemişti. İtiraz ettik. Virgül oynatmanıza izin vermeyeceğiz dedik. Düzenledikleri Aile Çalıştayları LGBTİ+ düşmanlığı ve 'güçlü aileyi' yıkan etkiler üzerine yoğunlaştı. Tam da bunların ardından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”, “9.yargı paketi” ve Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesine Yönelik Genelge” neredeyse eş zamanlı olarak gündeme geldi. Güçlü aile, aile içinde eşit ilişkiler içinde yer alan güçlü kadınla var olabilir. Kadının güçlenmesi ve şiddetin önlenmesi için kaynağının ortadan kaldırılması yani toplumsal cinsiyet eşitliğinin yasal ve yapısal önlemlerle sağlanması gerekir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının en önemli gündemi güçlü aileden önce “güçlü kadın” ve kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması olmalıdır. Ancak adından 'kadın'ı kaldıran bir bakanlık ve konuyu kadınlar yerine Diyanet İşleri Başkanı ile konuşan bir bakan ile bir arpa boyu yol alınamayacağı da açıktır. Yoksulluğun ve eşitsizliğin derinleştiği bir toplumda, aile genelgeleriyle, büyük laflarla rıza üretmek imkansızdır. Sofrasına koyduğu ekmeği her gün azalan, çocuğunun beslenme çantasına kuru ekmekten başka bir şey koyamayan kadınları 'güçlü aile güçlü devlet' masalları ile kandıramazsınız. Bizdeki güçlü aile; eşitsiz ilişkilerin var olduğu, kadının yaşamının tehlikede olduğun da bile boşanamayacağı bir aile. Asla kabul etmiyoruz. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde dün gece kaç anne çocuğunu aç yatırdı?. Okullarda ücretsiz öğün uygulamasına son veren iktidar, '1, 3, 5' çocuk çağrısı yaparken annelerin yürek acısını biliyor mu? Ekmeğin ortalama 15 TL’ye yükseldiği ülkemizde annelerin çocuklarına kuru ekmek dahi yedirmekte zorlandığından haberi var mı? Anneler, zar zor okuttuğu çocuğunun işsizlik çaresizliğini ve gelecek kaygısını yüreğinde yaşıyor. 'Ev genci' diye bir tanım oluştu. Hayatının en verimli döneminde çalışamayan gençlerin anneleri, 'Çocuğuma iş verin' diye sessiz çığlıklar atıyor. Ülkede çocuk sayısı düşüyorsa bu AK Parti iktidarını başarısız ekonomi politikalarının sonucudur. Kadınları istihdamdan uzaklaştırıp geçici güvencesiz iş alanlarına tıkıştırmanızın, çocuğuna kahvaltı koyamayan, kreş olmadığı için çalışamayan, işini bırakma zorunda kalan, işini bırakınca tek maaşla geçinemeyen annelerin gelecekten ümidini kesmesinin sonucudur. Biz CHP kadınlarının elinde eşit ve demokratik bir geleceği yükselteceğiz.” sözlerini kullandı.