Enes Vezir Dağ: "Benim beklentim burnumda leke ve iz kalmaması. Hangi tedavi gerekiyorsa yapılmasını, hastanenin destek çıkmasını istiyoruz. Daha çok mağdurun olmamasını istiyorum"
- Sena Karakaş: "Burnumdaki yaranın kalıcı olduğunu ve hiçbir şekilde düzelme olmayacağını söylediler"
Sakarya'da yaşayan Enes Vezir Dağ ve İstanbul'da ikamet eden Sena Karakaş, İstanbul'da özel bir hastanede oldukları burun ameliyatının ardından burunlarında kalıcı yara oluştuğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunarak mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.
Enes Vezir Dağ, rahat nefes alamama şikayetinden kurtulmak ve güzel görünmesi için burnundan ameliyat olmaya karar verdi. İstanbul Şişli'de özel bir hastanede burun ameliyatı olan Dağ, burnuna atel sarılarak taburcu edildi.
Ameliyat sonrası burnunda sürekli kanama olan ve şikayetleri artan Dağ, sargılarını çözdükten sonra burnun üst kısmında "delik" olduğunu fark edince ameliyatı yapan hastaneye başvurdu.
Hastane ve ameliyatına giren doktorun durumu kabul etmemesi üzerine Sakarya Adalet Sarayına giden Dağ, hastane yönetimi ve doktordan şikayetçi oldu.
Dağ, AA muhabirine, rahat nefes alamadığı ve burnunun şeklini beğenmediği için ameliyat olmaya karar verdiğini, internet üzerinden doktor ve hastane araştırması yaptığını söyledi.
Ameliyat olmak için İstanbul'da bir doktor bulduğunu, sosyal medya puanları yüksek olduğu için bu doktoru tercih ettiğini anlatan Dağ, ön görüşmelerin ardından kız kardeşi Esma Dağ ile bu hastanede burun ameliyatı olduklarını belirtti.
Dağ, önce kız kardeşinin, 45 dakika sonra da kendisinin ameliyat olduğunu dile getirerek, ameliyatın ardından kız kardeşinde herhangi bir problem gözükmediğini fakat kendisinin burnunda ve kaş çevresinde kan olduğunu ifade etti.
Kardeşiyle ameliyatın ardından taburcu edildiklerini ve eve gönderildiklerini anlatan Dağ, doktorun verdiği tavsiye üzerine kanı temizlemek için şırıngayı burun deliklerine sıktığını, burnun üst kısmından kan ve su akmaya başladığını fark edince, bu durumu doktora sorduğunda bunun normal olduğunu ve uygulamayı yapmaya devam etmesi gerektiği cevabını aldığını dile getirdi.
Dağ, ameliyat yerinin haricindeki bir bölgeden kan geldiği için bu durumdan şüphelendiğini, tekrar bu hastaneye gittiğini fakat yarayı gören doktorun şaşırmış gibi yapıp ameliyat hatası olmadığını savunduğunu öne süren Dağ, "Doktor 'Bu yarayı alçı kesmiş, atel yapmış.' diye belirtti. Altı tane kulak burun boğaz ve plastik cerrahına göründüm, hepsi de 'Doktor kusuru, alçı ya da atel böyle bir kesik yapmaz.' dediler. Daha sonra doktorla konuştuğumuzda bunun geçici bir süreç olduğunu, ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığını anlattı. Ben bu durumu araştırdığımda benim yaşadığım durumu bir sürü kişinin daha yaşadığı ortaya çıktı." diye konuştu.
- "Daha çok mağdurun olmamasını istiyorum"
Hastane yönetimi ve doktorun hiçbir şekilde bu konunun arkasında durmadığını, hastaneden yeni bir tedavi süreci talep ettiğini belirten Dağ, "Kabul etmediler, hiçbir şekilde yapmayacaklarını ilettiler. Doktorla tekrar görüştük, doktor kusuru olduğunu söyledik. Tedavi görülmesi lazım dedik. Doktor 'Krem sürün geçer.' dedi. Sonrasında bize kızıp bağırdı. 'Siz beni yalancı durumuna mı düşürüyorsunuz.' dedi. 'Sizi şikayet edeceğiz.' dediğimizde, 'Asıl ben sizi dava ederim. Böyle bir şey yapamazsınız.' dedi. Bizi tehdit etmeye başladı." ifadelerini kullandı.
Savcılığa şikayet dilekçesi sunduğunu kaydeden Dağ, adli tıp raporunda da doktor kusuru olduğunun ortaya çıktığını söyledi.
Aynı durumda birçok mağdurun olduğunu, hastane tarafından kendisine verilen faturadaki fiyatın eksik, tarihin yanlış olduğunu öne süren Dağ, "Kardeşimin de burun etlerinde sorun vardı. Burun etlerini alacaklarını söylediler almadılar, ameliyat sonrası tampon koymadılar. Onun da burun etleri birbirine yapıştı, rahat nefes alamıyor. Eski halinden daha kötü nefes alıyor. Burun kanalları küçüldü."
Dağ, şunları söyledi:
"Benim beklentim burnumda leke ve iz kalmaması. Hangi tedavi gerekiyorsa yapılmasını, hastanenin destek çıkmasını istiyoruz. Daha çok mağdurun olmamasını istiyorum. İnanılmaz bir sosyal medya kullanma kapasiteleri var. Takipçileri sahte, kötü yorumların hepsi siliniyor. Hastane sosyal medyada güçlü. İnsanlar aldanıp gidiyor. Benim gibi çok mağdur var. Daha fazla insanın bu durumu yaşamasını istemiyorum. Hastanenin de bu olayın arkasında durmasını ve bize destek çıkmasını istiyorum."
- "Beni tekrar ameliyat etmeyi teklif ettiler ancak kabul etmedim"
Sena Karakaş da rahat nefes alamadığı gerekçesiyle aynı özel hastaneye başvurdu.
Ameliyat edilen Karakaş'ın burnunda, takılan atel nedeniyle kalıcı yara oluştu.
Nefes almayla ilgili problemi devam eden Karakaş'a ameliyatı yapan doktor, iyileşme sürecinde bulunduğu için bu durumun normal olduğu cevabını verdi.
İyileşme sürecinin tamamlanmasının ardından şikayetleri geçmeyen ve burun deliklerinin biri küçük, diğeri büyük kalan Karakaş'a doktoru, ikinci ameliyat teklif etti.
Karakaş, tekrar ameliyat olmayı kabul etmeyerek, para iadesi istedi ancak hastane ücreti iade etmedi.
Bunun üzerine Karakaş, ameliyatı yapan doktor hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
Savcılık soruşturma başlatırken, başka doktora muayene olan Karakaş, burnundaki yaranın kalıcı olduğunu öğrendi.
Sena Karakaş, yaşadığı süreci ve iddialarını şöyle dile getirdi:
"Nefes alma problemim olduğu için özel bir hastanede doktora başvuru yaptım, problemleri anlattım. Doktor birkaç güne ameliyatımı yaptı. Ameliyat sonrası problemlerimin devam ettiğini söyledim. Bana her defasında normal bir şey olduğunu ve iyileşme sürecinin devam ettiğini söyledi. Dediği tarihe kadar bekledim. Şikayetlerimin devam etmesi üzerine tekrar doktora gittim. Taktığı atelden dolayı burnuma delik açıldığını da ifade ettim. Bana yine, bunun normal olduğunu söyledi. Bunun üzerine şikayetçi olacağımı dile getirdim. Beni tekrar ameliyat etmeyi teklif ettiler ancak kabul etmedim."
Benzer şikayetlerden çok sayıda kişinin mağdur olduğunu söyleyen Karakaş, "Bazılarına ikinci ameliyat da yapılmış. Onların şikayetleri de devam ediyor. Savcılıktan cevap bekliyoruz. Burnumdaki yaranın kalıcı olduğunu ve hiçbir şekilde düzelme olmayacağını söylediler. Yapılsa bile çok yüksek maliyeti olacağı ve eski haline döneceğinin kesin olmadığı söylendi." şeklinde konuştu.