Bursa’da Ahmet Erdönmez’in koleksiyonunda bulunan eserler müzede sergileneceği günü bekliyor. Binlerce eserden oluşan koleksiyondaki klasik otomobiller ziyaretçileri tarafından dikkat çekiyor.

Bursa’da yaşayan koleksiyoner Ahmet Erdönmez, 30’u aşkın ülkeyi gezerek oluşturduğu koleksiyonuna yıllarını verdi. Birçok farklı kültüre ait eserleri bir araya getiren Erdönmez, hediyelik eşyalardan el yazması kitaplara, geleneksel kıyafetlerden enstrümanlara kadar binlerce parça bulunuyor. Koleksiyonunun en dikkat çekici eserleri klasik otomobillere ise paha biçilemiyor. 1959, 1934 ve 1926 model ve hala çalışır durumdaki klasik otomobiller Bursa’da bir AVM’de geçici süreliğine sergilenirken, yeni açılacak Pars Anadolu Müzesi’ne taşınmak için gün sayıyor. Otomobillerin geçmişte önemli kurum ve kişiler tarafından kullanıldığını söyleyen Erdönmez, “Elimde 3 tane koleksiyonluk araç var. Bir tanesi 1934 model Doge, Bursa Belediye Başkanı Edip Rüştü Akyürek’in arabası ve belediyeye gelen protokolün bu arabayla gezdirildiği bir otomobil. Diğeri 1926 model Amilcar, Fransız yapımı bir otomobil, ayrıca el yapımı. 1926 yılında belli bir miktarda üretilmiş spor bir araba. Bu otomobili İzmir’den aldım. İzmirli bir beyefendi akşamları kordon boyunda bu otomobille dolaşıyormuş. Bir de 1959 model Mercedes var. Bu otomobilde İstanbul’da Almanya Konsolosluğu tarafından kullanılmış, bir şekilde bana geldi. Bu araçların hepsi açacağımız bir müzede sergilenecek. Toplumun ve özellikle de çocukların çok ilgisini çekiyor. Bu güne kadar korunduğu ve topluma sunulduğu için de çok mutluyum” şeklinde konuştu.

1934 model Doge, makam aracı olarak kullanıldı

Doge marka otomobilinin kendisi için ayrı bir anlam ifade ettiğini söyleyen Erdönmez, “İçlerinden en çok ilgimi çeken 1934 model Doge. Bursa Belediye Başkanının otomobili, Bursa’ya hizmet vermiş. Tabii ki 1926 model otomobilin çok daha tarihi değeri olabilir. Ama Bursa’da hizmet verdiği için 1934 model Doge benim için daha anlamlı. Plakasına dikkat ederseniz ‘234 H’ şeklindedir. Bu plakadaki ‘H’ husisi anlamına gelir. Orijinal plakası değil ama bir hurdacıyı dolaşırken bu plakayı gördüm ve bu otomobile uygun olduğunu düşündüm. Hurdacıdan alıp araca taktım ama çok yakıştı. Bursa festivallerinde kortejin başında bu arabalar dikkat çeksin diye önde gidiyordu. Bazı yurt dışından gelen misafirlerimizi araçların içine alıyorduk. Onlar da herkesi selamlıyorlardı. Bu tür etkinliklerde çok kullanıldı” diye konuştu.

Çocukların ilgisini çekiyor

Geçici süreliğine sergilendiği alanda insanların ilgisini çektiğini belirten Erdönmez, “Bursa’da Downtown Yaşam ve Eğlence Merkezi içerisinde koridorlara koyduk. Çok ilgi çekici bir alanda herkesin görmesini istedik. Özellikle çocuklar geldikleri zaman araçlara dokunmak istiyor. İçine girmek istiyor. İçinde fotoğraf çektirmek istiyor. Görmek isteyenler buraya gelebilir. Ama tabi koleksiyon aracı olduğu için içine girilmiyor. Ben bunların hepsini kullandım. 1926 model bir gün bindiğimde Çekirge’den Heykel’e gideyim dedim. Çekirge’de bayırın yarısını çıktı, yarısını çıkmadı araç yolda kaldı. Geri döndüm geldim. Ama ara sıra önemli festivallerde özel misafirleri ağırlamak için kullandığımız oldu” dedi.

Kaynak: iha