Bartın’da 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 7 yıldır kocasından şiddet gördüğünü ağlayarak anlattığı ve yardım istediği videosunu sosyal medyada paylaştıktan 5 saat sonra, boşanma aşamasındaki kocasının silahlı saldırısına uğradı. Pompalı tüfekle açılan ateş sonucu ayaklarından yaralanan kadın, olayın ardından yaşadığı dehşeti anlattı.

Ankara’da yaşayan 2 çocuk annesi Ahsen Nur Paşalı, 19 Mayıs 2024 tarihinde, çocuklarını habersiz parka götürdüğü gerekçesiyle 7 yıllık evli kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldı. Ankara’da yaşayan annesinin evine sığınan Ahsen Nur Paşalı, kocasının bu kez ise yakınlarının ev araçlarına zarar vermesi ve çıkarıldığı mahkemece adli kontrol kararı ile serbest bırakılmasının ardından Ankara’daki kadın sığınma evine gitti.

Kocasının hakkında çıkan koruma kararını defalarca kez ihlal etmesi üzerine ise Ahsen Nur Paşalı ve 2 çocuğu bu kez Zonguldak’ta kadın sığınma evine nakledildi. Oradaki koşulların çocukları ile müsait olmadığını düşünen Ahsen Nur Paşalı, bu kez çocukları ile birlikte Bartın’ın Amasra ilçesinde yaşayan ablasının yanına sığındı.

Ağlayarak yardım istediği paylaşımdan 5 saat sonra saldırıya uğradı

İlçe otobüs duraklarındaki tuvaletin işletmesini yapan ablası ile birlikte çalışmaya başlayan Ahsen Nur Paşalı, dün öğlen 12.00 sıralarında sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım ile kocasının tehditleri nedeniyle çok korktuğunu belirterek yardım istedi. Paylaşımda 7 yıldır şiddet gördüğünü ağlayarak anlatan talihsiz kadın, akşam saat 17.00 sıralarında çalıştığı iş yerine gelen kocası O.P.’nin pompalı tüfekli saldırısı sonucu ayaklarından yaralandı. Saldırıdan hafif yaralı bir şekilde kurtulan 2 çocuk annesi Ahsen Nur, tedavisinin ardından polis merkezine giderek ifade verdi.

’Dur’ ihtarına uymadı, kaza yaparak durdu

Saldırının ardından kaçmaya çalışan öfkeli koca ve yanındaki U.G., araçta kullandıkları 3-4 farklı ve sahte plaka ile ilçeden çıkmayı başardı. Olayın ardından ilçe giriş çıkışlarını tutan polis ekipleri, aracın kullandığı sahte plakaları da tespit ederek çevre il ve ilçelerdeki güvenlik güçlerine bildirdi. Bartın-Cide karayolunda seyrettiğinin tespit edilmesi üzerine Kastamonu’nun Cide ilçesi girişine yakın bölgede polis ekipleri tarafından barikat kurularak araç durdurulmak istendi. Araç ve polis ekipleri arasında ’dur’ ihtarına uyulmaması üzerine kovalamaca başladı. Polislerden kaçmaya çalışan öfkeli koca O.P.’nin içerisinde bulunduğu araç, polis otosuna çarparak durabildi. Her iki şahıs gözaltına alınırken, araçta uyuşturucu madde de bulunduğu öğrenildi.

Yaşadığı dehşeti anlattı

İfadesinin ardından gazetecilere dehşeti anlatan Ahsen Nur Paşalı, "Ablam çocuklarıyla denize gitmişti, ben de dükkandaydım. İçeride otururken bir arabanın yanaştığını gördüm. Bizim arabaya benziyordu. Dükkan içerisindeki takılardan dolayı göremedim. Dışarı çıktım baktım, plaka farklıydı. İçinde de şoför koltuğunda da bir başka bey oturuyordu. Buraya araç çekmenin yasak olduğunu söyleyerek, aracı çekmelerini istedim. Birinin bineceğini ve hemen çıkacaklarını söyledi. Ben de fazla muhatap olmak istemedim. Karşıdaki kafeye gidip çay aldım, oradaki teyzeyle biraz sohbet ettik. Döndüm içeriye sigaramı almak için girdim. çıktım tekrar, telefonumu aldım, ablamları arayacaktım. ’Çocuklar nerede’ diye bir ses duydum. Kafamı kaldırdım baktım, eşim karşımda. Hiçbir şey yapamadım. ’Telefonu bırak çabuk elinden’ dedi. Ben de o anda, hemen KADES’e bastım. O anda telefonla bir şeyler yaptığımı anladı herhalde. Elinde büyük bir tüfek vardı. Onu doğrulttu ve bir el ateş etti. Ben zıpladım, çırpındım. Arkamı dönüp, tuvaletlerin olduğu bölgeye doğru koştum. Yan döndüğümde bir el daha ateş etti. Ateş ederken bir şey dediğini duymadım, dediyse bile ben duymadım. Ağzından duyduğum son şey, ’bırak o telefonu’ sözü oldu" dedi.

"Kalabalık oluşunca telaşlanmış ve kaçmış"

Kocasını karşısında gördüğünde ve silahla saldırdığı anlarda çok korktuğunu ifade eden kadın, şöyle devam etti:

"Bacaklarımda bir yanma hissettim. İçeriye girince de baktığım ilk şey bacaklarımdı. Acaba yerinde duruyor mu diye baktım. Sonra içeriye girdiğime de pişman oldum. Keşke girmeseydim diye düşündüm. İçeriye de girerse, beni öldüreceğini düşünüyordum. Allah’tan kaçmış. O anda bir kalabalık oluşunca, gitmiş. Kasıtlı bir şekilde ayaklarıma ateş ettiğini düşünmüyorum. Çünkü direkt bana doğrulttu tüfeği. Ateş etti ama etrafın kalabalıklaşması nedeniyle telaş etti ve ayaklarımdan vurdu."

Çocuklarını parka götürdüğü için burnunu kırdı

19 Mayıs 2024 tarihinde çocuklarını parka götürdüğü için kocası tarafından darp edilerek burnu kırıldığını da anlatan Paşalı, 7 yıldır kocasından sürekli şiddet gördüğünü ifade etti. Kocasının defalarca kez kendisini aldattığını ileri süren Ahsen Nur, "7 yıllık evliyim. 7 yıldır evimdeyim. Hiçbir akrabamla görüşemiyorum. Hiçbir aile dostu ile görüşemiyorum. Bir tane bile arkadaşım yok. Sürekli şiddet uyguluyordu. En son zaten 19 Mayıs’ta burnumu kırdı. O şehir dışındaydı, ben de çocuklarımı parka götürmüştüm. Habersizce gelmiş, beni parkta görünce ’sen nasıl parka çocukları götürürsün’ dedi. Parkta da benim tek arkadaşım dediğim kadının babası vardı. Benim babamdan bile büyük. ’Sen bir erkeğin bulunduğu parka benim çocuklarımı nasıl getirirsin’ diyerek beni darp etti ve burnumu kırdı. Kendisi sürekli beni aldatıyordu, bununla alakalı delillerim de vardı ama burnumu kırdığı gün benim telefonumu elimden aldı. Bu nedenle de delilerin hepsi yok oldu. Boşanma aşamasındayız, süreç devam ediyor" dedi.

3 farklı karakoldan gözaltı kararı vardı, adli kontrol ile serbest kaldı

Ahsen Nur Paşalı, kocasının kendisine uyguladığı şiddet ve yakınlarına ait ev ve araçlara yönelik yaptığı saldırılar nedeniyle aynı günde 3 farklı karakoldan 3 gözaltı kararı çıktığını kaydetti. Güvenlik güçlerinin yoğun çabası ile yakalanan kocasının tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiğini belirten Paşalı, çıkarıldığı mahkemede ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldığını kaydetti. Ahsen Paşalı, "Burnumu kırdıktan sonra beni ambulansla hastaneye kaldırdılar, darp raporu aldım. Ankara’ya ailemin yanına gittim. Polis karakoluna gittim, ifade verdim, kendisinden şikayetçi oldum. Uzaklaştırma kararı alındı ama bu kararı bir çok kez ihlal etti. Annemlerin evinin camını ve kapısını kırdı. Babamın çalıştığı tırın aynalarını ve camını kırdı. Sürekli tehdit ediyordu. Aynı gün içerisinde 3 karakoldaki 3 farklı suç nedeniyle 3 kez gözaltı kararı vardı. Polisler canla başla uğraştılar ve yakaladılar. Hastaneye rapor almaya götürüldüğünde kaçtı. Tekrar yakaladılar. Ertesi gün, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmiş, sonra da adli kontrol kararıyla serbest bırakmış" ifadelerini kullandı.

Kadın sığınma evine başvurdu

Serbest bırakılan kocasından korkusuna 2 çocuğu ile birlikte Ankara’daki kadın sığınma evine yerleştiğini anlatan Paşalı, can güvenliği riski nedeniyle Zonguldak’a nakil edildiklerini belirterek, sonrasında ise ablasının yaşadığı Bartın’ın Amasra ilçesine geldiklerini kaydetti. Sosyal medya paylaşımını ise başına gelecekleri tahmin etmesi nedeniyle yaptığını söyleyen Paşalı, "Serbest bırakıldıktan sonra, direkt savcı ile görüştüm. İfade vererek, yakın koruma ve elektronik kelepçe talep ettim. Tanıştığım yakın korumalar, sığınma evine gitmemin, daha güvenli olacağını söyleyince kadın sığınma evine gittim. Yaklaşık 2 ay Ankara’da kaldım. Can güvenliği riskim bulunduğu için Zonguldak’a nakil ettiler. Sonra da Bartın’da ablamların yanına geldim. İnsan yaşadığını en iyi kendisi bilir, ben de başıma gelecekleri biliyordum. Sürekli tehdit ediyordu. Attığı tehdit mesajları vardı. Polislere de verdim mesajları. ’Seni vurmazsam, çocuğum ölsün’ diyordu. Tehditleri nedeniyle korkuyordum. Biliyordum, sesimi duyurmak istedim, olacakları önlemek istiyordum" diye konuştu.

Kaynak: iha