Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan tarihi Arpaz Kulesi’nin, sahipsiz kaldığına ve tahribatların oluşmaya başladığına dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Yıkılmasını mı bekleyeceğiz?” diyerek yetkilileri göreve davet etti.
Aydın’da ayakta kalmış 3 kuleden biri olma özelliğini taşıyan Apaz Kulesi, restorasyon çalışmaları için gün sayıyor. Nazilli’nin Esenköy Mahallesi’nde bulunan tarihi kulenin, turizme kazandırılması için hazırlıklar devam ederken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, kulenin son durumuna dikkat çekti. Arpazlı Hacı Hasan Bey’in, II. Mahmut zamanında Rodos’tan getirdiği ustalara yaptırılan ve bir bey konağı olarak kullanılan kule, güvenlik kulesi, ambarı, ahırları ve müştemilatı ile bir şatoyu andırırken, Başkan Sürücü, kulenin şimdilerde sahipsiz kaldığını ve tahribata uğramaya başladığını ifade etti.
Kulenin yıkılmadan ve yok olmadan önce restore edilmesi gerektiğini vurgulayan Sürücü; “İtalya’nın kuzeyindeki Pisa şehrinde bulunan ve her 100 yılda bir 7 santimetre eğilen dünyaca ünlü Pisa kulesinin eğik halini görmek için, dünyanın birçok ülkesinden milyonlarca insan bu kente gidiyor. Pisa kulesine giriş ücreti 24 Euro ve rezervasyonla girilebiliyor. Türkiye’deki en ilginç kulelerden biri ise Aydın’ın Nazilli ilçesine bağlı Harpasa Antik Kenti’nin batı eteklerinde yer alan eski adı Arpaz olan Esenköy sınırları içindeki Arpaz Kulesi ve Beyler Konağı. İlk defa 2007 yılında gördüğümüz, hemen her yıl ziyaret ettiğimiz Arpaz Kulesi, hamam, misafirhanesi, depoları, çeşmeleri ve diğer yapılarıyla birlikte görenlerin hayranlıkla baktığı kompleks bir yapıdır. Osmanlı ayanlık dönemindeki önemli mimari yapılardan biri olan Arpaz Kulesi’ne konaktan geçişlerin asma bir köprü ile yapılması, aynı zamanda kulenin savunma amaçlı yapıldığını da gösteren tarihi bir geçmişe sahiptir. Arpaz ailesine ait olan kule ve beyler konağı 90’lı yıllara kadar kullanıldığından büyük ölçüde korunarak günümüze kadar ulaşmış. Daha sonra ailenin mirasçıları tarafından yaşlı bir teyze ve oğlu konağa bakmaları için yerleştirilmiş. Yaşlı teyze öldükten sonra oğlu bakmaya devam etmiş. Kule ve konak restorasyonunun yapılması ve müzeye dönüştürülmesi şartıyla, Arpaz ailesi tarafından Nazilli Belediyesi’ne hibe edildi. Tarihi yapıların restorasyonu yapılacağı için aile ve vatandaşlar çok mutlu oldu. Önce içinde oturan aile restorasyon yapılacağı gerekçesiyle çıkarıldı. Ancak mutluluğun sonu gelmedi. Bugüne kadar en ufak bir restorasyon çalışması yapılmadığı gibi, içinde yaşayanda olmadığı için dökülmeye ve tahribatlar oluşmaya ve kontrolsüz girişler olmaya başladı. Eski yıllarda kulenin kapısı hep kapalıydı. Şu anda ardına kadar açık ve ahşap tabanları çürümüş durumda. İsteyen girebiliyor. Ancak ahşaba basıldığında çökme tehlikesi var ve her an biri buradan aşağıya düşerek başına çok kötü bir durum gelebilir. Kontrolsüz bir şekilde ziyaret yapıldığı için hem girenlerin sağlığı tehlikeye girmekte hem de yapılarda tahribat yaşanmaktadır. Eski yıllarda kulenin üzerine yuva yapan leyleklerin, belki de kendileri için tehlikeli olabileceğini düşünerek kuleyi terk edip daha emniyetli alanlara yöneldiğini görmekteyiz. Başta Esenköy olmak üzere, Aydın turizmi için çok önemli olan Arpaz Kulesi ve Beyler Konağı’na acil olarak müdahale edilmelidir” dedi.
“Önemli tahribatlar başlamış”
Kulenin müdahale edilmediği takdirde çok kısa bir sürede yok olacağına dikkat çeken Sürücü; “Harpasa Antik Kenti ve köyde bulunan leyleklerle birlikte bütüncül olarak düşünülerek, Arpaz Kulesi ve Beyler Konağı’nın restorasyonunun yapılması halinde, Aydın önemli bir turizm destinasyonu kazanacaktır. Yapılmadığı takdirde, zaten şimdiden önemli tahribatlar başlamış çok kısa bir sürede kuleden ve konaktan geriye sadece hatıralar kalacaktır. Tarihi yapıların yıkılmasını beklemeden bu konuya duyarlılık gösteren kurumlar bir araya gelip, acil eylem planı yaparak bir çözüm yolu bulup bu yapıları Aydın’ın kültürel mirasları arasına katmalıdır” şeklinde konuştu.
“Gözümüzün önünde yok oluyor”
Tarihi yapıların durumuna çok üzülen Arpaz ailesinden Engin Arpaz ise “Bu kadar değerli bir tarihi eser olduğunu bilmeden, rahmetli amcamın tescil edilen yerleri uğraşmamı benden istemesiyle başladım kuleyle ilgilenmeye. Eşimin bu konakta dedesi, babaannesi ile yaşamış olması ve çocuklarımın bu soyadı taşıması, kulenin ne kadar önemli bir tarihinin olduğunu öğrenmem, beni bu konak ve kuleyle ilgilenmeye yöneltti. 18 yıldır restore edilmesi için uğraş veriyorum ve hiçbir sonuç alamadım. Ne zaman sosyal medyada bilinçli genç arkadaşımız duyurmaya başladı, sesimizi anıtlar kurulu duydu ve belediyeden ses geldi. Biz ailecek restore edemeyeceğimiz için belediyeye hibe ettik. Hiçbir zaman kamulaştırmaya yanaşmadık. Çünkü adımızı satmayı hiç düşünmedik. Sağolsun zamanın belediye başkanı Haluk Alıcık sayesinde intikaller proje çalışmaları başlatıldı, bu konuda çok ümitlenmiştik. Ancak 2019 yılında başkan değişince proje hayata geçirilemedi. Restore edilecek diye içinde oturan aileyi çıkarmak zorunda kaldık. Hiç olmazsa belediyeden kulenin ve konağın etrafına girişin engellenmesine yönelik bir çalışma yapılsın, kapılar kilitlensin istedik. Daha önce biz bütün kapıları kilitlerdik. Ama anıtlar kurulu izin vermiyor dediler. Daha sonra bakanla konuştuk artık restorasyona başlıyoruz, Mayıs 2025’de bitecek diye milletvekilleri geldi gitti, sonuç ise yıkılan bir tarih. Artık ne sözlere inanıyoruz ne vaatlere. Gözümüzün önünde bir şey yapamadan kule yıkılıyor. Herhalde yetkililerde yıkılmasını bekliyor, her yer açık giren çıkan belli değil. Yazık çok yazık. Nazilli Belediye Başkanı değişti, umarız başkanımız bu konuya duyarlılık gösterir, bir kültür mirasının yok olmasını engeller diye ümitle bekliyoruz” dedi.