Meclisin başka görevi yok mu?:
CHP İl Kadın Kolları Başkanı Çeroğlu, Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin bugüne kadar aldığı 340 kararın yaklaşık %80’i imar plan değişikliği, taşınmaz tahsisi, alımı satımı ,acele kamulaştırma, gibi toprağın kullanımına ilişkin işlemlerden oluştuğunu ileri sürerek; “Belediye meclislerinin belki de en yoğun mesai harcadığı konu imar. Peki belediye meclisinin başka bir görevi yok mu?” diye sordu.
Ranta giden yol:
İmar değişikliğine giden yolu senaryolaştırarak anlatan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Çeroğlu, şunları söyledi; “Her şeyden önce imar planı daha yapılmadan nerde yapılacağını söyleyen hatırlı dostlar edinilir. Bu dostlar genellikle siyaset kurumundandır. Ucuz bir arazi bu bilgiyi elde ettikten sonra bu bilgiye sahip olmayan satıcılardan alınır. Ardından nazım imar planı yapılır. Değeri artar. Sonra uygulama imar planı yapılır. Arazi arsaya dönüşür, değeri artar. Devlet yol, su, kanalizasyon, elektrik altyapılarını yapar, değeri artar. İmar planında değişiklik yapılır arsanıza yapılacak inşaata izin verilen yükseklik artırılır, değeri artar. Arsanız inşaata dönüşür, değeri artar. İnşaat konuta ya da işyerine dönüşür, değeri artar.
Yanlış politikalar:
Arazi sahipleri ne kadar güçlü, hatırlı olursa şehrin gelişimini kendilerine doğru çekerler. Bu şekilde şehir inşaat projelerinin yerlerine göre sekerek, sıçrayarak yayılır. Bildiğimiz gibi çok yanlış politikalar sonucunda alüvyonal zemin karakteri taşıyan düz/ovalık alanlara, nehir yataklarına, akarsu yataklarına, yapı yapılmaması gereken yerlere belediyeler yapı izni verdi. Bu şehir bir deprem şehri. Alüvyon zemine sahip olan özellikle tarım arazilerinin bulunduğu düz ovalara imar vererek, bu şehre ve bu şehrin insanlarının hayatlarını da riske atıyorsunuz.”
Vicdanlara seslendi:
Tarım arazilerine imar vererek parsel parsel yapılaşmaya açan belediye meclis üyelerinin vicdanlarına seslendiğini de söyleyen Çeroğlu; “Bu şehir hepimizin. Bugün birilerini zengin etmek, kıyıdan köşeden sebeplenmek uğruna hem kendi geleceğinizi, hem de çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini yok ettiğinizin farkında değil misiniz? Zaten dünyayı tehdit eden kuraklık ile ciddi bir gıda tehdidi ile bizi karşı karşıyayız. Birde mevcut topraklarımızı bu şekilde yok edersek ne ekecek bir toprağımız, ne yetiştireceğimiz bir ürünümüz kalır. O gün istediğiniz kadar paranız olsun yiyecek gıda bulamayacaksınız. Bu tehlikeyi görün” dedi.